1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Kıbrıs sorunundaki çıkmaz Avrupa'da ilgisizlik yaratıyor”
“Kıbrıs sorunundaki çıkmaz  Avrupa'da ilgisizlik yaratıyor”

“Kıbrıs sorunundaki çıkmaz Avrupa'da ilgisizlik yaratıyor”

AKEL Avrupa Parlamentosu Milletvekili Georgios Georgiou YENİDÜZEN’e konuştu ve Kıbrıs sorunundaki çıkmazın, Avrupa’da ilgisizlik ortamı yarattığına dikkat çekti.

A+A-

Tünay MERTEKÇİ

AKEL Avrupa Parlamentosu Milletvekili Georgios Georgiou, Kıbrıs sorununu işaret ederek “Durum oldukça zor” ifadelerini kullandı. “Süregiden çıkmaz hem Kıbrıs'ta hem de Avrupa'da hayal kırıklığı ve ilgisizlik ortamı yaratıyor” diyen Georgiou, Kıbrıs sorunundaki durgunluğun, milliyetçi güçleri güçlendirdiğini belirtti. Avrupa Parlamentosu’nda yaptıkları çalışmalarla ilgili de bilgi veren Georgiou, AB bütçe tartışmaları çerçevesinde her yıl Kıbrıs Türk toplumunu destekleme fonlarının arttırılmasını talep ettiklerini vurguladı.

 

Avrupa Parlamentosu’ndaki çalışmalar

AKEL’in Avrupa Parlamentosu Milletvekili olarak, adada bölünmüşlüğe son verilmesi ve yeniden birleşme mücadelesinde Kıbrıs'ın en istikrarlı müttefiki olan Avrupa Birleşik Sol Grubu’nda yer aldığını belirten Georgiou, Avrupa Parlamentosu’nun Dışişleri Komitesi'ne tam üye olarak katıldığını vurguladı. “Orada siyasi grubumuz adına Türkiye ile ilgili konularda gölge raportörlük rolünü üstlendik” diyen Georgiou, AKEL olarak Doğu Akdeniz bölgesine yönelik politikalarda da öncü rol oynayacaklarına dikkat çekti. Georgiou, “Filistinlilere yönelik soykırımın ve işgalin sona erdirilmesi birinci önceliğimiz olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca temel hedefi çevreyi korumak ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı koymak olan politikaları öne çıkarmak ve çiftçilere önemli destek sağlamak amacıyla da Çevre, Halk Sağlığı ve Gıda Güvenliği Komitesi’ne katıldığının altını çizen Georgiou, “Komitelerdeki faaliyetlerimizin ötesinde, halkımızın yaşadığı sorunların çözümlerine yönelik acil önlemlerin alınması talebini Avrupa müktesebatı çerçevesinde öne çıkarma hedefiyle çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu. Artan pahalılıktan ve enerji yoksulluğundan toplumu korumaya yönelik etkin tedbirlerin alınması için mücadele ettiklerini dile getiren Georgiou, “Emekçilerin haklarının güçlendirilmesi, kaliteli istihdam olanaklarının yaratılması, şirketlerin ve bankaların elde ettikleri aşırı kârlarının vergilendirilmesi, toplumun ihtiyaçlarına ve halkın refahına hizmet edecek yeni mali ve sosyal politikaların benimsenmesi için inisiyatifler üstleniyoruz, girişimlerde bulunuyoruz” dedi.

 

“Kıbrıs Türk toplumunu destekleme fonlarının arttırılmasını talep ettik”

Avrupa Parlamentosu’nu bir mücadele alanı olarak gördüklerini dile getiren Georgiou, “Tüm Kıbrıslıların insan haklarının her şekilde korunmasını talep ediyoruz” dedi. “Kıbrıs Türk toplumunun kimliğinin ve Avrupa vatandaşları olarak Kıbrıslı Türklerin haklarının korunmasının önemini vurgulayarak, adaya hukuka aykırı bir şekilde nüfus taşınmasını ve çeşitli asimilasyon uygulamalarını kınadık” diyen Georgiou, Kıbrıslı Türk gazetecilere yönelik baskıları Avrupa Komisyonu'nun gündemine taşıdıklarını ifade etti. “Barış için mücadele eden Kıbrıslı Türkleri Avrupa Vatandaşlığı Ödülü için aday gösterip ödüllendirilmelerini sağlayarak Kıbrıslı Türklerin mücadelesinin daha fazla duyulmasına katkıda bulunmaya çalıştık” diyen Georgiou, AB bütçe tartışmaları çerçevesinde her yıl Kıbrıs Türk toplumunu destekleme fonlarının arttırılmasını talep ettiklerini belirtti. Georgiou, söz konusu fonların, diğer alanların yanı sıra, kayıp şahısların akıbetinin belirlenmesi için çalışan Kayıp Şahıslar Komitesi’nin ve kültürel mirasın korunması için çalışan İki Toplumlu Kültürel Miras Komitesi’nin faaliyetlerini de güçlendirdiğini ifade etti. Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi yönünde Avrupa Parlamentosu'nun desteğini teyit eden önemli kararların alınmasını da başardıklarını kaydeden Georgiou, “Ülkemizden insanları Avrupa Parlamentosu'na davet etme hakkımızı da değerlendirerek, içerisinde Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin yer aldığı karma ziyaretçi gruplarının Avrupa Parlamentosu’na gelmelerini ve burada gerçekleştirdiğimiz tartışma panellerinin yanı sıra çeşitli sanatsal etkinliklere katılmalarını sağlıyoruz” diye konuştu.

