Ne istediğine adapte olamayan bir Kaymaklı takımı izledik. Tempoyu yükseltemeyen iki pası bir araya getirmekte zorlanan bir takımın kazanması çok zordu. Rakibin katı defans anlayışı içinde kayboldular. Geride oynayan Kadir- Ahmet – İsmail – Devrim dörtlüsüne sorsanız en rahat maçlarını çıkardılar. Kaleci Türkkan’ı da bu dörtlüye katabiliriz. Uzaktan denemeler dışında önemli ataklar olmadı. Forvet kendine oynadı. Ceza alanı içinde yüzde yüz pozisyonları “ben atayım” sevdası ile oynayan oyuncuların yaptıkları maçın bir başka penceresi.

Gol olacak atakları tehlike olmadan bu şekilde heba ettiler. Bu durum Bağcıl’a dondurmalı ekmek kadayıf oldu. Kaymaklı rakibinin oynadığı vitesten yukarıya bir tık dahi çıkamadı. Rakibinden top çalamadı oyunu olumlu kullanmakta çaresiz kaldılar. Bir de üstüne üstlük Fırat Hoca’nın 45 dakika Ahmet Coşkun’u orta alanda oynatması oyunu daha da çıkmaz hale getirdi. Oyun oralarda sıkıştı kaldı. İlerde Tansel, Yasin, Musa ve arkalarında Zokou gezindiler olumlu bir hamleleri olmadı. Bu sezonun en tutuk, en formsuz Kaymaklısını izledim.

Hal böyle olunca kaliteli oyunculardan kurulu Bağcıl temposu düşük bir takıma karşı direnç gösterdi. Golü de bulduktan sonra İltaç Hoca haklı olarak defans kurgusuna ekstra destek orta alanı da yapıştırdı. Orta alanda top yapan Raif, Sabri ve Çıdamlı topu kaptıkları zaman oyuna olumlu soktular. Amani ilerde tek başına rakip defansa zor anlar yaşattı. Oyuna yeni giren Kaan’a çıkarttığı net gol pası da her şeyi anlatıyordu. Direk kaleyi düşünen ve net pozisyonlar üreten taraf Bağcıl takımı idi.

Buldukları net pozisyon sayısı Kaymaklıdan kat kat fazla oldu. 1-0 geriye düşen Kaymaklı oyuna istediğini yansıtmadı. Şampiyonluk sevdası ile oynayan oyuncusunu mumla aradık. Hele de bir gün önce rakibiniz deplasmanda kazanıyorsa ekstra motor takmak gerekirdi. Tam tersi motoru yaktılar.

Oynanan oyundan anladığım Fırat Hoca oyunu kendi takımı üzerinden ziyade rakibin kaliteli isimlerine yönelik oynattığıdır. Oyunu kanatlara yıkmak oyunu süratli oynamak rakibi yorup yenmek düşüncesi oluşmadı.
Maçın hakemi Osman Özpaşa iyi bir karşılaşma yönetti. Maçın önüne geçmedi. Pozisyonların hep içinde doğru yerde oldu. Bu duruşu ile maça etkisi olmadığı gibi beğeni de topladı.