Birbirimizle didişmekten öylesine zevk alıyoruz ki…
Soma’da yaşanan maden faciası bile buna yetiyor.
Neymiş efendim Başbakan Yorgancıoğlu Türkiye Hükümeti’ne başsağlığı dilemiş de “halka” dilememiş.
Neymiş, CTP Soma açıklamasında Türkiye “halklarına” baş sağlığı dilemiş…
Yahu bırakın kelime oyunlarını…
Bırakın didişmeyi…
Bu durum bize ders olsun, en azından kendi evimizdeki işçi güvenliği için enerji harcayalım.
“Halkı” dese ne olacak, “halk”a başsağlığı dilese ne olacak?
Ne önemi var detayın...
Esas meseleyi gözden çıkarmadan, işçi güvenliğini masaya yatırmalı, canlı tutmalıyız.
Yoksa kelimelerle siyaset kolay!
Zor olan sorunların esasında didişmek.
Dün sordum, bugün yine soracağım:

* Geçen yıl bir taşocağında devrilen iş aracının altında can veren işçinin ölümü ile ilgili bir soruşturma açıldı mı?

* Söz konusu taşocağını işleten işletmeye cezai bir işlem yapıldı mı, yapıldıysa ne kadar ceza kesildi?

* Kermiya’da çöken inşaatla ilgili bir soruşturma var mı?

* Polis herhangi bir işlem başlattı mı?

-----------
 

ACIYI PAYLAŞMAK

Güneyde yayınlanan POLİTİS gazetesi dün Türkçe “ACINIZI  PAYLAŞIYORUZ” başlığını ön sayfasına koydu, SOMA’daki katliamla ilgili Türkiye’ye taziye mesajı yolladı... Ne iyi etti... Hatırlıyorum, YENİDÜZEN de Helios  faciasinda ön sayfasına aynı bağlığı Yunanca koyarak Rum halkının acısını paylaşmıştı...
------------
 

Judy Nafwele ve Marianna Cojocaru…

İsimlerini hatırlamadınız değil mi?
Dedim ya…
Şimdi SOMA’ya çok üzüldüğümüzü söylüyoruz.
Evet, acı çekiyoruz…
Evet, içimiz yanıyor, yüzlerce canın toprak altında kalmasına…
Peki, bizde giden canlara, yanı başımızdaki sözüm ona “işçi” katliamlarına ses çıkarıyor muyuz?
Ceza kesiyor muyuz?
Önlem alıyor muyuz?
Gece kulüplerinde “SATILAN” kadınlar için ne yapıyoruz?
İnşaatlarca çalışan işçiler için?
Taş ocaklarında giden canlar için?
Ne yapıyoruz?
Bakın YKP-FEM ne demiş:

<<  “Coğrafyamızda gece kulüplerinde çalıştırılan Judy Nafwele ve Marianna Cojocaru’nun ölümlerinden sonra sorduğumuz soruyu Manisa'nın Soma ilçesinde Soma Kömür İşletmeleri A.Ş'de çalıştırılan emekçiler için de bir kez daha tekrarlıyoruz: “Kimin bedeni var olmaya, kimin ölümü araştırmaya, kimin katilleri cezalandırmaya değer?” >>

Güzel demiş…
Kimin bedeni var olmaya, kimin ölümü araştırmaya, kimin katilleri cezalandırmaya değer?