“Kayıplarla ilgili yürütülen kazıların başarısında yaşanan düşüş endişe verici…”
Gazedda Kıbrıs
*** Kıbrıs Haber Ajansı’na konuşan Nestoras Nestoros:
“Kayıplarla ilgili yürütülen kazıların başarısında yaşanan düşüş endişe verici…”
Kayıp Şahıslar Komitesi’nin Kıbrıslırum üyesi Nestoras Nestoros, “kayıp” kişilerin akıbetini belirlemek amacıyla Komitenin araştırmalarının bir parçası olarak yürütülen kazıların başarısında düşme olmasından endişe duyduğunu söyledi.
Kıbrıs Haber Ajansı’na (KHA) açıklamalarda bulunan Nestoros, bilgi akışını sağlamak ve daha hedefli çaba harcamak için “kayıp” kişilerin yer aldığı dosyalarda bulunan verilerin değerlendirilmesinin vazgeçilmez olduğunu belirtti.
Nestoras Nestoros, daha iyi çalışmalar, daha hedefli kazılar yapmak ve topraktan çıkarmak için “kayıp” kişilerin dosyasıyla paralel bütün konulara bakmak için bir çalışma yürütülmekte olduğunu bildirdi.
“Kazı bölgeleriyle ilgili işbirliğini sürdürmemiz ve artırmamız, daha iyi daha koordineli planlama yapmamız gerekmektedir” diyen Nestoros, “kayıp” kişilerle ilgili bilgi sahibi olan herkesi bu bilgileri paylaşması ve bu insani sorunun çözülmesi için yardımcı olmaya çağırdı.
Kıbrıs Kayıp Şahıslar Komitesi’nin Kıbrıslırum üyesi, “Yine de eğer bunu şimdi, bilgileri olanlar hala sağken yapmazsak bu proje nasıl devam eder hiçbir fikrim yok” dedi ve “hem güneyde hükümet kontrolündeki bölgelerde hem de Kıbrıs’ın işgal altındaki kuzeyinde kayıp kişilerin kalıntılarının devredilmesiyle ilgili bilgisi olanların bu konuda bilgi vermelerini” istedi.
Bu durumla ilgili özellikle Aşşa köyündeki “kayıplar”ın gömülü bulunduğu yerlerden bahseden Nestoros, “kayıp” kişilerin yakınlarına sevdiklerinden kalanların sadece birazının bulunup kimlik tespitinin yapılarak verilmesinin çok zor olduğunu belirtti.
“İşgal bölgelerinde kazı yapmak ve topraktan çıkarmakla” ilgili olarak da Nestoras Nestoros, “Bu konuda Kayıp Şahıslar Komitesi’ne belgeleri sunduk. Türkiye’nin bu bölgelerdeki kazıları kolaylaştırmak için daha esnek ve kolaylık sağlayıcı olması gerekir” şeklinde konuştu.
Kazılar, kalıntıların topraktan çıkarılması ve kimlik tespitleriyle ilgili süreç konusunda Nestoros, bunun oldukça tatmin edici olduğuna, bazı zamanlar bunun acı veren bir görevi olduğuna dikkat çekti.
Nestoras Nestoros şöyle devam etti:
“Bir kazı çalışması yapmak için doğru bilgiye sahip olmak gerekir. Söz konusu bölgeler çok değişmiştir, dolayısıyla bu zorluğu gidermeliyiz ve bilgi konusu da vardır. Çok zaman geçmiştir ve hafızanın tazelenmesi gerekmektedir.”
“Kazı süreci de, kuyular, yollar ve köprülerden dolayı birçok bölgeye erişim zorluğundan dolayı karmaşıktır.”
“Bir bölgede kazı başlar, muhtemelen bir kuyuda, işgal bölgelerinde de başka bir yerde, küçük bir elektrik santralinin olduğu başka bir yerde. Bu durumlarda giderilmesi gereken pratik zorluklar yaşanır.”
“Ondan sonra antropologların her kayıp kişinin kalıntılarını birleştirmesi gerekir. Ancak ondan sonra DNA örnekleri kimlik tespiti için laboratuvara gönderilir.”
“İlerleme hızı yavaştır ancak daha organize ve belirli olursak özellikle araştırma alanlarında süreci hızlandırabiliriz. Bu zayıflığın üstesinden gelebilir, işbirliği ve birliği artırabiliriz.”
Bilgi akışının tatmin edici olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Nestoros, daha iyi olabileceğini, hem Kıbrıslırum hem de Kıbrıslıtürk toplumlarından bilgi verebilecek kişiler bulunduğunu ancak kendilerine özel nedenlerden dolayı bilgi vermediklerini söyledi.
Nestoras Nestoros, “Araştırmacılarımızla ve çeşitli hizmetler alarak bu kişilere ulaşmaya uğraşıyoruz. Hedefimize daha yakın olmak ve ne olduğunu bilen insanlardan daha iyi bilgi akışı sağlamak için bugün itibarıyla kayıp kişilerin dosyalarıyla diğer hizmet verenlerden ilgili verileri alarak yeniden değerlendirmeye çalışıyoruz ” dedi.
30 Nisan 2014′te yayımlanan verilere göre, 369′u Kıbrıslırum, 125′i Kıbrıslıtürk olmak üzere 494 “kayıp” kişinin kimlik tespiti yapıldı.
Kıbrıs Kayıp Şahıslar Komitesi’nden Kıbrıslırumlarla Kıbrıslıtürklerin işbirliğinin nasıl olduğunu sorusunu da görevine bir ay önce başlayan Nestoros, şöyle yanıtladı: “Tüm çalışmanın daha etkin olması ve daha az zamanda sonuç vermesi için her zaman ilerlemeye yer vardır.”
“Komite üyeleri arasında da iyi bir işbirliği vardır. Ben kayıp Kişiler Komitesi’nde Kıbrıs Türk tarafından temsilci Gülden Plümer ile çok iyi bir işbirliği yapmaya çalışıyorum. Kendisinden bir şikâyetim yoktur.
Komitede daha iyi sonuçlar alabilmemiz için işbirliğini artırmamız gerektiğini vurgulamaya da çalışıyorum.”
“Ben Komite’nin görevini daha iyi yerine getirebileceğine inanmaktayım. İstatistiksel verilere göre kazıların başarısında aşağıya doğru bir eğilim vardır. Bu da beni endişelendirmektedir.”
2006 yılında “kayıp” kişilerin kalıntılarının bulunduğu kazı bölgelerinin oranı %43′ü buldu.
2007′de bu oran %50′ye yükseldi, 2008′de %38′e düştü, 2009′da %41, 2010′da %34, 2011′de %32, 2012′de %24 ve 2013′te %17 olarak gerçekleşti. Bu yıl ise şu ana kadar oran %12′lerde seyrediyor.
DEVAM EDECEK
---------------------------------------
Aşşalı “kayıp” yakınları Türkiye’yi şikayet etmeye hazırlanıyor…
Lefkoşa, 20 Mayıs 2014 (T.A.K): Aşşa (Paşaköy) kökenli “kayıp” yakınlarının Türkiye’yi şikayet etmeye hazırlandığı belirtildi.
Fileleftheros gazetesi Aşşa kökenli “kayıp” yakınlarının, Türkiye’nin sorumluluğuyla kaybolduğunu iddia ettiği “kayıplar”ın geri kalan kemiklerine ne olduğu konusunda inandırıcı izahatlarda bulunmaya zorlamak için Türkiye’yi şikayet etme olasılığı üzerine incelemelerde bulunduğunu yazdı.
(TAK Ajansı Rumca Haber Bülteni’nden – 20.5.2014)