'Kendi ayakları üzerinde bir yapı, üretim, federasyon...'
Genel Seçim’e sayılı gün kaldı, yarış hızlandı. Milletvekili adayları ‘farklı bakış’ açılarını YENİDÜZEN’le paylaştı. YENİDÜZEN, adayların farklı bakış açılarını 5 soruyla sizler için yansıtıyor.
Farklı Bakış
Meltem SONAY
Genel Seçim’e sayılı gün kaldı, yarış hızlandı. Milletvekili adayları ‘farklı bakış’ açılarını YENİDÜZEN’le paylaştı. YENİDÜZEN, adayların farklı bakış açılarını 5 soruyla sizler için yansıtıyor.
SORULAR
1 Sizce ilk müdahale edilmesi gereken iç sorunumuz nedir?
2 Ekonominin kurtuluş reçetesini yazmaya nereden başlarsınız?
3 Euro mu, Türk Lirası mı… Peki nasıl?
4 Federal çözüm mü, yoksa KKTC’yi tanıtmak mı?
5 TC-KKTC ilişkileri hangi zeminde olmalı?
KİMDİR?
PEMBE ARDIÇ:
Lisans eğitimini Psikoloji Bölümü ve Pedagojik formasyon alanında tamamladıktan sonra yüksek lisansını İngiltere’de Klinik Psikoloji Uygulamaları üzerine yaptı. Çalıșma hayatının ilk döneminde Kayıp Șahıslar Komitesi’nde Psikolog olarak görev yaptı. 2017 yılından beridir kendi kliniğinde Yetișkin ve Ergen Psikoterapisti olarak çalıșıyor. CTP Girne İlçesi Gençlik Örgütü’nde iki dönem ilçe bașkanlığı yaptı. Gençlik Örgütü içinde farklı görevlerde bulundu ve çeșitli sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü görevler aldı.
SAFİYE ÖZALTINER:
DAÜ Mimarlık Fakültesini tamamlamasının ardından, Domus Academy, Milano’da Kentsel Bakış ve Mimari Tasarım üzerine yüksek lisans yaptı. Yüksek lisansını tamamlamasının ardından, bir süre özel sektörde mimarlık yapmış, sonrasında özel bir üniversitede öğretim üyesi olarak çalıştı. İki dönem Toplumcu Demokrasi Partisi MYK üyeliği yaptı.2018 yılında Lefkoşa Türk Belediyesi meclis üyeliğine seçilmiş, halen LTB’de Teknik İşler Kentsel Tasarım ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği komitelerinin koordinatörlüğünü yürütmektedir. DAÜ Mimarlık bölümünde yarı zamanlı öğretim elemanı olup, aynı zamanda kendi mimarlık ofisinde mesleğini yürütmektedir.
CTP Milletvekili Adayı Pembe Ardıç:
“Daha fazla görünmez bir ülkenin çocukları olmayalım diye federasyon…”
1 -“En başta ele alınması gereken iç sorunumuz Ekonomi olmalıdır. Yanlış yönetimler, kişisel çıkaralar uğruna yapılan anlamsız istihdamlar, sağlık ve eğitim alanında ancak çalışanların maaşlarına yetecek kadar ayrılan bütçeler maalesef sistemi çökme durumuna getirmiştir. Doğru bir ekonomi planlanmasıyla, gerek sağlıkta, gerek eğitimde, gerekse verimli iş istihdamları yapılarak ülkedeki ağır kriz durumunu düzeltmek gerekmektedir”.
2 -“Kesinlikle eşit ve adaletli bir vergilendirme sisteminden başlanılması gerekmektedir. Gelir düzeyleri dikkate alınarak işe başlayarak tüm kaçak ve kayıt dışı alanların derhal vergilendirilmesi için adım atılmalıdır. İç kaynaklara yönelmek, tarım ve kooperatifleşmeye gerekli hibe ve desteklerin aratılması iç piyasadaki ekonominin canlanmasına sebep olacaktır. Ekonomide kurtuluş yüzümüzü dış kaynaklara dönerek değil, kendi iç kaynaklarımıza odaklanarak sağlanacaktır ve ancak bu şekilde kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonominin adımı atılacaktır”.
3 -“Son dönemde CTP’nin en çok üzerinde durduğu konulardan bir tanesi de Stabil bir para birimine geçilmesi olmuştur. Söz konusu para biriminin Euro bazında konuşulmasının en önemli sebeplerinden bir tanesi hem Avrupa hem de komşumuz Güney Kıbrıs’ın kullandığı bir para birimi olmasıdır. Parti olarak önerimiz giderlerimiz gibi gelirlerimizin de döviz cinsi bir para birimi, yani en görülen ve muhtemelen Euro cinsinden hesaplanması ile birlikte alım gücünün düşmesini engelleyerek, piyanın durma noktasını gelmesini engellemek olacaktır”.
