“Kayıtlı 600 bin zeytin ağacımız var. En fazla zeytin İskele’de”
Zeytin hasadı başladı, yağ değirmenleri açıldı. Ülkede kayıtlı 600 bin zeytin olduğunu belirten Ziraat Yüksek Mühendisi Hüseyin Karanfiloğlu, en fazla zeytin ağacının İskele bölgesinde olduğunu anlattı.
Ülkede zeytin hasadı başladı, yağ değirmenleri açıldı. “Bu sene ağaçlar boş” diyen üreticiler de var, “Zeytinlerin dalları yükten kırılıyor” diyen üreticiler de. Uzmanlara göre bu yıl ne iyi ne de kötü ancak rekolteyle ilgili tahmin yapmak için henüz erken.
Kuraklıktan nasibini alan Orta Mesarya’da bu yıl zeytin az. Güzelyurt-Lefke ile İskele-Karpaz bölgelerinde durum daha iyi.
“Zeytin olsa bir dert, olmasa başka dert” diyen Güzelyurtlu-Lefkeli üreticiler, ürünlerinin ellerinde kalmasından, fiyatların ucuzluğundan şikayetçi. Gündemlerindeyse zeytinlerini sökme var. İskeleli-Karpazlı üreticilerse Büyükkonuk’ta kurulan kooperatiften umutlu. Bununla birlkte dönümlerce yeni zeytin fidanı dikenler de dikkat çekiyor.
Sulanan, budanan, bakımı yapılan ağaçlardan daha iyi verim alındığını ifade eden üreticiler, girdi ve hasat maliyetlerinin yüksekliğine dikkat çekerek teşviklerle ilgili düzenleme istedi. Zeytinin hak ettiği değeri görmesini talep eden üreticiler ithal zeytin ve zeytinyağının da pazar paylarını etkilediğini söyledi.
Değirmen/fabrika sahipleri de sıkıntılı. Pandeminin iç piyasadaki tüketim dengeleriyle birlikte zeytin ve zeytinyağı sektörünü de etkilediğini, pazar sorununun bu nedenle büyüdüğü ifade eden işletme sahipleri Tarım Bakanlığı’nın girişimleriyle bu yıl gerçekleşen zeytinyağı ihracatının sektörü bir nebze olsun rahatlattığını söyledi.
Zeytinyağıyla ilgili dile getirilen bir başka sorunsa piyasadaki kalitesiz yağlar. Etiketteki içerikle satılan yağın içeriğinin çoğu zaman aynı olmadığını belirten fabrika sahipleri hileli yağlarla ilgili denetimlerin artırılmasını talep etti.
Zeytin ve zeytinyağı konusunda atılan bazı önemli adımlar da var. Zeytinyağının pestisit analizlerinin Devlet Laboratuvarında yapılabilmesi, zeytinin de Genel Tarım Sigortası Fonu kapsamında alınması için çalışma başlatıldığı açıklandı. Tarım Bakanlığı’nın girişimleriyle de bu yıl 85 ton zeytinyağı ihraç edildi.
Uzmanlardan ve üreticilerden değerlendirme…
Ziraat mühendisleri, zeytin üreticileri, zeytin ve zeytinyağıyla ilgili işletmesi olanlar bu yılki üretim sezonunu Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) değerlendirdi. Genel Tarım Sigortası Fonu Müdürü İpek Kızılduman da Tarım Bakanlığı’nın bu alandaki verilerini paylaştı.
Kızılduman: “Tarım Sigortası’na kayıtlı bin 940 zeytin üreticisi var”
Genel Tarım Sigortası Fonu Müdürü Kızılduman, KKTC’de 10 bin 826 dönümlük alanda zeytin ekili olduğunu, Tarım Sigortası’na kayıtlı bin 940 zeytin üretici bulunduğunu kaydetti.
Kızılduman, zeytin üreticisine dönüm başına 150 TL Doğrudan Gelir Desteği verildiğini, destekten yararlanılabilmesi için bir dönümde en az 12 zeytin olması gerektiğini ifade etti.
Zeytin için verilen Doğrudan Gelir Desteğinin her yılın sonunda ödendiğini belirten İpek Kızılduman, zeytinin dönümüne 11 TL’lik mazot desteği verildiğini de söyledi. Kızılduman, zeytinin Genel Tarım Sigortası Fonu kapsamında olmadığını ancak alınması için çalışma yapıldığını da açıkladı.
