KIB-TEK’TE İLGİNÇ İŞLER!
Son dönemde Elektrik Kurumu’nda olanları yazmaya hız verdik.
Aslında aylardır kurumda olan bazı usulsüz ve etik dışı uygulamaları kaleme alıyorum.
Ve üstelik kurum yönetimine buradan, kamuoyu önünde sorular soruyor ancak hiçbirine cevap alamıyorum.
Hatırlayınız; bunlardan biri akaryakıt alımlarındaki partizanlık iddiasıydı…
Elektrik Kurumu’nda yeni yönetimle birlikte yeni bir uygulamaya geçilmişti.
İsmet Akim’in müdürlüğü döneminde kuruma ait araçların akaryakıtları “otomasyon sistemi” ile alınıyordu.
Bu uygulama ihale usulü ile veriliyordu.
Söz konusu ihale Haziran 2016’da bitti.
Kimi KIB-TEK kaynaklarına göre bu sistem istismarın önüne geçiyor, kurumun akaryakıtta % 35 tasarruf sağlamasına yol açıyordu.
Şimdi bu uygulama terk edildi, karma bir uygulamaya geçilmişti.
Buna göre KIB-TEK yönetimi kendi tarafından belirlediği akaryakıt istasyonlarından yakıt alınmasına onay vermeye başladı.
Peki kimlerdir bu akaryakıt istasyonları ve ayrıcalıkları nedir diye baktığımızda ilginç bir ayrıntıya ulaşmıştık.
Hemen hemen tümü UBP’lilerin sahibi olduğu istasyonlar olduğunu tespit etmiştik!
Ve KIB-TEK yönetimine bazı sorular sormuş yanıt alamamıştık.
Daha sonra ise partizan istihdamlar gündeme geldi.
O konuda da bir ses çıkmadı yönetimden…
Sonra ihalesiz araç alımları gündeme geldi, o konuda da ses çıkmadı kimselerden…
Son olarak da kural dışı olduğu söylenen ve kurumda huzursuzluğa neden olan kurum içi nakilleri kaleme almıştık.
Dün yazdık, kurum içinde 3 çalışan görevden alınıp başka yerlerde görevlendirildiler.
Burada itiraz noktası bir çalışanın nakledilmesi değil, bu nakillerin usulüne uygun olup olmadığıyla ilgiliydi.
Bize bilgi veren kurumdaki kaynaklar, nakille imza atan KIB-TEK Müdürü’nün daha önce alınmış KIB-TEK Yönetim Kurulu kararını da çiğneyerek bu uygulamayı hayata geçirdiğini söylüyordu.
Zira Haziran 2016 tarihli YK kararına göre bir çalışan nakillerinde başkan ve asbaşkan müştereken bu uygulamayı yürütür deniliyor.
Dün KIB-TEK Müdürü söz konusu iddiaların “çalışanların talebi üzerine” olduğunu anlatmaya çalışan bazı belgeler ulaştırdı bize…
İyi de biz bu nakillerin içeriği ile ilgilenmedik ki!
Bu nakiller ne kadar kurallara uygun, onu sorguladık.
Neyse bizim esas ilgi gösterdiğimiz nakiller değil elbette…
Bu biraz da kurumun iç meselesi…
Esas mesele akaryakıt alımlarındaki partizanlık iddiası!..
Yazının başında da dediğim gibi defalarca birçok konuda kendisine sorular yönelttiğim KIB-TEK Müdürü bu usulsüzlük iddiaları ile ilgili açıklama yapmak yerine kurumda cadı avına çıkmayı tercih etmiş!
Bu bilgi ve belgeleri bana kurumdan kimin sızdırdığını öğrenmeye çalışan müdür yanlış kişilerle tartışmaya da başlamış.
Hatta bazı isimlere de ulaşarak “Bu bilgileri Mert Özdağ’a sen veriyorsun” diyerek, var olan huzursuzluğa huzursuzluk eklemek yolunu seçmiş.
Sayın müdür boşuna uğraşma lütfen, o suçladığınız çalışanlarla bu konunun alakası yok.
Hele hele de bir kadın çalışanın adını vererek yaymaya çalıştığınız iddia doğru değil.
