1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Kıbrıs sorunu adlı dizinin tek kaybedeni “Kıbrıslı Türkler!”
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Kıbrıs sorunu adlı dizinin tek kaybedeni “Kıbrıslı Türkler!”

A+A-

Dizi filmlerden alıştık…
Birinci sezon, ikinci sezon…
Sezon sonu, sezon finali falan…

-*-*-

Bizim ünlü dizi de 1955’te resmen vizyona girdi…
EOKA kuruldu…
İlk sezon, 1958’de tamamlandı…
1958’de TMT kuruldu, ikinci sezon vizyondaydı…
1960 Cumhuriyeti’nin kuruluş anlaşmasına imzalar atılırken, ikinci sezon da final yaptı…

-*-*-

Üçüncü sezon olacak mı olmayacak mı diye tartışılırken, 21 Aralık 1963’te üçüncü sezonu da vizyona soktular…
Daha kanlı bir sezon…
Beş sene sürdü…
1968’de sezon finali yapıldı…

-*-*-

Derken, dördüncü sezon olur mu?
Tartışma bu noktaya gelmişti…
Senarist ve yapımcı Amerika ile İngiltere, 1971’den itibaren çalışmalara başladı ve 15 Temmuz 1974’te dördüncü sezon vizyona girdi…
Yardımcı rollerde yer alırmış gibi görünen ama aslında 1958’den itibaren resmen tüm dizilerin en belirleyici esas aktörü olan Türkiye, 20 Temmuz 1974’ten sonraki tüm dizilerde, hep başroldeydi.

-*-*-

1983’te KKTC kuruldu…
Yeni bir sezon çekilmeye başlandı…
Senaristler, yönetmenler, oyuncular değişmedi…

-*-*-

2000’lerde yeni sezon artık galiba altıncısına ulaştı…
2004’te sezon finali Annan Planı ile devreye girdi ve “mutsuz son”la tamamlandı…

-*-*-

2004’ten sonra, “yeni bir sezon daha çekelim mi çekmeyelim mi?” tartışmaları sürse de, ufak tefek çekim girişimleri olsa da, artık “Kıbrıs” dizisi hiç vizyona giremedi…

-*-*-

Birinci sezon ve ikinci sezonda, Rum – Yunan tarafının “Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak” ve “Kıbrıslı Türkleri topluca imha etmek” gibi hedefleri olduğu anlatıldı.

-*-*-

Aynı sezonlarda, Türk tarafının, “Ada’nın yarısını Türkiye’ye bağlamak ve tabii ki Kıbrıs Türk toplumunu korumak” gibi amaçları söz konusuydu…

-*-*-

Üçüncü sezonda karşılıklı cinayetlerle diziye izleyici çekme hedefi güdüldü…
Enosis veya Taksim gibi hedeflere ulaşılamadı ama çok insan öldü.
Dördüncü sezonda iki toplum, iki farklı bölgeye taşındı…

-*-*-

Beş ve altıncı sezonlarda, Güney’de kalan Rumlar, Dünya’nın en iyi devletlerinden birini yaşatmayı ve yüceltmeyi başarırken, Kuzey’deki Türkler döküldükçe döküldü…

-*-*-

Şimdi yedinci, sekizinci sezonlar çekilirse, bize anlatılacak olan; ya da senaryonun geldiği nokta şöyledir:
İkinci sezondan itibaren Rum – Yunan tarafının, Ada’daki Kıbrıs Türk toplumunun yok edilmesi hedefi, üç aşağı beş yukarı başarılmıştır…
Enosis de bir şekilde “AB çatısı altında” gerçekleşmiştir…
Ama, aynı zamanda, Ada’nın yarısının bırakın bağlanmayı, her şeyiyle Türkiye’ye teslimatı da yüzde yüze yakın seviyede başarılmıştır… Taksim da ok’dir!

-*-*-

Kısacası, toplamda altı sezon çekilen; Annan Planı referandumu ile 18 sene önce çekimleri durdurulan ünlü dizide, Rumlar hedefine ulaşmıştır… Türkiye hedefine ulaşmıştır… İngilizler, Amerikalılar, Yunanlılar ulaşmıştır…
Peki, bu ünlü dizinin tek kaybedeni kimdir?

-*-*-

Boşuna şehit olan…
Boşuna göç eden…
Boşuna bunca yıl tüm acıları en fazla çeken ve tek kaybeden, Kıbrıs Türk toplumudur…

-*-*-

Sonuçta bu bir dizi!
Ciddiye alıp üzülmeye değmez!
İzledik heyecanla!
Sevgili senaristleri, CIA’yı, MİT’i, MI6’i hatta Mossad ve KGB gibi yapımcıları, başrol oyuncuları arasındaki Türkiye, Rum Yönetimi, İngiltere, Amerika ve Yunanistan’ı kutlar; Kıbrıslı Türklere de Allah’tan gani gani rahmet dilerim!


Pandemi bitti mi bitmedi mi?

Saatte 65 kilometre hız sınırlaması olan bir yolda, 80 kilometre hıza ulaşmak suç mudur?
Suçtur!
Av mevsimi veya av günü olmayan bir zaman diliminde, avlanmak suç mudur?
Suçtur!

-*-*-

Hırsızlık yapmak suç mudur?
Tabii ki suçtur!

-*-*-

Cinayet işlemek, yolsuzluk yapmak, dolandırıcılık yapmak suç mudur?
Elbette!

-*-*-

Suç nedir?
En basit tanımıyla; yasalara, devletin uygulamalarına, ahlaka, töreye, geleneğe aykırı davranmak suçtur değil mi?

-*-*-

Ahlak, töre ve gelenekle alakalı durumlarda “cezai yaptırım” gerekmeyebilir, suç işleyen ayıplanır da; devletin uygulama ve yasalarına aykırı davranmak, cezai yaptırımı gerektirmez mi?

-*-*-

Çok merak ediyorum!
Mesela, marketlerde, kapalı alanlarda, otobüslerde maske takma zorunluluğu kaldırıldı mı?
Maske takmamak suç mudur, değil midir?

-*-*-

Son bir soru:
Siz ciddi misiniz; KKTC gerçekten bir devlet midir?

-*-*-

Omicron varyantına yakalanan hafif geçiriyormuş!
Son bir haftadır, günde ortalama 750 civarında temaslı var!
Ne bileyim!
Bir tek ben mi salağım?
Pandemi tamamen sona mı erdi?

balanced-diet-1024x768.jpg

Zorunlu diyete başlayacağız… Belli ki hükümetimiz, obeziteyi fark etti, çok kilo aldıran alkole, şekere, una, yağa, ete, süte zam yaparak, tüketimi azaltmayı şişmanlığı önlemeyi düşündü… Sahi, çok yakında Ramazan başlayacak! En önemlisi de bu! Sahuru var, iftarı var! Ne yiyecek insanlar? Diyetisyenler artık nasıl iş yapacak? Proteindi, etti, süttü çok pahalı! Kimse vücut da geliştiremeyecek! Sonuç mu? Sağlığımız gidecek! Spor salonları da etkilenecek! Ama eminim, Erdoğan sizi alkışlayacak, “aferin” diyecek! Zamlara çekinmeden devam edin, haftaya sendikalar bakalım ne yapacak?

Bu yazı toplam 2666 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar