Zekai ALTAN

Az daha unutuyordum. Haftalık yazımı yazacaktım. Haftanın günleri geçti gitti. Unuttum. Alışkın değilim. Gözaltındayım. Haftada bir gün polise gidip imza atmam gerekiyor. Suçum büyük. KKTC yasaları ve sistemi bunu gerektiriyor. Kültüre yaptığım bir yatırım sonrası sözkonusu avukata ödeyemediğim para karşılığı on beş polis ile bize baskın yapılarak EC-BİO Nitovikla işletmesine hacizciler büyük fortigolar ile gelerek boşaltmak istediler. Ben direndim. Ölümüne kadar. Çünkü bir tek bize yapılan bir uygulama. Ve kendim de dahil olmak üzere otelin odasını yaktım. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir hukuk sistemi yoktur. İşyerini komple kapattırma. Ben hayatımı verdiğim bu Kıbrıs kültürü yatırımını ve ailemin ekmek teknesini bu ŞARTLARDA korumaya çalıştığım için suçlu bulundum.  Ve haftada bir gün polise ispatı vücut yapıyorum. İşte bu. Üretim, özgürlük, kalkıma. Tüm bunlara rağmen yola devam. Lezzet mekanlarımızı değerlendirme ve Kıbrıs mutfağının sürdürülmesini sağlamak için durmak yok. Ve ilkokul öğrencilerine ve yabancı turistlere verilen hizmetler ile bu işletmecilik misyonunu sürdürüyor. Eco-Bio Nitovikla işletmesinde sürdürülen işletmecilik anlayışı ile Kıbrıs mutfağı kültürü ve lezzetleri  sunuluyor.

MAYIS 2016 TARİHİ İTİBARI İLE HEDEF 1026 ÖĞRENCİ 56 ÖĞRETMEN

Eco-Agro Turizm prensip ve ilkelerine bağlı olarak Kıbrıs kültürü, doğa ve çevre konularında sürdürülebilir işletmecilik anlayışı ile geçen yıl ilkokul öğrencilerine yönelik başlatılan projeden 630 öğrenci ile 42 öğretmen faydalandı. Bu yıl ise Mayıs, 2016 tarihi itibarı ile 1026 öğrenci 56 öğretmen faydalanıyor. Tüm bu çalışmalar öğrenci velisi, Nitovikla ve okul müdür ve öğretmenleri ile birlikte yapılıyor. Bu yıl bir tek ve ilk kez Turizm Bakanı sayın Faiz Sucuoğlu‘nun projeyi algılaması ve inanması sonucu öğrencilerin ulaşımını üstlenerek çok ama çok anlamlı bir katkı sağlayarak projeye imza koydu.

KIBRIS MUTFAĞI

Öğrenciler yarım gün içerisinde unutulmuş Kıbrıs mutfağını uygulamalı olarak öğreniyorlar ve çevre-doğa ilişkisini kurarak farkındalığı yaratıyorlar.  Her öğrenci Kıbrıs çörek ekmeğinin yapımını öğrenip uyguluyorlar ve sonra da yaptıkları ekmeklerini evlerine götürüyorlar. El makarnasını çöpte yapıyorlar. Gullurugya, yapılış yöntem ve şekillerini öğrendikleri gibi kullanılan isimleri de öğreniyorlar. Dribidez veya delikşi bitta. Baf yöresi mutfağı. Taş üzerinde yapıyorlar ve sonra da betmez ile tadıyorlar. Formada Kıbrıs keyiği. Unutulan çok lezzetli ve aynı zamanda da Kıbrıs kültüründe yılbaşı eğlencesi olan içerisinde madeni paranın saklandığı bir tatlımız.  Formada Kıbrıs keyiğini yapıyorlar ve sonra öğle mönüsünde tatıyorlar. Eski geleneklere bağlı kalarak Dibek kahvesi ve el değirmeni yani şeromillo çevirerek buğday öğüterek un çıkarıyorlar. Kamışta güllü, sütlü ve ekşili buz dondurma. Tüm çocuklara yapılıp ikram ediliyor. Ve bu unutulan tadı da tadıp öğreniyorlar. Kıbrıs mutfağında Kıbrıs insanının üretken bir toplum ve ürettiğini tüketen bir toplum olduğunu yaşayarak ve yaparak öğreniyorlar. İslim hepimizin hayatında hep vardı. Ve islimin de yakılmasından kullanımına kadar ayrıca öğreniyorlar. Ve günün sonunda da Kıbrıs kültürü ve mutfağına yönelik aldıkları bu eğitim İngilizce bir belge ile taçlandırılyor. İmza attırsalar da attırmaslar da bu misyon ve Kıbrıs kültürü ve mutfağı sürdürülmeye devam edecektir. Kıbrıs mutfağı lezzetlerini birlikte yaşatalım ve sürdürelim.