‘KGS’ stresi!
Kolej Giriş Sınavları’nın (KGS) ikinci basamağı dün yapıldı. Öğrenciler sınavda, aileler de dışarıda terledi…
Ayşe GÜLER
Kolej Giriş Sınavları’nın (KGS) ikinci basamağı dün yapıldı. Öğrenciler sınavda, aileler de dışarıda terledi…
İlk oturumu Ocak ayında gerçekleşen sınavın ikinci oturumuna 2 binin üzerinde öğrenci katıldı.
7 merkezde yapılan sınav dün saat 09.00’da başladı, verilen arayla birlikte 12.30’da tamamlandı.
Çocuklarıyla birlikte sınav stresi yaşayan aileler, saatlerce sınavın bitmesini bekledi.
Sınavların yapıldığı merkezlerde aileler uzun kuyruklar oluşturdu, çocuklarıyla okul korkulukları arasından görüştü.
Manzara değişmedi…
İlk oturumun saat 10.30’da sona ermesinin ardından öğrencilerin sınava girdiği okullardan çıkış yapmalarına izin verilmedi.
Aileler, çocuklarıyla okulun duvarları ve demir korkulukları arasında görüşerek hem ihtiyaçlarını karşıladı hem de sınavla ilgili bilgi aldı.
Yarım saatlik aranın ardından öğrenciler, saat 11.00’de sınavın ikinci oturumuna girdi.
Aileler, sınav sistemini eleştirdi
Çocukları sınava katılan aileler, 1 yıllık hazırlık sürecinin oldukça yoğun ve yorucu olduğunu söyledi.
Sınav nedeniyle hem çocuklarının hem de kendilerinin sosyal hayatlarının kalmadığını ifade eden ailelerin çoğu sınav sistemini eleştirdi.
YENİDÜZEN’e konuşan aileler, çocukların hayatının tek bir sınava bağlı olmaması gerektiğini savunarak, okuldaki başarılarının da sınava katkı sağlamasının önemli olduğunu belirtti.
Bazı aileler de sistemi ne kadar eleştirseler de ‘zorunlu’ olarak bu sistemin bir parçası olduklarını dile getirerek, “Çocuklar psikolojik olarak etkileniyor, aileler de çocukları için en güzelini istiyor. Ancak bu arada veliler de kendi aralarında yarışıyor. Ne kadar da bu sistemi eleştirsek de dönüp dolaşıp, sistemin bir parçası olduk” dedi.
Son basamak 11 Haziran’da
Öte yandan Kolej Giriş Sınavları’nın üçüncü ve son basamağı 1 ay sonra, 11 Haziran Cumartesi yapılacak. Öğrencilerin Kolej Giriş Puanı ise şöyle hesaplanacak: “yüzde 25 KGS-1 + yüzde 25 KGS-2 + yüzde 50 KGS-Final”
Ortaya çıkacak puana göre sıralama listeleriyle 2016-2017 öğretim yılı için kayıt hakkı elde eden öğrenciler tespit edilecek.
495 öğrenci kolejlere giriş hakkı elde edecek…
Buna göre Lefkoşa Türk Maarif Koleji’ne 130, Gazimağusa Türk Maarif Koleji’ne 80, Girne 19 Mayıs Türk Maarif Koleji’ne 75, Güzelyurt Türk Maarif Koleji’ne 60, Bekirpaşa Lisesi Kolej Sınıfına 30 ve Hala Sultan İlahiyat Koleji’ne 120 öğrenci olmak üzere toplam 495 öğrenci 2016-2017 öğretim yılı için kolejlere kayıt hakkı elde etmiş olacak.
----------------------------------------------------------
AİLELER NE DEDİ?