Bürokratik engellerin aşıldığını, bu yıl zeytinyağının yurtdışına ihraç edildiğini belirten Kızılduman, bugüne kadar 85 ton zeytinyağının ihraç edildiğini, yağın büyük oranının Türkiye’ye, az miktarının da İngiltere’ye gönderildiğini kaydetti. Kızılduman, ihracatçıya kilo başına 5 TL destek verildiğini de söyledi.
Uluçam: “Bu yıl ne çok kötü ne de çok iyi”
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam ile Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde görev yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Hüseyin Karanfiloğlu da zeytinle ilgili değerlendirmede bulundu.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Uluçam, zeytindeki verimin bölgelere göre değiştiğini ifade ederek, “Orta Mesarya’ya bu yıl az yağış düştü. Sulanmayan ağaçlarda yeterli ürün yok. Güzelyurt, Lefke, Karpaz bölgelerinde bakımlı ağaçlarda verim iyi. Bu yıl ne çok kötü ne de çok iyi” şeklinde konuştu.
Bazı vatandaşların yağlarını çıkarmaya bile başladığını söyleyen Uluçam, erken çıkan yağın daha kaliteli olduğunu ancak çoğu üreticinin yağ çıkarmak için beklemeyi tercih ettiğini belirtti. Uluçam, beklemenin zeytinde yağlanmayı arttığını ancak bunun yağın kalitesini düşürdüğünü söyledi.
Sulanan zeytinlerin 3-4 yılda ürün verebileceğini, ağaç sulanmazsa sürenin 7-8 yıla kadar uzayabileceğini belirten Uluçam, “Ülkede sofralık zeytin üretimi yetersiz. Yatırım yapan birkaç firma var ama bu firmaların Türkiye’deki firmalarla rekabet edebilmesi önemli. Türkiye’den gelen sofralık zeytine fon uygulanır, ülkedeki üretici de desteklenirse zeytin üretiminin artacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz yılki rekolteyi de değerlendiren Erkut Uluçam, “Yağışların yeterli olması özellikle önceki yıl ihtiyacımızdan fazla zeytinyağının orta çıkmasına neden oldu. Pandemi nedeniyle oteller kapalıydı, üniversitelerde öğrenci yoktu. İç piyasada yağa talep olmadı” dedi.
Uluçam, Tarım Bakanlığı’nın zeytinyağı ihracatı için üreticiye prim ve izin verdiğini de anımsattı.
“Zeytinyağının pestisit analizi için adım atıldı”
Zeytin sineğine karşı kullanılan ilaçlarla ilgili soruyu da yanıtlayan Uluçam, “İlaç kullanmazsa zeytinyağının ve zeytinin kalitesi düşer…ilacı dozajında kullanılırsa sorun olmaz…birçok üretici bu konuda bilinçli…” dedi.
Zeytinyağının pestisit analizlerinin Devlet Laboratuvarında yapılabilmesi için çalışma başlatıldığını da kaydeden Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam, çalışmaların tamamlanmasıyla sonuçların diğerleri gibi kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.
Karanfiloğlu: “Kuraklık, toz ve aşırı yağmur zeytinleri etkiliyor…”
Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde görev yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Hüseyin Karanfiloğlu, zeytin ağaçlarındaki verimin yüzde 80’inin yağışlarla ilgili olduğunu belirterek, kuraklığın zeytinleri de etkilediğini kaydetti.
Karanfiloğlu, toz zerrecikleri ile aşırı yağmurun da zeytin çiçeğinin döllenmesini olumsuz etkilediğini ifade etti.
Zeytinden her yıl ürün alınabilmesi için ağacın meyve sürgünü oluşturması gerektiğini belirten Karanfiloğlu, “Kurak yıllarda ovalardaki ağaçlar bu sürgünü oluşturamıyor, zeytinlerden düzenli verim alınamıyor” dedi.
2010 ile 2019 yıllarının bereketli geçtiğini anımsatan Karanfiloğlu, 2010’da yaklaşık 10 bin ton, 2019’da 15 bin ton zeytin elde edildiğini, KKTC tarihinde kayıtlara geçen en yüksek zeytin rekoltesinin 15 bin tonla 2019’a ait olduğunu söyledi.
