1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Kendimi her zaman Kıbrıs’a ait hissettim”
“Kendimi her zaman Kıbrıs’a ait hissettim”

“Kendimi her zaman Kıbrıs’a ait hissettim”

İngiltere’de yaşayan, Kıbrıs Türk Gençlik ve Aile Birliği İngiltere Başkanı Nafiya Horozoğlu, birliğin kuruluşunu, çalışmalarını ve tecrübelerini anlattı…

A+A-

Dila ŞİMŞEK

İngiltere’de yaşayan, Kıbrıs Türk Gençlik ve Aile Birliği İngiltere Başkanı Nafiya Horozoğlu, birliğin kuruluşunu, çalışmalarını ve tecrübelerini anlattı… Horozoğlu, İngiltere’de yaşayan Kıbrıslıların kimliğini, kültürünü korumak ve Kıbrıslı Türk toplumunu bir arada tutma mücadelesine yıllardır katkı koyuyor…

Nafiya Horozoğlu, 1996 yılında Londra’da doğdu, orada büyüdü. 2018 yılında City University London’da Uluslararası Politika mezunu olduğunu belirten Horozoğlu, 2020 yılında ise Westminster Üniversitesinde Medya, Kampanyacılık ve Sosyal Değişim üzerine yüksek lisans eğitimimi tamamlamış. 18 yaşından beri hem okuyup hem de farklı sektörlerde çalıştığını söylüyor. “Emeğin değerini öğrenmek için sadece okumak marifet değil, aynı zamanda çalışıp kendimizi keşfetmemiz oldukça önemli. Bu yüzden ikisini birlikte yaptım” diye konuşuyor.

“İngiltere’de 300 binden fazla Kıbrıslı Türk yaşıyor diye yeri geldiğinde övünüyoruz, ama uzun yıllardır buradaki gençler örgütlenmedi veya bu gençlere sahip çıkılmadı”

Kıbrıs Türk Gençlik ve Aile Birliği İngiltere’yi 21 Ekim 2018 yılında kurduklarını dile getiren Horozoğlu, bunu 18 yaşındayken yapmak istediğini fakat cesaret edemediğini söylüyor. “İngiltere’de 300 binden fazla Kıbrıslı Türk yaşıyor diye yeri geldiğinde övünüyoruz, ama uzun yıllardır buradaki gençler örgütlenmedi veya bu gençlere sahip çıkılmadı. Bende bu gençlerden biri olarak İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türk toplumun birlik ve beraberliğini her zaman sorguladım. KTGBİ’yi ilk kurduğumuzda toplam 5 kişiydik, şimdi ise yüzlerce gönüller bir arada. Amacımız, İngiltere’de doğup büyüyen, yaşayan veya Kıbrıs’tan buraya eğitim için gençleri tek çatı altında toplamaktı. Bu gençlerin sorunlarını birlikte tespit edip, çözüm önerileri geliştirmekti. Bununla birlikte ilk günden beri vurguladığımız ve önemsediğimiz bir konu vardı oda şuydu; diasporada yaşayan Kıbrıslı Türk gençler asimile oluyor. Bu gençler Kıbrıs Türk kimliğini unutuyor veya bilmiyor. Bizim amacımız ise kültürümüze ve kimliğimize sahip çıkmak, üçüncü neslimizi kaybetmemek ve dördüncü neslimizi kazanmak” diye anlatıyor…

“100’den fazla üyemizi salgında kaybettik”

Covid-19 beraberinde yaşanan süreçte toplumumuza yardımcı olmak için her konuya yetişmeye çalıştıklarını kaydeden Horozoğlu, 100’den fazla toplum üyelerini salgından dolayı kaybettiklerini belirtti. Her gün bizzat bunun takipçisi olduklarını, psikolojik açıdan herkesin zor bir dönem yaşadığına değinen Horozoğlu, “Bir ara sabah akşam ölüm haberleri geliyordu. Ailelere destek olduk, cenazeler için girişimlerde bulunduk, charter seferler için gençlere ve ailelere yardımcı olduk ve yaşanan tüm gelişmelerden toplumumuzu haberdar ettik. Haziran ayında yönetim üyelerimiz ve üyelerimizle vermiş olduğumuz karar ile faaliyetlerimizi Kıbrıs Türk Gençlik ve Aile Birliği İngiltere (KTGAB) ismiyle sürdürmeye karar verdik. Aileler bu toplumun sessiz çoğunluğu, dolayısıyla Kıbrıslı Türk gençlerle ailelerini bir çatı altında birleştirmek, daha güçlü ses yükseltmek için böyle bir yapılanmaya gittik. Ailenin güçlü, bireyin mutlu olduğu, çalışan ve üreten müreffeh bir toplum yaratmak için birlik olacağız” şeklinde konuşuyor.

