“Keşke burayı sanat merkezi yapabilsek”
Avrupa’nın bölünmüş tek başkenti Lefkoşa’da, Kıbrıslı Türklerin kimliğini yansıtan, tarihi bir bölge: Samanbahçe.“Keşke burayı sana sanat merkezi yapabilsek” diyor Aziz Mevlitler.
Cenk Mutluyakalı
Avrupa’nın bölünmüş tek başkenti Lefkoşa’da, Kıbrıslı Türklerin kimliğini yansıtan, tarihi bir bölge: Samanbahçe.
“Keşke burayı sana sanat merkezi yapabilsek” diyor Aziz Mevlitler.
Hem bir mobilya ustası, hem de ressam kimliğiyle tanıdığımız Aziz Mevlitler 1958’den bugüne Samanbahçe’de yaşıyor.
72 yaşında...
“Bir aile Ermeni, bir aile de Kıbrıslı Rum vardı burada... Kıbrıslı Türklerdi gerisi, tümü, tamamı... Bu sokaklar, bu adanın tarihiydi... Şimdi çok az kaldık, belki beş aile, belki altı. Hep dışarıdan gelenler yerleşti bu evlere de... Bizler kıymet bilenleriz, gözümüz gibi gözeteniz...”
“Çok iyi anlaşırdık”
Peki ne oldu o Kıbrıslı Rum aileye?
“İyi anlaşırdık, komşuluğumuz da çok iyiydi. O zaman 58 olaylarında gittiler, sessizce gittiler, üzüldük...”
Samanbahçe evlerinde 73 hane olduğunu anlatıyor, Lefkoşa’nın Aziz abisi..
“Keşke burayı sanat sanat merkezi yapabilsek, bu kültürel mirası korusak... Kapı sövelerinde Osmanlıca numaralar var; en yeniler ise sarı taş değil... Şimdi Evkaf gözü gibi bakıyor tabii buralara...”
“Kalbim burası”
İngiliz sömürgesini de yaşamış Samanbahçe evlerinde Aziz Mevlitler, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni de... Cemati de görmüş, Federe Devleti de...
Kök aynaları gibi ayna tutmuş adanın bir dönemine, 70 senesine tanıklık etmiş..
“Çamurunu da bilirim güneşini de buraların; hüznünü de bilirim sevincini de, hep memleket bilirim buraları, hep Kıbrıs” diyor... “Mimar Sinan’dan mezunum, hep aklım buradadır; kalbim burası... Her zaman burası...”
