1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. "Kaygı, gelecek endişesi, öfke, güvensizlik…" "İyi değiliz"
"Kaygı, gelecek endişesi,  öfke, güvensizlik…"  "İyi değiliz"

"Kaygı, gelecek endişesi, öfke, güvensizlik…" "İyi değiliz"

Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Abidin Akbirgün'den YENİDÜZEN’e özel açıklamalar…

A+A-

Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin Başhekimi Dr. Abidin Akbirgün, ülkemizde 1 yılı aşkın devam eden salgın sürecinde hastaneye başvuran kişilerin kaygı bozukluğu, öfke, gelecek endişesi ve ekonomik kaygıları bulunan insanlar olduğunu söyledi, “Toplumumuzun ruh sağlığı ve ekonomik durum üçüncü bir kapanmayı çok zor kaldırır” dedi.

Dr. Abidin Akbirgün: “Güven çok önemli… Şu anda herkes bir güvensizlik içerisinde. Güven olmadığı için de ciddi bir zorlanma var. İnsanlara bu noktada güven vermek gerekiyor”

“Başvuru sayılarında ciddi bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Şu anda akıl hastası düzeyinde olan insanlarda bir artış yok, sadece kaygı, gelecek endişesi, öfke, güvensizlik gibi konularda kaygı yaşayan insanlar var”

Birçok kişinin eczanelerden reçetesiz ilaç alıp, kendi kendini tedavi etme yoluna gittiğinin altını çizen Akbirgün, dışarıda antidepresan satışının çok fazla olduğunu belirterek, bu tür ilaçların uygun bir şekilde alınmaması durumunda öfke patlamasına yol açabileceğini kaydetti.

Hüseyin ÖZBARIŞCI

Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin Başhekimi Dr. Abidin Akbirgün, 1 yıla aşkın bir süredir devam eden salgın sürecinde hastaneye birçok başvurunun yapıldığını ve bu başvuruların kaygı bozukluğu, öfke, gelecek endişesi ve ekonomik kaygılar bulunan insanlar olduğunu söyledi.

Akbirgün, belirsizlik dolayısıyla toplumun güveninin kalmadığını belirterek, bu süreçte toplumun kenetlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Hastaların 3’te 2’sinin yetişkin insanlardan oluştuğuna dikkat çeken Dr. Abidin Akbirgün, dışarıda reçetesiz satılan antidepresan ilaçlarının çok tüketildiğini, bu tür ilaçların bilinçsiz bir şekilde kullanılması nedeniyle bireylerin daha saldırgan bir hale gelebileceğini söyledi.

“Şu anda insanların gelecekleri ve ekonomiyle ilgili kaygıları var”

Barış, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Akbirgün, bir yılı aşkın bir süredir salgınla mücadele edildiğini hatırlatarak, ilk başlarda büyük bir panik, büyük bir kaygı olduğunu söyledi. Bunun en büyük sebebinin de ‘nedir, ne oluyoruz, ne olacak’ gibi sorularının cevaplanamamış olmamasından kaynaklandığını belirten Akbirgün, panik ataklarında ve kaygı bozukluklarında ciddi bir artış görüldüğünü ifade etti. İkinci kez kapandığımız bu dönemde ilk baştaki gibi kaygı bozukluğu olmadığını aktaran Dr. Abidin Akbirgün, bu kez de insanların gelecekleri ve ekonomiyle ilgili kaygıları olduğunu dile getirdi. Şu an için kaygı düzeyinin kronikleşmiş durumda olduğundan söz eden Dr. Akbirgün, insanlar bugünlerde daha depresif bir hale geldiğini ancak,  bunun daha çok belirsizlikten dolayı kaynaklandığının altını çizdi, bunun çözümünün de politik açılımlar olduğuna dikkat çekti. Açılımların, hızlı olmasının insanların bu durumdan daha hızlı bir şekilde kurtulma şansı olacağını belirten Dr. Akbirgün, “Bunun bir ilerisi öfke ataklarının gelmesi olacaktır. Çünkü artık insanlar köşeye sıkıştığında ve elinden bir şey gelmediğinde öfke patlaması yaşayabilir. Toplumumuzun ruh sağlığı ve ekonomik durum üçüncü bir kapanmayı çok zor kaldırır” dedi.