Demet Eren: “Sınava bağlı olmaması gerekiyor”
“Kızım bu sınav için gerçekten çok çalıştı. Sınavın geçmişe göre şu anda 3 basamak olması daha iyi. Ancak sınav olmasa daha iyi olacağını düşünüyorum. Çocukların hayatını tek sınava bağlıyorlar. İlkokuldan sonra çocukların başarılarına göre bir yol çizilse daha iyi olacağını düşünüyorum. Sınava bağlı olmaması gerekiyor. Çünkü sınav günü çocuk hasta olabilir, akşam uyuyamamış olabilir, stres yapar… Bazı çocuk deneme sınavlarında çok iyi yapsa da sınava girdiğinde, heyecan ve stresten sınavı yapamayabilir”
Sevda Özsaygın: “ Sistemi eleştirsek de bir parçası olduk…”
“Maddi ve manevi çok yorucu bir süreç yaşadık. 2 tane çocuğum var. İlk çocuğumda da bu süreçte çok zorlandık. Çocuk psikolojik olarak etkileniyor, aileler de çocukları için en güzelini istiyor. Ancak bu arada veliler de kendi aralarında yarışıyor. Ne kadar da bu sistemi eleştirsek de dönüp dolaşıp, sistemin bir parçası olduk. Anne olarak ne kadar dikkat etsem de o baskıyı ne yazık ki çocuğumun üzerinde uyguladım. Bu durumdan dolayı da zaman zaman vicdan azabı çektim. Yine de sistem bizi bir parçası yapıyor. İlk çocuğum sınavı bir soruyla kaybetmişti. O da bizde psikolojik bir çöküntü yaptı. Şimdi ikinci çocuğum sınava girdi, umarım başarılı olur. Hayatımız bir sınavdır, kıl payı ile ya kaybeder ya da kazanırız. Ancak toplam başarının da önemli olduğunu düşünüyorum. Sınavı 3’e böldüler. Ancak her defasında çocuklar stres yaşıyorlar. Eskiden tek sınavdı, girerdi… Sınavı geçer veya geçmezdi. Şimdi çocuklarımız hep aynı stresi yaşıyor. Fakat bu durum da belirleyici değildir”
Cem Münüroğlu: “1 yıldır çocuğumun oyun oynama vakti yoktu”
“Çocukların yarış atı gibi yarıştırıldığını söylemek bence biraz zayıf kalır. Çünkü çocuklarımızı görüyoruz. 1 yıldır çocuğumuzun oyun oynama vakti yoktu. Sınav sistemi ailelerin de sosyal hayatını etkiledi. Gece uykularımızı kaçırdı, çocuğumuzu hasta etti. Çocuğumuz acaba sınavı geçecek mi yoksa geçmeyecek mi stresini ve sıkıntısını yaşadık. Eğer çocuğum sınavı geçmezse, gideceği okullar çok kötü durumdadır. Devlet okulu diyemeyeceğim, çünkü ortada devlet yoktur. Benim 30-40 sene önce gittiğim okullar çok daha iyi durumdaydı. 6 sınıf 1 odanın içindeydik, tek bir öğretmen bize eğitim verirdi. Ve şimdikinden çok daha iyi bir sistem vardı. Çocuğum kaç yıldır beden dersi yapmıyor, öğretmen ders saati serbest bırakıyor. Sınavın bu şekilde olmaması gerekiyor. İlkokulu bitiren öğrenciler, ortaokula başlamalı. Ortaokulda da derecelerine göre ayrılmaları gerekiyor. Başarılı çocukları bir sınıfa alabilirler. Ortaokulun sonunda da aldıkları puan ve notlarla kolejlere ayırabilirler. Bu şekilde olması daha iyidir. Sınava girecek olan yeğenimin çocuğu stresten rahatsızlandı”
Ali Dağ: “Çocukların yarış atı gibi yarıştırılması yerine ,eğitim ve başarılarının da sınava katkı sağlaması gerektiğine inanıyorum”
“Çocuğumun ilk sınavı bizim için çok güzel geçti, bu sınavın da iyi geçeceğini düşünüyorum. Geçmişte tek oturumda gerçekleşen sınavın şu anda 3 oturuma bölünmesini mantıklı buluyorum. Çocuğun ilk sınavda yaşadığı stresi, diğer sınavlarda telafi etme şansı var. Eğitim sistemini sadece kolejler için düşünmemek gerekiyor. İster istemez, eğitim sistemimiz kötü. Bir taraftan da bakıldığında, hayatta her şey sınavdır. Sınav olmadıktan sonra torpilliler devreye girecek. Torpillerin devreye girmemesi için her şeyin sınavla yapılarak, hak edenin kazanması taraftarıyım. Çocukların yarış atı gibi yarıştırılması yerine, eğitim ve başarılarının da sınava katkı sağlaması gerektiğine inanıyorum. Belki de onların yaşadığı stres, böylelikle daha da azalabilir. Böyle bir düzenleme yapılabilir. Nasıl ki üniversiteye girerken başarı oranı belli bir kat sayı ile hesaplanıyor, burada da o uygulama yapılabilir”
Ece Güvenoğlu: “Sınav ister tek oturum, isterse 3 oturumda yapılsın bu düzene karışıyım”
“Sisteme karşıyım. Sınav ister tek oturum, isterse 3 oturumda yapılsın bu düzene karışıyım. Oyun oynama yaşındaki çocuğu, eve toplamakta zorlanıyorum. Ama sistemin getirdiği şartlarda her şey devam ediyor. Çocuğum dershaneye gidiyor, eve geldiğinde de bağ kopuyor. Soru çözüyor… Sınav sistemi olmalı, ancak bu yaşta olmaması gerektiğini düşünüyorum. Daha önce ortaokuldan liseye geçişte sınav yapılıyordu. Yine öyle bir uygulama yapılırsa daha iyi olacağına inanıyorum. Çocuklar daha bilinçli olur. Şimdi kolej kazanacağız deniliyor, havada bir şey… Şu anda okuldaki başarı durumunun sınava katkısı yok. Bence olmalı…”