“Kıbrıs sorununda ya çözüm, ya çözülme”
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat katıldığı bir TV programında çeşitli konular üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Elektrik zammı konusunda görüşlerini açıklayan Talat, elektriğin en önemli girdisinin yakıt olduğuna dikkat çekerek, yakıtın uluslararası piyasalarda ciddi fiyat artışı yaşadığını, buna karşın bizde son iki yılda, bu artışın elektrik fiyatlarına yansıtılmadığını kaydetti. Talat, bu çerçevede örneğin arabalara konan yakıtın büyük artışlar gösterdiğini söyledi.
En büyük girdinin yakıt olması nedeniyle elektriğin aynı fiyatta kalamayacağını söyleyen Talat, en büyük yanlışın, bugüne kadar petrolde görülen artışların fiyatlara yansıtılmaması olduğunu belirterek, bu yanlış sonucunda borçların biriktiğini, borç faizinin de maliyete yansıdığını anlattı. Sonuçta, fiyat artışının kaçınılmaz olduğunu kaydeden Talat, “Alt tarafı petrolü biz üretmiyor, borsa fiyatından satın alıyoruz. Petrolü sübvanse ederek tüketiciye ulaştıramayacağımıza göre tüketenin ödemesi kuralı işletilecekti” şeklinde konuştu. Talat, elektrik fiyatının düşürülebilmesi için alternatif enerji kaynaklarının teşvik edilmesi gerektiği üzerinde durdu.
KABLO YOLU İLE ELEKTRİK
Talat, Türkiye’de çok daha ucuza üretilebilen elektriğin Kuzey Kıbrıs’a da kablo ile getirilmesinin ciddi ciddi düşünülmesini istedi. Talat, bugüne kadar bunun lafta kaldığını söyledi ve konunun projelendirilmediğini, bugünkü hükümetin bunu yapması gerektiğini anlattı.
Bir başka soru üzerine Talat, Türkiye’de elektriğin 14-18 kuruş, bizde ise maliyetin 50-60 kuruş olduğunun bilindiğini kaydederek, bütün elektriğimizin fueloil ve mazotla elde edildiğine dikkat çekti. Türkiye’de elektriğin hidroelektrik ve gazla elde edildiğine dikkat çeken Talat, bunların enerjiyi ucuzlattığını hatırlattı.
BİR TAŞLA BİR SÜRÜ KUŞ
Kablo ile elektrik getirmenin santraldan çıkan kirliliği de önleyeceğini belirten 2. Cumhurbaşkanı Talat, söz konusu bölgelerde insanların zehirlendiğini hatırlattı. Talat “Bir taşla bir sürü kuş vurulacak” diyerek, fiyatların düşeceğini, faizlerin ortadan kalkıp borçların ödenebileceğini kaydetti.
Ödeyemeyen vatandaşlara ve teşvik ihtiyacı olan sektörlere destek verilmesi gerektiğini söyleyen Talat, zamların geri alınmasını isteyenlere karşı, bunun pratikte uygulanabilirliğinin olmadığını kaydetti.
Güney Kıbrıs’ta da elektrik fiyatlarının fahiş olduğunu belirten Talat, Türkiye’den gelecek elektrikten Rum tarafının da yararlanabileceğini söyledi ve konunun –çözüm öncesinde- güven yaratıcı adımlardan birisi olabileceğini kaydetti.
HOYRATÇA
Talat, devlet kurumlarının elektriği hoyratça kullandıklarını söyleyerek, dairelerde ısıtmaya hiç ihtiyaç olmadığı dönemlerde sobaların yandığının bilindiğini, soğutma veya ısıtma sistemlerinin tasarruflu kullanılmadığını söyledi. Talat, sonuçta elektrik kurumuna borç takan devletin ve borcu olduğu söylenen belediyelerin harcadıklarının, vatandaşın vergisi ile ödendiğinin unutulmaması gerektiğini, bu kurumlara “borcunu öde” derken, aslında “borcu vergi mükellefleri ödesin” dendiğini hatırlattı.
TASARRUF
Talat, bu bağlamda, önemli olanın tasarruf olduğunu; dünyanın bu gibi tuhaflıklara çözüm bulduğunu hatırlatarak, her kurumun elektrik ihtiyacının belirlendiğini, her dairenin bütçesinin buna göre ayarladığını söyledi ve böylece harcamalarda tasarrufa gidildiğini belirtti. Bu çerçevede, müdürlerin ve şube amirlerinin sorumluluklarına değinerek, “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok” diyen Talat, sorunların benzer yollarla çözümlenebileceğini anlattı.
ÇÖZMEK Mİ ÇÖZÜLMEK Mİ?
Eroğlu’nun müzakerelerdeki tutumunu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Talat, elektrik konusunda yakıtta olduğu gibi, Kıbrıs sorununda da etkileyemeyeceğimiz faktörlerin olduğunu söyledi, ancak etkileyebileceğimiz hususların bulunduğunu da kaydetti.
Etkileyebileceğimiz faktörlerde kendimizi gösteremediğimizi, bunu başaramadığımızı, üzüntüsünün de bu olduğunu söyleyen Talat, KOP-KTFF anlaşması tartışmalarından çıkardığı sonucu özetleyerek, “Ya çözüm, ya çözülme” dedi. Bunu anlaşmanın içeriğinden hareketle değil, yapılan tartışmaların içeriğinden çıkardığını ifade eden Talat, “Bir yandan uluslararası koşullar sonucu ambargo, öte yandan gözümüzün içine baka baka Türkiye takımları ile Kıbrıs Rum takımlarının işbirliği; yani spor camiamız daha ne kadar dayanacaktı?” diye sordu.
Talat, “Çözüm gittikçe daha önemli hale geliyor” diyerek, ihtiyaç bizim olduğuna göre süreci de bizim sürüklememiz gerektiğini, Rum tarafını işbirliği yapacak noktaya getirme marifetinin bizde olması gerektiğini söyledi.
Bütün olumsuzluklara rağmen çözümün mümkün olduğunu belirten Talat, “Bunun için çok çalışmamız gerekir” dedi.
Bir soru üzerine, ne Rum basınının senaryolarını ne de bizim basınımızda çeviri nedeni ile eksik yayınlanan haberlere rağbet edilmesi gerektiğini söyleyen Talat, düşmanlık aşılayacak, gerginlik yaratacak unsurları Rum basınından Türk basınına aktarmanın bir yararı olmadığını söyledi.