Dila ŞİMŞEK

Kırk dört yaşındaki Riaz Muhammad Malik, Pakistan İslamabad doğumlu. Liseyi bitirdikten sonra 1995 yılında, daha iyi bir yaşam sürebilmek için akrabalarının yanına Kıbrıs’a gelmiş. Girne’deki Jashan Restoranında garson olarak işe başlayan Malik, yıllar içinde hem Türkçeyi öğrenmiş, hem de yeni insanlar tanımış. 2001 yılında restoran sahibinin işletmeyi Malik’e devretmesiyle, burada kalıcı bir yaşam sürmeye başlamış. Kendisi geldikten sonra kardeşlerini, sonrasında ise eşini ve çocuklarını yanına almış. Yılda bir kez anne babasını görebilmek için Pakistan’a giden Malik, hayatının sonuna kadar burada kalmayı planlıyor.

“Buraya ilk geldiğimde pek sorun yaşamasam da, özlem çektim”

Malik, buraya ilk geldiğinde, zaten birkaç akrabasının burada olduğu için, kendisini onun karşıladıklarını ve kalacak yer konusunda yardım ettiklerini söylüyor. Gelmesinin hemen ardından Jashan Restoran’da işe giren Malik, yaşam koşulları konusunda sıkıntı çekmese de, evine ve ailesine özlem duymuş. Sonrasında buraya alışıp bir hayat kurunca, ailesini ve kardeşlerini de yanına almış. Müşterilerle sohbet ederek Türkçesini geliştiren Malik, dil öğrenme konusunda çok zorluk çekmediğini, Türkçe ve Urdu dillerinin çok yakın olduğunu anlatıyor. Gelen kardeşlerinin de burada iş kurduğunu veya üniversite okuduğunu söylüyor.

“Kıbrıs evim oldu”

Burada yaşadıktan bir müddet sonra vatandaşlık hakkı elde ettiğini söyleyen Malik, Kıbrıs’ı evi gibi gördüğünü, öyle ki Pakistan’a döndüğünde kendisini yabancı bir yerde gibi hissettiğini anlatıyor. “Kültür ve din benzerliği olduğu için geldiğimde pek fazla sorun yaşamadım. Tabii Kıbrıs, Pakistan’a göre daha yaşanılabilir ve özgür bir yer” diyor. Malik geldiğinde, çevresindeki yerli halk ona çok yakın ve arkadaşça davranmış. Şimdi de çevresinde Türk arkadaşları olduğunu belirtiyor. Yerli halkın da restorana ve yemeklere çok olumlu bir ilgisi olduklarını belirtiyor.

“Kıbrıs’ın en sevdiğim yanı havanın temiz olması ve gürültü olmaması”

Malik, Pakistan’da çok fazla insan olduğunu, bu sebeple de birçok sorun yaşandığını söylüyor. Trafik ve hava kirliliğinin çok yüksek miktarda olduğunu ifade eden Malik, “İslamabad çok kalabalık bir şehir, bu sebeple olanaklar azalıyor, sorunlar çoğalıyor… Hava kirliliği ülkemizde kritik bir boyutta. Bu yüzden Kıbrıs’ın temiz ve ferah olmasını seviyorum. Trafik ve gürültü ülkemde yine çok ciddi sıkıntılara yol açıyor. Ancak Kıbrıs’ta kalabalık bir bölgeye bile gitseniz, seslerin olabildiğince az olduğunu fark ediyorsunuz” diyor ve devam ediyor,  “Pakistan’da daha insandan uzak yaşamak için köylerde olmanız lazım. Köylerde ise hastane ve önemli hizmet merkezleri yok. Köyden hastaneye gitmek saatlerinizi alır. Kıbrıs’ta her şeyin yakında olması da çok güzel”

Kıbrıs’ta neyi değiştirebilmek isterdiniz?

Malik, bu soruya yol ve sağlık diye cevap veriyor. Malik “Özellikle Girne’de, belirli saatlerde inanılmaz bir trafik oluşuyor. Yolların yapılandırılması ve genişletilmesi gerektiğini düşünüyorum. Otopark sorunu da bizlere zorluk veriyor” diye yanıtlıyor. “Ancak bunun dışında, sağlık sektörünün geliştirilmesi gerektiğine inanıyorum. Ben yirmi dört senedir burada yaşadığım için, Kıbrıs’taki mücadeleyi ve değişimi gözlemleyebildim. Bence iyi yönde daha da çok gelişecektir. Bebeğinin kalp ameliyatına ihtiyacı olan bir arkadaşım var. Hastaneye gittiğinde ona, bu ameliyatı yapamayacakları ve Türkiye’ye gitmesi gerektiğini söylediler. Bu da ne yazık ki hem zaman hem de para kaybı. Bu yüzden bana göre en önemli şey şu anda sağlık”