Kazuo İşiguro
Kazuo İşiguro
Cansu N. Nazlı
[email protected]
“Siz köşktekiler bir, belki iki hafta boyunca –kaç?- yirmi resim mi yapacaksınız? En fazla otuz diyelim. Daha fazla yapmanın pek anlamı yok, çünkü en çok on-on birini satarsınız. O zaman ne yapacaksın, Ono? Onca çalışmadan topladığınız parayı küçük bir keseye koyup şehrin yoksul semtlerini mi dolaşacaksın? Her gördüğüne birer kuruş mu dağıtacaksın?”
“Affedersin, Matsuda ama galiba tekrarlamam gerekiyor –bu kadar saf olduğumu düşünmen yanlış. Serginin sadece Mori-san grubuyla sınırlı kalacağını söylemedim ki. Azaltmaya çalıştığımız yoksulluğun hangi boyutlarda olduğunun çok iyi farkındayım, zaten o yüzden bu öneriyle sana geliyorum. Senin Okada-Şingen Cemiyetin böyle bir projeyi gerçekleştirecek çapta. Şehrin dört bir yanında muntazam düzenlenecek ve giderek daha çok ressamı çekecek sergilerle bu insanlara daha çok yardımımız dokunabilir.”
“Üzgünüm, Ono. Siz ressamlar tür olarak sahiden safsınız. Bugünlerde en büyük yeteneği gerçek dünyadan saklanmak olan bir ressam cinsi türedi. Bu ressamlar şu an ne yazık ki çoğunlukta görünüyorlar ve sen de, Ono, onlara kapılmışsın. Senin dünya hakkındaki bilgin bir çocuğunki kadar. Mesela Karl Marx diye birini hiç duydun mu ?”
“Saçmalama. Karl Marx’ın kim olduğunu tabii biliyorum.”
“Vay, affedersin, Ono. Belki de seni küçümsemişimdir. Peki lütfen bana onu anlatır mısın?”
“Galiba Rus devriminin başını o çekti.”
“Ya Lenin? Onun sağ kolu muydu?”
“Bir tür meslektaşı. Neyse ne, ama sen saçmalıyorsun. Bunlar dünyanın öbür ucundaki bir ülkeyi ilgilendirir. Ben bizim yaşadığımız şehirdeki yoksullardan bahsediyorum.”
“Evet, Ono, bir sürü şey hakkında bilginin çok az olduğunu sen de görüyorsun. Cemiyetimizin ressamların gözünü açmak ve onlara gerçek dünyayı tanıtmak amacında olduğunu düşünmekte haklısın. Fakat kocaman bir dilenci sepeti olduğu izlenimi uyandırdıysam hata bende.”
“Biraz hayır işi yapmanın nesi yanlış, anlamıyorum. Üstelik bu arada biz yoz ressamların gözünü açacaksa ne ala.”
“İyi niyetli küçük hayır işlerinin ülkemizdeki yoksullara faydası olur diye düşünüyorsan, Ono, demek senin gözlerin de hiç açılmamış. İşin doğrusunu istersen, Japonya bunalıma doğru sürükleniyor. Açgözlü işadamları ve iradesiz siyasetçilerin eline kalmışız. Yoksulluğun gün geçtikçe artması bu adamların marifeti. Tabii yeni kuşak olan bizler harekete geçmezsek.” K. İşiguro, Değişen Dünyada Bir Sanatçı