4 -“Tabi ki Kıbrıs’ın Kuzeyinde yaşayan toplumu ve özellikle gençlerin çıkarları için Federal Kıbrıs’tan başka bir alternatifin olmadığını biliyoruz. Daha fazla genç göç etmesin diye, daha fazla haksızlığa uğramayalım diye, daha fazla görünmez bir ülkenin çocukları olmayalım diye federasyona ulaşmak için elimizden gelenin fazlasını yapacağız. KKTC’nin tanınması konusuna gelirsek, bunun uluslar arası bir karşılığının olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu konunun gündemde olmasının, konuşulmasının bile her hangi bir anlamı olduğuna siyasi bir karşılığının olduğuna kesinlikle inanmıyorum”.
5 -“TC ve KKTC ilişkileri doğru bir diplomasi zemininde oluşturulmalıdır. Kıbrıs Türk toplumunun onurunu ve haysiyetini zedelemeyecek şekilde sürdürülmeli. Adada yaşayan bu halka birilerinin ya da bir şeylerin bir uzantısıymış gibi davranılması kabul edilebilir bir politik zemin olmamalı. Yıllardır kimlik politikaları altında ezilen bizlerin bir özne olduğunun kabul edildiği kaşıklı bir saygıya dayalı siyasi bir zeminin oluşturulması gerekmektedir.”
TDP Milletvekili Adayı Safiye Özaltıner:
“Kıbrıs Türk Toplumu’nun dünyada hak ettiği yeri alabilmesi için federal çözüm”
1 -“Elbette ki toplumun ana gündemi olan geçim derdi. Her ne kadar dövize ve para piyasalarına müdahale yetkisi olmasa da, yeni kurulacak hükümet, özellikle dar gelirli vatandaşların alım gücünü yükseltecek tedbirleri ve yardım politikalarını hayata geçirmelidir”.
2 -“Devletin giderlerini azaltacak politikalardan. Özellikle çağın gereksinimi olan e-devlet yapısı ile birlikte hem bürokrasiyi hem de devletin hantal yapısını ortadan kaldırabilecek adımlara öncelik tanınmalı. Öncelikli olarak büyük şirketlerden tahsil edilmesi beklenen alacaklar, hukuk yolu ile bir an önce tahsil edilmeli, mahsuplaşma modeli üzerinden vergi indirimine gidilmesi engellenmelidir. Sürekli desteğe dayalı teşvikler gözden geçirilerek, kamu kaynaklarının verimli kullanılmasını sağlanmalı, yenilikçiliği ve üretimi destekleyen teşvik sistemi hayata geçirilmelidir. Böylelikle yerli üretime dayalı genç girişimcilerin önünün açılması sağlanırken ayni zamanda devletin kaynakları daha verimli kullanılabilecektir”.
3 -“İstikrarlı para politikası. Her ne kadar dövize endeksli bir piyasa ekonomisi devam etse de, daha istikrarlı bir para politikasına geçebilmek için gerekli planlamayı yapmalıyız. Özellikle Türkiye’den ithal ettiğimiz ürünlerin dolar değerlendirilmesinden kaynaklı piyasaya yansıyan pahalılığın önüne geçmeliyiz. Elbette Birleşik Federal Kıbrıs yolunda ilerleyeceğimiz adımlardan birisi de Euro para birmine geçmek olmalı fakat bu süreçte olası geçiş sürecinde oluşabilecek dalgalanmayı minimuma getirebilecek önlemlerin de hazırlanması gerekmelidir”.
4 -“Elbette ki Federal çözüm. Her şart ve koşulda, uluslararası hukuğun bir parçası olamadığımız her gün, toplumun yaşadığı ekonomik sıkıntılar başta olmak üzere bürokratik sıkıntılarımızı da çözemediğimiz bir gerçektir. Kıbrıs Türk toplumunun dünyada hak ettiği yeri alabilmesi için federal çözümü hedeflemeliyiz. BM parametrelerinin terkedilmesi bizleri uluslararası toplumla yakınlaştıracak süreçlerin de önünü kapatmaktadır. Çözümü kovalayan kesim olduğumuzu daha da yüksek sesle söylemeli, Kıbrıslı Türklerin tüm hak ve özgürlüklerini güvence altına alan, dönüşümlü başkanlık ve kararlara etkin katılımı içeren siyasi eşitliğin yeniden teyit edildiği 2019 Berlin Zirvesi’nde BM Genel Sekreterliği tarafından imza altına alınan metne sadık kalarak haklarımızı savunmaya devam etmeliyiz”.
5 -“Bugüne dek özellikle sağ hükümetlerin, kendi ekonomik ve yönetsel başarısızlıklarını gizlemek amacıyla TC hükümetleri ile oluşturdukları mutlak biat ilişkisi her iki devletin ilişki yapısına zarar verir noktaya gelmiştir. Bu ilişki biçimini düzenlemenin ilk adımı sosyal, ekonomik ve çevresel politikalar anlamında başarılı ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir hükümet yönetimi sergilemektir. Birbirine karşı ast-üst ilişkisi sergilemeden, kardeş statüsünde ve diyaloğa dayalı ilişkiler geliştiren iki devlet olarak hareket edilmelidir”.