“Gençlerin çoğu ilgilenmiyor ve uzak durmayı tercih ediyor, örgütlemek gerçekten zor”

Yaklaşık iki yıl içinde tahmin ettiklerinden daha fazla çalışıp ürettiklerini söyleyen Horozoğlu, gençlere ulaşıp örgütlemenin çok zor olduğunu ifade ediyor... Horozoğlu, “Gençlerin çoğu ilgilenmiyor ve uzak durmayı tercih ediyor. Biz pes etmeden düzenlemiş olduğumuz faaliyetlerle gençlere ve ailelerine hitap etmeye başladık. Toplumun güvenini ve desteğini kazanmayı başardık, bununla birlikte kültürel, spor, eğlence ve eğitim alanlarında faaliyetler düzenledik. Örneğin geçtiğimiz yıl eski Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu’na sunduğumuz proje sayesinde 15 gencimiz Kıbrıs’ta kültürel ve tarihsel bir gezi gerçekleşti. İngiltere’de doğup büyüyen ve Kıbrıs’a uzun bir süre ziyaret etmeyen gençler, köyleri ziyaret edip köy hellim üretti, mandıraya gitti, tarihsel yerleri rehber eşliğinde gezdi. Bu gezinin amacı gençlerimize kültürünü ve tarihini tanıtmaktı, aidiyet duygusu oluşturmamız çok önemli. Bu duyguyla birlikte ancak memleketimiz ile olan bağımızı güçlendirebiliriz” diye anlatıyor. Bununla birlikte geçen yıl düzenlenen 2. Kıbrıs Türk Kültür ve Sanat Festivali’nin komitesinde çalıştıklarını belirterek, 6 köklü sivili toplum örgütlerinde oluşan komitede, festivalin koordinatörlük görevini üstlenerek, yönetim üyeleriyle beraber bu komitede yer aldıklarını kaydediyor. Gençlerin ilk kez fikirlerini önerdiğini ve bunların uygulandığını dile getirerek, bunun kendileri için oldukça önemli bir başarı olduğunu vurguluyor.

“En büyük isteğim İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklerin söz sahibi olmasıdır”

En büyük isteğinin İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklerin söz sahibi olması olduğunun altını çizen Horozoğlu, “103 yıl önce daha iyi bir yaşam standarttı için büyüklerimiz buraya göç etti, büyük başarılara imza attılar. Birçok bireysel başarılar gerçekleşti lakin yeterince toplumsal başarılara imza atamadık. Dilerim bir gün hoşgörü ve dayanışma çerçevesinde buradaki nüfusumuz gücünü kullanarak İngiliz siyasetine bir temsilci atar. Alevi toplumu 20 yıl önce buraya göç etmeye başladı, şimdi İngiltere Parlamentosunda bir milletvekilleri var. Kıbrıslı Rumlarında aynı zamanda milletvekilli bulunmakta…” diyor. Öte yandan, bir diğer hayalinin ise bir gün memleketine temelli geri dönebilmek olduğunu vurguluyor. “Kendimi her zaman Kıbrıs’a ait hissettim, memleket hasreti ile büyüdüğüm için hayatımın ilerleyen döneminde orda yaşamak istiyorum” diye konuşuyor.

“Bazen kendimizi öteki hissediyoruz ama aslında memleket sevdasıyla kilometrelerce uzakta yaşayan Kıbrıslı Türkleriz”

Horozoğlu, sözlerini şöyle sonlandırıyor: “İngiltere ve Kıbrıs arasında güçlü bir köprü sağlamamız çok önemli. Bu gönül bağı gittikçe güçlendirilmeli, bazen kendimizi öteki hissediyoruz ama aslında memleket sevdasıyla kilometrelerce uzakta yaşayan Kıbrıslı Türkleriz. Bizim amacımız önce kendimize, daha sonra toplumuza ve dünyaya faydalı bir insan olmaktır. Şahsım adına konuşarak, memleketimizle olan bağımızı her zaman güçlü tutmak için elimden geleni yapacağıma söyleyebilirim.”

Bu haber toplam 5884 defa okunmuştur