Tarihin çeşitli dönemlerinde defalarca batıp çıktığı söylenen Kıbrıs, bir kez daha batmış gibi görünüyor.

Bu seferki su altında değil.
Ekonomik anlamda battı.
Dünyadaki algı böyle...
Yabancı arkadaşlar “Kıbrıs hep birinci haber. Nedir durum? Tamam mısın?” diye mesaj atıyor.
Ben de cevaben “Bizim taraf zaten hep batık. Bize birşey olmaz, merak etmeyin” diye yazıyorum.
**
Güney’de mevduatlara el koyma operasyonu Avrupa başta olmak üzere dünya ölçeğinde yankı yarattı.
Anasatasiades Başkan seçilir seçilmez böyle bir durumla karşılaşacağını biliyordu.
Zira seçim döneminde bütün liderler ve partiler suskunluğa bürünmüştü.
Kimse ekonomik krize nasıl yaklaşacağını, nasıl neşter vuracağını söylemiyor, konuyu sandık sonrasına erteliyordu.
Rum siyasiler, Troyka’nın bütün ısrarına rağmen, adeta ağız birliği yapmış ve ağızlar kapatılmış, diller tutulmuştu.
Çanak seçilenin başına kırılacaktı.
Anastasiades seçildi ve çanak kırıldı.
**
Mevduatlardan vergi alma kararı Cuma mesasi bitiminde açıklandı. Hafta sonu ile birleşen Pazartesi tatiliyle birlikte konu birazcık soğudu. Operasyonu yönetenlerin bu soğutmayı iyi hesapladığı anlaşılıyor.
Güneyde mesai bugün başlıyor ve sıcak gelişmeler, eylemler yaşanması ihtimali yüksek...
Ancak Anastasiades hükümetinin Rum halkını ‘ölümü gösterip sıtmaya razı etme’ taktiğiyle biraz daha rahatlatma yönüne gideceği anlaşılıyor.
İlk çıkan mevduat miktarı ve vergi oranlarına gelen tepkilerden sonra dün ortaya atılan ‘100 bin Euro altındaki mevduatlardan sıfıra yakın vergi alınacak’ söylentisi bunun sinyali gibi duruyor.
Kıbrıslı Rumlar bankadaki paralarının yüzde 2’sini, belki 3’ünü kaybetmekten yine mutsuz olacaklar, ama bu durum yüzde 6.5’u kaybetmekten daha kötü değil.
**
Güneyde yaşanan kriz ortamı, dışarıdan bakıldığında ‘Kıbrıs battı’ gibi gözüküyor.
Oysa Kıbrıs zaten çoktan battı!
Kıbrıslı Türkler bakımından her açıdan batık bu ada...
Kıbrıslı Rumlar ise yeni yeni tanışıyor Kıbrıs’ın batmış haliyle...
Bu kriz mutlaka kuzeye de yansıyacak. Ekonomik ve sosyal etkileri adanın bu tarafında da mutlaka hissedilecek. Zaten güneydeki kriz nedeniyle son dönemde birçok Kıbrıslı Türk işini yitirdi. Başka sonuçları da olacak bunun...
Peki Kıbrıs sorununa yansıması ne olur?
Şimdilik ‘bir etkisi olmaz’ gibi duruyor.
Bunun en büyük nedeni şu: Güney’deki ekonomik krizi Kıbrıs sorununa bağlayan Rum lideri de yok, aydını da!..
Belki doğrudan bağlamak çok da doğru olmaz.
Ancak şunu yapmak mümkün: “Kıbrıs sorunu çözümlenmiş olsaydı, bu tür ekonomik krizler yaşanmaz ya da daha hafif atlatılırdı” denilebilir.
Rum toplumunun düşünce yapısı bu yönde şekillendirilebilir.
Evet, Kıbrıs battı.
Bir kriz ortamı var.
Biliyoruz ki her kriz ortamı bir fırsattır da aynı zamanda...
Bunu tartışmaya başlamak bile gidilecek yolun mesafesini azaltacaktır.
Hade başlayalım!