Karanfiloğlu, bu yılla ilgili rekolte değerlendirmesi yapmak için henüz erken olduğunu da ifade etti.
Zeytin tüketimin arttığını, bunun da beraberinde talebi getirdiğini ifade eden Karanfiloğlu, son dönemde modern bahçeler oluşturulduğuna dikkat çekti.
“Kayıtlı 600 bin zeytin ağacımız var…En fazla zeytin İskele bölgesinde…En fazla verim ağaçların az olduğu Güzelyurt-Lefke’den”
KKTC’de kayıtlı 600 bin zeytin olduğunu da belirten Ziraat Yüksek Mühendisi Hüseyin Karanfiloğlu, ağaçların bölgelerdeki dağılımıyla ilgili çalışma yaptıklarından söz etti.
En fazla zeytin ağacının İskele bölgesinde, en az zeytin ağacının da Güzleyurt-Lefke bölgesinde olduğunu ifade eden Karanfiloğlu, ağaçlardaki verim oranıyla ilgili de bilgi verdi.
“Güzelyurt-Lefke en az ağaca sahip olmasına rağmen ağaç başı en yüksek verimin alındığı bölgedir” diyen Hüseyin Karanfiloğlu, “Bölgede damla sulama sistemi var. Zeytinlerdeki verim suya bağlı” şeklinde konuştu.
Mesaryalı üreticilerin geneli bu seneki verimden memnun değil
Beyköylü üretici Hasan Gürkut, zeytinlerdeki verimin bu sene iyi olmadığını kaydetti. Yağmur yağacak diye ümit ettiklerini ve sulama yapmadıklarını belirten Gürkut, “Geçtiğimiz sene 80 kök zeytini topla topla bitiremedik. Bu sene ağaçlar çiçeklenmesine rağmen zeytin olmadı. 1970’lerden bu yana ilk defa böyle bir durumla karşılaştım” şeklinde konuştu.
Mesarya’daki kuraklığa da işaret eden Gürkut, arpaların çimlenmediğini, toprağın altında kaldığını söyledi.
Tarlasında su olanların, zeytinlerine bakanların ağaçlardan verim aldığını ifade eden Gürkut, gelecek sene için şimdiden zeytinleri sulamaya başladıklarını belirtti.
Cihangirli zeytin üreticisi Mehmet Reis ise, “Bu sene zeytin çok az. Çiçekler tutmadı. 5-6 zeytinimin üzerinde anca var. Geçen sene de çok iyi değildi ama bu sene gerçekten kötü. Çoğu zeytin boş. Sulanan ağaçlarda bile zeytin yok” dedi.
Minareliköylü zeytin üreticisi Arif Okçu, damla sulamayla zeytinde verim sağladıklarını ifade etti. 3-4 yıl önce damla sulamaya geçtiklerini kaydeden Okçu, köy kooperatifine ait kuyu aracılığıyla geçtiğimiz senenin Aralık ayından beri sulama yaptıklarını söyleyerek, “Bu sene zeytinlerim iyi” şeklinde konuştu.
Cihangirli üretici Öncay Reis ise, bu sene rekoltenin haddinden fazla düşük olduğunu belirtti. Damla sulama yapsalar da yine beklenen verimi alamadıklarını ifade eden Reis, “Su versek de ağaçlar yağmur istiyor. Aşırı sıcak ve toz da zeytindeki verimi etkiledi. Bizim bölge zeytin açısından iyi. Zeytinimiz yerli ve kaliteli…Uğraşıyoruz, bakıyoruz ama 3-4 yıldır istediğimiz verimi alamıyoruz” şeklinde konuştu.
Üreticinin en büyük sorunun pazarlamayla ilgili olduğunu belirten, girdi maliyetlerinin yüksek zeytin ve zeytinyağı fiyatının düşük olduğunu kaydeden Reis, ithal zeytin ve zeytinyağlarının da pazarlamayı etkilediğini söyledi.
Öncay Reis, “Zeytin zahmetli ama güzel bir uğraş. Ne yazık ki hak ettiği değeri görmüyor…” dedi.
Haber: Rahme Çiftçioğlu - Fotoğraf: Erol Uysal (TAK)