Kerry’nin ‘sarı defter’i ve aşk
İncir ipine dönen ‘ortak açıklama krizi’inin nihayete ermesinin ardından başlayan müzakere masasında ne olup bittiğini bilmiyoruz. Özel temsilcilerin hangi konuları ele aldığı, ne noktada olduğu sadece kamuoyunun değil, meclisin de bilgisinde değil. CTP milletvekili Asım Akansoy bu konudaki şikayetlerini günlerdir dile getirip duruyor.
Milletvekillerimiz dahi Kıbrıs Türk tarafı olarak Özersay-Mavroyannis müzakerelerinde gidişatın ne olduğu konusunda bilgimiz yok, ama öyle anlaşılıyor ki Kıbrıs’ta çözüm konusunda başkalarının ‘not defteri’nde yazan birşeyler var.
Mesela Amerikalıların...
**
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ‘sarı renkli bir not defteri’ varmış. Bu defterin bir sayfasında ‘çözülecek sorunlar’ yazılıymış. Ve Kıbrıs o listenin ‘en üst sıralarında’ yer alıyormuş!
Bu bir iddia değil.
Kerry’nin öyle bir defteri var mı, yok mu bilemem.
Ama bu ‘bilgi’yi aktaran isim ABD’nin Lefkoşa Büyükelçisi John Koenig aktardığı için altını kalın kalemle çizmek gerekiyor.
Havadis’ten Esra Aygın’ın haberine göre Koenig bu açıklamayı Larnaka’da bir grup Kıbrıslı Rum Rotaryan’la yediği yemekte yaptı.
ABD’li diplomat Kıbrıs’a ‘bugüne kadar olmayan bir ilgi’den söz etti ve “Bu çok olağan dışı... Daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı. Kıbrıs ABD’nin listesinde hiç bu kadar üst sırada yer almamıştı” gibi nitelemelerde de bulunduktan sonra ekledi: “Yakında Kıbrıs’ta çok önemli gelişmeler olacak.”
**
‘Dış dinamikler’in Kıbrıs’taki uzlaşmazlığa son verme konusunda istekli olduğunun teyididir Koenig’in söyledikleri...
Yeni bir ‘soğuk savaş dönemi’ iddialarının gündeme gelmesine neden olan Ukrayna orijinli gelişmeler ve Rusya’nın batı ile gerilen ilişkileri Kıbrıs sorunu gibi BM Güvenlik Konseyi’nden çıkacak karara mutlak ihtiyaç duyan gelişmeleri nasıl etkileyecek, onu kestirmek kolay değil.
Ancak bilinen verileri alt alta koyduğumuz zaman, Akdeniz’in mavi sularının çok derinlerinde bulunan ve bulunması öngörülen enerji kaynakları bölgedeki ‘strateji’ denkleminin yeniden kurulmasına gerkesinim duyuyor.
Kıbrıs’a ait olandan çok İsrail’in bulduğu yüklü miktardaki gazın Avrupa’ya taşınması için ‘en güvenilir, en pratik ve en ucuz’ yolun Anadolu topraklarından geçiyor olması Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün sonunu getirebilir.
Koenig’in satır arasında sarfettiği “Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye arasında bugünlerde yüksek kalitede bir diyalog var” sözleri ise, gizliden sürdürüldüğüne kesin gözle bakılan ‘pazarlığın’ ifşası gibi oldu.
**
Kerry’nin ‘sarı defteri’ndeki ‘çözümlenecek sorunlar listesi’nde ilk sıralara yükseldiğini öğrendiğimiz Kıbrıs sorununa dış ilgi bu noktadayken, ‘iç dinamikler’in bilgisiz ve hareketsiz bir durumda bekliyor olması hayra alamet değil.
Gerek müzakere masasında, gerekse yaşamın her alanında Kıbrıs’ın ‘barış adası’na (ç)evrilmesi için kolları sıvamanın zamanı gelmedi mi?
‘İç dinamikler’ harekete geçmezse eğer değil ‘Kerry’nin sarı defteri’ne, ‘Kutsal kitaplar’a dahi girse ‘barış’ hayal olur bu topraklara!..
Çünkü ‘barış’ emek ister.
Aynen ‘aşk’ gibi...