REŞAT KANSOY’UN YAZISI…
Cuma günkü cenaze töreninde aile adına bir konuşma yapması beklenen genç yazarlarımızdan Reşat Kansoy ricamız üzerine bize hazırlamış olduğu konuşmayı gönderdi… Amcasına bir veda yazısı niteliğindeki bu konuşma şöyle:
“Elli bir yıl önce, iki arkadaşı ile birlikte, Lefkoşa’dan - Limasol’a gitmek için yola çıkan, Özel Reşat Kansoy’un meçhule yolculuğu ancak bu gün, burada, tam yarım asır sonra, acı bir veda töreni ile gerçekleşiyor.
Özlemle, derin acılarla, hayallerle, kırgınlıklarla, tam tamına yarım asırlık umutsuz bir bekleyiş.
18 Nisan 1964 günü, Özel Reşat Kansoy kayıp edildiğinde, kızı İnanç henüz 6 aylıktı! Sevgili eşi ise yaşamının baharında idi.
Babası, kardeşleri, dostları, mücadele arkadaşları ve cemaati “O Kara Günden” sonra bir eksik kalmıştı!
Kıbrıslı Türklere ve Kıbrıslı Rumlara toplumsal travmalar yaşatacak karanlık günlerin iğrenç tohumları atılıyordu. Kana doymayan ırkçı, faşizan ve hastalıklı beyinler genç, yaşlı, çoluk çocuk demeden tüm değerlerimizi bizden alıyordu!
Sevgili Amca,
Seninle hiç tanışamadım, elini öpüp alnıma koyamadım! Yaşadıklarını merkat ettim. Sordum - sorguladım!
Şimdi beni bir yerlerde duyuyorsan dinle! Seni tanıyan dostlarından hakkında neler öğrenmişim:
Öğretmendi dediler, ama sadece sınıfta değil! sokakta da öğretirdi,
İyilik dolu ve yardım severdi, dürüst ve arkadaş canlısı idi, güler yüzlü ve samimiydi.
Okumayı ve yazı yazmayı seven, zeki ve bilge bir kişilikti. Müteşebbisti dediler: Cemaatinin kültürel - sosyal ve ekonomik değerlerini yükseltme gayesi taşıyordu. Başarılı bir konuşmacıydı: Leymosun Halk Evi Meydanında binlerce kişiye yaptığı konuşma hala kulaklarımızda çınlıyor dediler. En büyük hayali Kıbrıslı Türklerin kendi kendini yönetebildiğini görmekti diyor dostların ve Daha ne olsun Leymosunluydu diye ekliyorlar!
Özel Reşat Kansoy, seni sevenlerin ancak yarım asır sonra, sana veda etmek için toplanabildi. Birleşmiş Milletler Kayıp Şahıslar Komitesinin yoğun çabaları ile buradasın. Tüm kayıpların bulunmasında emek koyan gönül veren herkese sonsuz teşekkürler.
Değerli Dostlar,
Dünyada ve ülkemizde barış kültürü gelişmelidir! İşte bizler, bir kez daha bu acıları yaşamayalım, böylesi değerlerimizi insanlıktan uzak ideolojilere kurban vermeyelim diye: iki toplum lideri çözüm masasında ter akıtmaktadır.
Umudum ve hayallerim barış içinde bir dünyada yaşamaktır.
Özel Reşat Kansoy henüz on dokuz yaşında iken 1 Ocak 1954 Tarihli Halkın Sesi Gazetesi’ne bakın özetle ne yazmış: “Ömür bazı yeri eniş bazı yeri yokuş, bazı yeri geçilmesi gayet güç dönemeç bir yola benzer. O öyle bir yoldur ki insan her şeyini onun üzerinde arar, ıstırabı sevinci onun üzerinde öğrenir, onun üzerinde gözyaşı döker, düşer, kalkar ve nihayet yine onun üzerinde ebediyete göçer. Fakat her insan bu yolun üzerinde yılların hatta asırların bile silemeyeceği bir iz bırakır. Bir iz ki arkadan gelenlere onu bırakanın karakterini gösterir, bir iz ki insanı ebediyete kadar hürmet veya lanetle andırmaya sebep olur. O halde herkes bu hayat yolu üzerinde parlak bir iz bırakmak gayesini gütmelidir. İzler, o izler boyunca yürüyenleri en yüksek bir noktaya ulaştırabilirse, ne mutlu onu bırakan insana.”
Sevgili Amca, senin mücadeleci ruhunu yaşatmak için evlatlarımıza ismini vermekle kalmadık! Bilmelisin ki; senin gösterdiğin birlik ve beraberlik yolundayız.
Senin kanını taşıyan biri olarak: İlkelerinle ÜLKEM ve TOPLUMUM için, SON NEFESİME kadar ÇALIŞACAĞIMA SÖZ VERİRİRİM.”
Biz de Özel Reşat Kansoy’un yakınlarının ve sevdiklerinin acılarını paylaşıyoruz…
Mehmet Barışsever’e çok değerli araştırmalarını paylaştığı için, Reşat Kansoy’a yazdığı yazıyı bize gönderdiği için sonsuz teşekkürler…
Işıklar içinde uyu sevgili Özel Reşat Kansoy…