Söz konusu kadın çalışanı tanımıyorum bile!..
Boş yere çalışanlarınızı zan altında bırakmayın, ne olur.
Ve belgeleri kimin sızdırdığından öte içerikle ilgilenin bir zahmet.
Size bir kez daha kamuoyu önünde sorular yöneltiyor, yorumu okuyucularımızın takdirine bırakıyorum.
• Kurumda 42 kişiyi işten durdururken kriteriniz neydi?
• Kuruma yeni aldığınız istihdamlarda kriteriniz nedir?
• Neden ihalesiz araç alımına gittiniz? 1'i makam aracı olmak üzere toplam 645 bin TL'ye mal olan 13 aracın alımıyla ilgili yasal bir zemini var mı, yasal ise sizce bu karar etik mi?
• Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda müdür ve yeni yönetimin inisiyatifi ile çoğunluğu UBP’lilerden oluşan bir gruba ait akaryakıt istasyonlarından akaryakıt alındığı bilgisi gerçek mi?
• Kurumdaki akaryakıt alımlarında daha önce uygulanan otomasyon sistemini neden terk ettiniz?
• Kuruma ait akaryakıt alımlarında kriteriniz nedir?
• Göreve geldiğiniz günden bu güne hangi istasyondan ne kadar akaryakıt alımı gerçekleştirdiniz?
• Bu akaryakıtların maddi karşılığı nedir?
• Kime, ne kadar ödeme yaptınız, yapacaksınız?
AÇIKLAYACAK MISINIZ?
----------------------------------------------
BİR KULİS
Kalkınma Bankası’nda neler oluyor?
Kalkınma Bankası’ndan son günlerde kötü kokular geliyor.
Son gelen bilgi banka yönetiminin sürekli şekilde “sözleşmeli” personel alımına yöneldiğine ilişkin…
Hatta bu yönde bir bütçe değişimi olduğu da biliniyor.
Bunun neresinde “kötü koku” olabilir diyebilirsiniz!
Şöyle ki alınanlar arasında ufak bir inceleme yaptığınızda partizan istihdam olduklarını görüyorsunuz.
Mesela Sayıştay Başkanı’nın kızının kadrolu elektrik mühendisi olarak istihdam edildiği söyleniyor.
Kalkınma Bankası gibi bir bankada kadrolu elektrik mühendisine ne gerek var Allah aşkına, biri çıksın açıklasın!
Öte yandan Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan’ın kızını “halkla ilişkiler” uzmanı diyerek istihdam ettiler.
Ve son olarak 50 yaşında bir kadının “pazarlama sorumlusu” görevinde istihdam edilmesi yeniden gözlerin Kalkınma Bankası’na çevrilmesine neden oldu.
Bakalım daha neler çıkacak.
Ancak Ekonomi Bakanı Sunat Atun’un yönetimindeki bu kurumdan hiç hoş olmayan farklı bilgiler geliyor.
Ve bize de bu bilgileri irdelemek düşüyor.
Daha yeni başladık, gerisi gelecek.
-------------------------------------------
BİR KARAR
KKTC gerçekten bi alemsin (!)
Bakanlar Kurulu’ndan bir karar…
Kararın ismi “KKTC İLE İLGİLİ ALEM DERGİSİ’NDE YAYIMLANAN İLANIN MASRAFLARININ KARŞILANMASI…
Kararda diyor ki “Türkiye’nin önde gelen yayın kuruluşlarından Alem Dergisi’ne verilen 8 sayfalık reklam tutarı 20 bin 60 TL…”
Bir dergiye reklam…
Üstelik Türkiye’de…
20 bin TL…
KKTC bütçesinden…
Fazla “alem” değil mi sizce?
Diğer yandan yine bir Bakanlar Kurulu kararı…
Bu kez kumarhane izni…
Yeşil Cennet Turizm ve Yatırım ŞTİ. LTD’e şans oyunu salonu izni verilmesi kararlaştırılmış…
Bizde turizm işte böyle…
Bir yandan Türk kamuoyuna yönelik “alemci” reklamlar, diğer yandan kumarhane izni…
Ne kadar alem değil mi?