Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), “hükümetin Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’ndaki (Kıb-Tek) karar ve uygulamalarıyla ilgili”, bugün, Yüksek İdari Mahkemesi’ne dava dosyaladı.
Parti’den yapılan açıklamada, davanın “ihalesiz yakıt alımı ile suç işleyen, limit dışı yakıt getirilmesine olanak sağlayarak halkın sağlığını tehlikeye atan, kurumun ve çevrenin geleceğini tehlikeye sokan karar ve uygulamalara ilişkin” açıldığı belirtildi. 
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ve Avukat Boysan Boyra, Mukayyitlik önünde konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

“Hükümetin kuruma ve devlete verdiği maddi zarar 1 milyon dolara yaklaştı”

Başkan Özyiğit, Kıb -Tek’in bilerek batırılarak özele daha muhtaç hale getirilmek ve özelleştirilmek istendiğini, bunun için de her yolun denendiğini savunarak, “Kıb-Tek özelindeki karar ve uygulamaları ile toplumun sağlığını, kurumunu, çevremizi ve geleceğini tehlikeye atan politikalara dur demek için buradayız” dedi.
İhalesiz alınan yakıtın tonlarca su ve kullanılmış motor yağı içerdiğini, halkın sağlığı tehlikeye atılırken, kurumun da zarara uğratıldığını ileri süren Özyiğit, jeneratörlerde şu an için 450 bin Euro’luk hasar olduğunu, TPİC şirketine kirli yakıttan dolayı kesilmesi gereken 237 bin dolarlık cezanın da kesilmediğini iddia etti.
Özyiğit, “Hükümetin, kuruma ve devlete verdiği maddi zarar 1 milyon dolara yaklaştı” dedi.
Özyiğit, “TDP olarak bugün söylemden bir adım öteye geçerek bu davayı açtık. Kimse halkın sağlığını riske atmamalı, toplumun öz varlıkları bilerek batırılmamalı. Biz toplumsal sorumluluğumuzu yerine getirmiş bulunmaktayız ve bundan sonra söz mahkemede olacaktır. TDP toplum sağlığının, kurumlarının güvencesi olmaya devam edecektir“ şeklinde konuştu.

Boyra: “Bu, gelecekteki karmaşayı önlemek için açılmış bir davadır”

Avukat Boyra ise, ihale yasasının öngördüğü şartlara işaret ederek, ülkenin Bakanlar Kurulu gibi en önemli kurumlarının bu yasayı dikkate almadan eylemde bulunduklarını öne sürdü.
İhale yasası şartlarına uymadan, doğrudan alım yapılmasının ve kesilmesi gereken cezaların kesilmemesinin bir ihmal olduğunu düşündüklerini belirten Boyra, dava sonucunda da söz konusu uygulamaların ihmal olduğuna karar verilirse, gelecekte de benzer uygulamaların yapılmasının önleneceğine ve bir karmaşanın engelleneceğine inandıklarını kaydetti.

“Külliye mimarının vatandaşlığını da masaya yatırdık. Kararın iptali için dava açmayı düşünüyoruz”

Boyra, son olarak, Külliye mimarına vatandaşlık verilmesi kararına da değinerek, bu kararı masaya yatırdıklarını, iptali için de dava açmayı düşündüklerini belirtti.
Özyiğit de, bu kararı” ülke mimar ve mühendislerine yapılan saygısızlık” olarak değerlendirdi ve gereğini yapacaklarını kaydetti.