“Şu anda herkes bir güvensizlik içerisinde”

Gelinen noktada bir belirsizlik olmasından dolayı toplumun güveninin sarsıldığından bahseden Dr. Abidin Akbirgün, güven olmadığından dolayı ciddi bir zorlanma olduğunu dile getirdi.

Başhekim Akbigün şöyle devam etti:

“Bu noktada ümitli olarak gerekiyor. Aşıların da daha fazla yaygınlaşmasıyla pandemi daha önlenebilir bir vaziyete gelecek. Güven çok önemli… Şu anda herkes bir güvensizlik içerisinde. Güven olmadığı için de ciddi bir zorlanma var. İnsanlara bu noktada güven vermek gerekiyor. Güven verildiği zaman hem kaygıyı, hem de öfkeyi mümkün olabildiği kadar azaltabiliriz. Bunun yanında belirsizlik de azalması lazım. Normalde bir afet durumunda insanlar birlik olur ve kenetlenir ama ne yazık ki, bizim toplumumuzda bu yok. Toplumun bu süreçte kenetlenmesi gerekiyor. Güven duygusuyla ilgili açık ve net mesajlar verilmesi ve ona göre hareket edilmesi lazım. Bizim ülkemizin zaaflarından biri de herkesin acıtasyon yapmış olmasıdır. Gerçekten mağdur olan insanlarla, az mağdur olan insanlar aynı şekilde ses çıkarıyor. Bu noktada iyi hesap yapılması, açlık sınırında olan veya işini kaybeden insanlara destek olunması gerekiyor. Bu süreçten kaosla değil, bütünleşerek çıkmamız gerekiyor.”

“Sadece gelecek endişesi yaşayan, öfke, güvensizlik gibi konularda kaygı yaşayan insanlar var”

Son bir yıl içerisinde Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne başvuru sayısının arttığından söz eden Başhekim Dr. Abidin Akbirgün, başvuruların yaşananlardan dolayı kaygı bozukluğuna yol açan insanlardan oluştuğunu bu gibi vakaların da ancak psikolojik destekle önlenebileceğini belirtti.

“Bize başvuranların sıkıntıları kaygıdır bu da aslında ilaçla çözülen bir hastalık değil. Yaşanılan kaygı bozukluğu ancak psikolojik bir destekle geçer” diyen Dr. Abidin Akbirgün, “Biz daha çok burada dereceli olarak yüksek, daha acil ve ilaçla tedavi olabilen hastalara daha çok yoğunlaştık. Bu tip hastalarda derece çok yükselirse akıl hastanesinde yatmaları gerekir. O noktaya gelmemesi için çaba sarf etmek zorundayız” ifadelerine yer verdi.

Akbirgün şöyle devam etti:

“Buraya sadece sinir bozukluğu olan hastalar başvurmuyor. Şiddette uğrayan, madde bağımlısı olan gibi insanlar da buraya geliyor. Onları da derecelerine göre ya psikologlara aktarıp, psikolojik destek almalarını sağlıyoruz, ya da derecesi yüksek durumdaysa tedavi altına alıyoruz. Başvuru sayılarında ciddi bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Şu anda akıl hastası düzeyinde olan insanlarda bir artış yok, sadece kaygı, gelecek endişesi, öfke, güvensizlik gibi konularda kaygı yaşayan insanlar var.”

“Dışarıda Antidepresan satışı çok fazla…”

Hastaneye başvuran kişilerin 3’te 2’sinin yetişkin, 3’te 1’lik bölümünde çocuklardan oluştuğunu dile getiren Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin Başhekimi Dr. Abidin Akbirgün, son 5 yıl içerisinde ciddi bir artış olduğunu ifade etti. Çoğu kişinin gidip eczanelerden reçetesiz ilaç alıp, kendi kendini tedavi etme yoluna gittiğinin altını çizen Akbirgün, dışarıda Antidepresan satışının çok fazla olduğunu belirterek, bu tür ilaçların uygun bir şekilde alınmaması durumunda öfke patlamasına yol açabileceğini kaydetti. Bu tür ilaçlara kesinlikle bir kural getirilmesini dile getiren Akbirgün, “Eğer depresif değilseniz ve bu ilacı alıyorsanız daha saldırgan hale gelebilirsiniz. O da toplumun ruh sağlığı için tehlikeli… Bu tip ilaçların satışının kısıtlanması gerekiyor” diyerek sözlerini noktaladı.

 

yd-destek-gorseli-033.jpg

Bu haber toplam 3115 defa okunmuştur