Kendimizi kurtarsak!
Darbe gibi bir alt üstlük yaşıyor Türkiye!
Sivil yönetimi asker şiddetiyle değiştirme manyaklığına "ortak sesle" karşı çıkan ülke, demokrasiyle pek de ilgisi olmayan "tasfiye" sürecine "gık" diyemiyor!
Diyen de içeri alınıyor zaten(!)
Gerekçe de hazır: FETÖ bağlantısı !
* * *
Ömrünce darbelere, tanka, topa, silaha, militarizme karşı çıkanlara yönelik tepki daha bir pervasız!
"Tanklar" yürürken esas duruşunu alanlar ne çabuk unutulmuş şimdi!
Meğerse ne de çok müşterisi varmış "sivilleşme"nin (!)
Daha vahimi...
"İktidar"a karşı olmayı "darbe destekçisi" gören bir akıl tutulası ya da demokratik yoksunluk var!
* * *
Türkiye'deki DARBE girişimini "Erdoğan'ın kendi tezgahı" yorumlarını aşırı abartılı, fazlaca zorlama buluyorum.
Öyle de bu kadar çok insanı "Feto"cu yaftasıyla telef etmek sanki işin bahanesi!
Püskürtülen "askeri" darbe!
"Sivil" kılıklı olanı iyice azmış görünürde!
Şimdi “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi” de askıda ya, ne diyor daha ilk maddesi:
“Herkesin yaşam hakkı yasanın koruması altındadır. Kimse işkenceye tabi tutulamaz.”
* * *
Sanki iki seçenek var ortada ya "darbe"ci olacaksın ya "dikta"cı!
İkisi de berbat işte!
Komutanlar Meclis'i bombalamış, askeri sokağa sürmüş, delirmiş falan...
Tamam da...
Binlerce öğretmenden profesöre yargıçtan gazeteciye, memurdan savcıya ne olmuş?
Türkiye açık hava hapishanesi gibi!
* * *
Hortum gibi! Önüne gelen yutuyor!
Karikatür dergisini matbaanın ağzından alıp dağıtımını durdurmak dahi "terör"le falan anlatılıyor!
Yahu karikatür bu!
* * *
Yargı süreci dahi başlamamış henüz!
İnfaz tamam oysa!
Türkiye zaten yargılamadan senelerce hapiste çürüttükleri ile meşhur bir ülke.
Nasıl "adil yargılama" olacağı da bir diğer muamma, şimdiden yargıç ve savcıların yarısı görevinden alınmış !
* * *
Akdeniz’in bu bit kadar döşeğinde ne yapsak, ne kadar dövünsek, sinek vızıltısı!
Hele de bu kadar bağlı, bağımlıyken, Türkiye'yi değiştirecek halimiz pek yok.
Bir ihtimal kendimizi kurtarırız belki.
Yoksa işimiz zor!