Adonis İngiliz Okulu’ndan, sınıf  arkadaşlarımdan biriydi.  İyi ve farklı bir  dosluğumuz vardı.  1963 olayları ile ilişkimiz koptu.  Aradan yıllar geçtikten sonra,  ilk karşılaşmamız 1973’de oldu.  İngiltere’de yüksek öğrenimini tamamlamış adaya yeni dönmüştü. O gün, uzun uzun 63’de olup bitenleri tartıştık.  Bir sonraki buluşmamızda,  araya bir savaş gireceğini, ana konumuzun çok daha detaylı olabileceğini tahmin bile etmemiştik.  Ve, o buluşmanın ardından 1974 Savaşı oldu. Yine koptuk.

1984-1994-2004-2014 derken aradan geçen uzun yılların ardından,   yeniden birbirimizi bulmamız, hızla gelişen iletişim teknolojisinin yardımıyla oldu.  Interneti kullanarak ben onu ararken, aynı sıralarda, o da beni arıyormuş meğerse.

Her neyse… Geçenlerde biraraya geldik yeniden.  Kucaklaşma,  “Ne yapardın ? Ne yaptın ?  Ne yapıyorsun ?” soruları ve cevaplarının ardından döndük dolandık siyasi duruma çakılıp kaldık gene.

***

O, “Biz Kıbrıslılar koyun gibiyiz. Nereye sürdülerse oraya gittik. Hala da öyleyiz. Neler olup bittiğinin farkında bile değiliz” dedi

Ben,  “Ben  ‘eşşek’ derim sen ‘koyun’ dedin” dedim…

Gülüşdük…  “İkisi de olur, üzülme” dedi…  “Sizinkilerle beraber toplam 5-6 kişiydi esas suçlular.  Taktılar arkalarına eşekleri veya koyunları,  sürüklediler istedikleri yere. Mahfettiler herşeyi, sonra da hepsi ‘kahraman’ ilan edildi.”

“Hala aynı kafa be Adon…Değişen birşey yok. Ne sizde ne bizde…”

“Herhalde sizde de öyledir… Okullarımızda yalanlar  ve yanlışlarla dolu tarih dersleri ile dolduruyorlar çocukların kafalarını.”

“Resmi Tarih ?...  İnanılmaz saptırmalarla dolu…. Bizim çocuklar ne kadar ciddiye alırlar doğrusu bilmem.  Ama sizinkiler her şeyin 1974’de başladığını sanırlar mesela… Ondan öncesinden  haberleri bile yok…”

“Aynen öyledir malesef. Herşeyin 1974’de Türkiyenin işgali ile başladığını bilirler…  Durup otururken Türk askeri geldi diyenler bile var.  Onlara gore ölenler sadece Rumlar… Evlerini bırakıp göç edenler sadece Rumlar… Katledilenler de sadece Rumlar…”

“Eee ? Ne olacak be Adon bu işin sonu ?”

“Ne olacak ? Birşey olacağı yok. Nasıl dersiniz siz ?  ‘Atı alan Üsküdarı geçti’ … Ada ortadan ikiye bölündü, bitti.  İnsanlar birbirinden iyice koptu.  Özellikle bizimkiler hala farkında bile değiller. Kabul etmek istemiyorlar bu gerçeği.”

“……”

“Birşey daha söyleyeyim sana ama gülme bana….”

“…”

“Ben bazan düşünürüm … İngiliz yönetiminde çok daha mutluyduk sanki…  Herşey tıkır tıkır çalışırdı.  İngiliz,  Rum-Türk ayrımı yapmazdı. Resmi daireler mükemmel çalışırdı… Tek korku EOKA’ydı... Herhalde sizde de TMT… Yalan mı ?”

***

Coştukça coştu Adonis. Sanki uzun zamandır boşalmak istiyordu da fırsatını bulmuşken boşalıyor gibiydi. Sustum. Çünkü,  ayrıntılarıyla, Güneydeki bozulmadan,  rezaletlerden, yolsuzluklardan v.s. söz etmeye başlamıştı. Ve aynı bizim sohbetlerimizdeki gibi onunla olanı da ‘keşke’lerle doluydu.

                                                           Sokak Ağzı

“Bu Korona hikayesinin bir biyolojik savaş sonucu olup olamayacağını hiç ciddi ciddi düşündünüz mü ?” (Neslihan-Kefkoşa)

***

“Korona Virüsünden korunma ilacını Amerikalılar çok yakında  bulacaklar emin olun. Böylece başlayacak Amerikaya milyarlarca dolar daha  akmaya gene.” (Kemalettin Sayar)

***

“Maraş meselesi ne oldu ama ? Çok heyecanlandıydık.  Ne güzel Tatar’ın Las Vegas’ını hayal etmeye başladıydık. Unutuldu yoksa unutturuldu o konu ?” (Metin-Mağusa)

***

“Nur Nadir hanımın Kıbrıslı Türk olduğunu bilmezdim. Yeni öğrendim. Ben onu Filistinli sanırdım.” (Akay Gömeç-Lefkoşa)

***

“Bir çamur atıldı bazı gazetecilere. Ama isim yok ortada. Çamuru atan isimleri de açıklamalı bence.” (Nuray Çiftçi)

***

“Güneydeki Rum bankalarının Kıbrıslı Türklere kredi kartı vermediğini bilirdiniz ? Ben yeni öğrendim da, bilmeyenlere bildirmek istedim.” (Muzaffer-Mağusa)

***

Nüfusumuz kaç ? Bir bilen var mı ? Nüfusu bilmeden seçmen listeleri nasıl yapılacak ? Bir bilen var mı ?” (Yaser)

***

“Ers’i seçersak Maraşı açacak Las Vegas yapacak, Londraya direk uçak seferleri başlayacak, Türkiyeden golifa gibi para akacak, ve daha neler neler. Hade sandıg başına. Oylarınızı Ers’e verin. Daha bir sürü sürprizi beraber yaşayalım. Sonra da heykelini dikeriz bir yerlere.” (Özer-Lefkoşa)

***

“Amma dadsız girdig ha yeni yıla. Bu gidişnan daha çok şeylere gebeyig gibi bir manzara var garşımızda.”(Nükhet-Girne)

                                                           Anlayana

“Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen sonuç, cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır. Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerideki cephenin suskunluğudur.” (Mustafa Kemal Atatürk