Ülkede sağlıkla alakalı hiçbir istatistik yok!

Ülkede kaç insanın yaşadığından kimsenin haberi yok – ki bu acıların en büyüğü!

-*-*-

Resmi istatistik yok ama Teknecik Elektrik Santrali’nin bulunduğu bölgede yıllardır kanser vakalarında çok ciddi artış olduğu hep söylenir!

Bunun sebebinin de santralden havaya dağılan ve akabinde de toprağa çöken zehirdir!

Bunu, doktorlar da doktorların örgütleri de tescil ediyor!

-*-*-

KKTC Devleti, elektrik sıkıntısını çözemedi!

Çözemiyor da!

-*-*-

Devlet, ihalesiz akaryakıt alıyor…

Vatandaş kazıklanıyor, santraller çöküyor…

-*-*-

Evet, Kıb – Tek’e alınan akaryakıtın kalitesi kontrol edilmiyor…

Ama kontrol edecek diye, “koalisyon hükümetinin ortağı bir partinin üyesi perdeciye” ciddi paralar ödeniyor!

-*-*-

Akaryakıtın kimden, kaça alındığının bilinmediği ve bu konuda çok çirkin iddiaların ortada dolaştığı meselesi bir yana; akaryakıtın kalitesini El – Sen de soruyor!

Kimse yanıtlamıyor!

-*-*-

Geçmişte, akaryakıt getiren her tanker gemide, akaryakıtın bir numunesi bulunurdu; aynı zamanda depolardan da alınan numunelerle birlikte, akaryakıtın kalite analizi yapılırdı; sonuç olumluysa – yani insan sağlığına zararı çok düşükse - depolara boşaltım öyle başlardı!

-*-*-

Akaryakıtın, Türkiye’den ne idüğü belirsiz kişi ya da kişilerden doğrudan alınmaya başladığı günden beri akaryakıt kalitesi tahlili – analizi yapılmıyor!

-*-*-

Teknecik’teki depoların dibinin kirli akaryakıttan arta kalan atıkla – slajla – dolduğu ve kirliliğin boyutunun çok arttığı; arızaların sebebinin de bu olduğu, El Sen yöneticileri tarafından sık sık dile getiriliyor – dün son kez basın açıklaması ile bir kez daha duyuruldu!

-*-*-

Kıb – Tek Yönetimi ve Hükümet; kirli akaryakıt alımının da, bu akaryakıt kaynaklı kirliliğin de haliyle kanserin ve kanserden ölümlerin de sorumlusu değil mi?

-*-*-

Ne dersiniz değerli TMT’ciler?

Kıb – Tek’i EOKA C mi yönetiyor?

-*-*-

Ve siz bana diyorsunuz ki, Anavatan’ınızın bundan haberi de yok ha?

Hade be o yanı!

Merkezi İhale Komisyonu!

CTP Milletvekili Devrim Barçın, sosyal medya hesabından paylaştı ve dedi ki; “… Merkezi İhale Komisyonu'nun bir ihalesi daha yasalara aykırı sonuçlandırıldığı için Rekabet Kurulu tarafından iptal edildi”…

-*-*-

Bir ihalesi daha!

Bu ümle çok önemli!

Yani, dahaları da oldu anlamına eliyor!

-*-*-

Barçın’a göre, “… Rekabet Kurulu'nun, Merkezi İhale Komisyonu'nun usulsüz ihale kararlarını bozmadığı ihalesi neredeyse yok gibi.”

Bu sefer de "Hız Tespit Kameraları Ceza Bildirim Formu Tebliği Hizmet Alım İşi" ihalesini iptal etmiş Rekabet Kurulu… Hem de itirazda bulunanın zararını da ödemeye mahkum etmiş Merkezi İhale Komisyonu'nu…

-*-*-

Barçın soruyor:

“… Peki Maliye Bakanlığı, devleti zarara uğratan idari işlemi yapan Merkesi İhale Komisyonu üyelerine İyi İdare Yasası'nı uygulayıp, Devletin ödemekle mükellef olduğu bu parayı üyelerinden geri alacak mı? Yasaları uygulayacak mı?”

-*-*-

Merkezi İhale Komisyonu’nun bir yasası var…

Bu yasaya uyulsa, hiçbir sıkıntı olmayacak!

Tek sorun, yasaya uyulmamasıdır!

-*-*-

Peki yasaya neden uyulmuyor?

Ya indirgandi meseleleri ya da Merkezi İhale Komisyonu’na çok ciddi siyasi müdahaleler yapılmasından dolayı!

-*-*-

Evet, yasa okuyunca, hemen anlaşılır bir yasadır…

Çok basit anlatımı söz konusudur…

Net kurallar vardır ve apaçık yazılıdır…

-*-*-

Uyulmuyor olması nedeniyle Merkezi İhale Komisyonu’nun aldığı ve alacağı her karar artık şaibelidir…

Lütfen!

Yeter artık!

Şu anda yargıya taşınmış başka bir ihale usulsüzlüğünü biliyoruz…

Tuz da kokmuştur!

-*-*-

Yasaya uyun!

O kadar!

Dünya’yı yeniden keşfetmek gibi bir şey değil, çok basit!

Yes b’annem, müzakereler başlayacak!

Çok önemli bir kişi olan kaynağımı aradım; “Müzakereler kaldığı yerden başlayacak demiştin…” dedim!

Tekrarladı; “… evet başlayacak!”…

-*-*-

Dedim ki, “… Ersin Tatar, kendisine hiç bilgi verilmediğini söylüyor…”

Dedi ki; “… Ankara’nın bilgisi var, Sayın Tatar’a onlar bildirecek…”

(Mr. Tatar dedi adam - İngilizce… Bay Tatar diye çevirebilir miydim? Sayın demek daha doğru diye düşündüm, çok da sayın olduğundan değil yani…)

-*-*-

Neyse; şunu da söyledim; “… Erhan Arıklı da beni yalanlıyor, ne içtiğimi soruyor, kendisi de o içtiğimden içecekmiş”…

“Erhan Arıklı kim?” diye – kontra soruyla döndü adam bana!

-*-*-

Kızdım; “… Ma sen Erhan Arıklı’yı tanıman?”

“Tanımam” dedi!

-*-*-

Tekrarlıyorum; müzakereler yakında başlayacak…

Crans Montana’da kaldığı yerden…

Kaynağım çok iddialı…

Eylül’e sarkabilir; bu ay da başlayabilir…

“Az gecikme olabilir” diyor!

Sadece Erhan Arıklı’nın kim olduğunu bilmemesi biraz beni üzdü, o kadar!

Her ölüm acı verir… Ve herkes mutlaka bir gün ölecek… Ama bazı ölümler vardır ki, haberini işittiğiniz anda, Dünya başınıza yıkılır… Hiç beklenmedik bir haberdir; hiç kabullenemezsiniz… Mustafa Öncü, çok değerli bir abimizdi, muhteşem bir müzik bilgesiydi, meslektaşımızdı… Büyük kayıp… Eşine – ailesine başsağlığı dilerim… Allah rahmet eylesin…