“Kıbrıs Rum halkı çözüme yaklaşıyor”
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Rum halkının çözüme yaklaştığını ifade etti.
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Rum halkının çözüme yaklaştığını ifade etti. Kıbrıslı Rumların ilk kez çözüm eğiliminde olduklarını, Rum basınından örnek vererek anlatan Talat, bu konuda Baf’ta verdiği bir konferanstaki izlenimlerini aktardı.Talat, Baf’taki konferansa katılanların büyük çoğunluğunun çözüm istediğine işaret ederek, 2004 yılında bu bölgede Annan Planı’na yüzde 86 “hayır” oyu verildiğini hatırlattı.. Ofisinden yapılan açıklamaya göre, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Çözüm eğilimimin 3 nedeni: Ekonomik sıkıntı, doğal gaz ve hayal kırıklığı”
Güney Kıbrıs’ta çözüme eğilimin artmasının en temel nedeninin ekonomik çöküntü olduğunu söyleyen Talat, Kıbrıs Rum tarafının AB troykasına muhtaç hale geldiğini, Kıbrıs sorununun çözümü dışında hızlı toparlanma ihtimalinin de görülmediğini belirtti. Talat, doğal gazın değerlendirilmesinin en akıllıca yolunun, gazın, Türkiye üzerinden nakli olduğunun artık iyice anlaşıldığını, bu bağlamda ekonomik çöküş yaşayan Kıbrıs’ın her iki tarafının ekonomisi için de doğal gazın bir çeşit kurtarıcı ilaç olacağını anlattı. BM çözüm planını 2004’te reddeden Kıbrıslı Rumların umduklarının gerçekleşmediğini ifade eden Talat, bu sayede Kıbrıs Rum halkının çözüm yönüne evirildiğini belirtti.
Talat, tüm bu olumlu gelişmelere karşın Kıbrıslı Rumların istedikleri çözümle Kıbrıslı Türklerin arzuladıkları çözümün henüz örtüşmediğini düşündüğünü söyledi.
Vicdani ret
Vicdani ret konusuna da değinen Talat, vicdani reddin Avrupa’da bir insan hakkı olarak görüldüğünü, Kıbrıs Türk tarafında da bu yöndeki bilincin arttığını ancak mevcut yasaların buna imkan tanımadığını kaydetti.
“Dini buluşmalar olumlu”
Talat, din çevrelerinin bir araya gelmesini son derece olumlu bulduğunu, Ortodoks kilisesinin Kıbrıs’ta barış istemesinin önemli olduğunu vurguladı. Talat, bu yeni tutumun kalıcı olması halinde tarihi olarak dahi değerlendirileceğini hatırlattı. TAK