 

“Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler olarak Avrupa Parlamentosu'nda mücadelemizi birlikte vermeliyiz”

Yaptıkları diğer çalışmalardan da bahseden Georgiou, şu şekilde devam etti: “AKEL olarak, eşitlik, çevrenin korunması, emekçilerin haklarının güçlendirilmesi, gençlerin haklarının desteklenmesi ve diğer konularda yaşanan sorunların vurgulandığı siyasi grubumuzun çeşitli toplantılarına katılmaları için davet ettiğimiz Kıbrıs Türk ziyaretçi gruplarına ev sahipliği yapıyoruz. Kıbrıslı Türk siyasilerin, sendikacıların ve toplumun çeşitli kesimlerinden temsilcilerin katılımıyla birçok iki toplumlu etkinliği gerçekleştirerek, barış için birlikte mücadele ettiğimizin net mesajını gönderiyoruz. Bu, her gün verdiğimiz bir mücadele ve başarılı olmamız için iş birliğine ihtiyacımız var. Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler olarak Avrupa Parlamentosu'nda mücadelemizi birlikte vermeliyiz. Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra da gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerle Kıbrıs Türk toplumuyla yakın temaslarımızı sürdürüyoruz. Kıbrıslı Türk yurttaşlarımızın kendilerini ilgilendiren sorunları öne çıkarmak ve imkanlarımız çerçevesinde çözümler üretmek için hizmetlerindeyiz.” “AB ne yazık ki eşitsizlikleri arttıran neoliberal bir model temelinde hareket ediyor, savaş atmosferini sürdürüyor, neofaşizmi ve aşırı sağı besleyerek Avrupa'yı kendi kendini yok etmeye doğru sürüklüyor” diyen Georgiou, söz konusu durumun, Avrupa'da ortaya çıkan en karanlık şeylerin; ırkçılığın, yabancı düşmanlığının ve nefretin yeniden diriltilmesi olduğuna dikkat çekti. Georgiou, “Elbette tüm bunlar Kıbrıs'ımızı da siyasal, sosyal ve ideolojik olarak her düzeyde etkiliyor” ifadelerini kullandı. AKEL olarak Avrupa Parlamentosu’ndaki Sol Grup’la birlikte barışın, dayanışmanın ve sosyal adaletin hâkim olacağı bir Avrupa’yı inşa etmek için mücadele ettiklerini kaydeden Georgiou, savaş sanayisine yatırılan fonların, halkların refahı için değerlendirilmesini talep ettiklerini vurguladı.

 

“Müzakereler kaldığı yerden devam etmeli”

Kıbrıs sorunuyla ilgili de görüşlerini paylaşan Georgiou, “Durum oldukça zor. Süregiden çıkmaz hem Kıbrıs'ta hem de Avrupa'da hayal kırıklığı ve ilgisizlik ortamı yaratıyor. En vahimi ise Kıbrıs sorunundaki durgunluğun milliyetçi güçleri güçlendirmesi ve bölünmenin kalıcılaştırılmasından yana olanların işini kolaylaştırmasıdır” dedi. Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için hala umut olduğuna işaret eden Georgiou, “Bunu somut hedefleri olan eylemlerimiz ve girişimlerimizle hem siyasi alanda hem de toplumun katılımı ve harekete geçmesi düzeyinde geliştirmemiz ve güçlendirmemiz gerekiyor” dedi. “AKEL olarak, mevcut durumun çözüm olmadığı konusunda net bir duruşumuz var. Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler yıllardır aynı sebeplerden dolayı acı çekiyorlar. Halkımız yeniden birleşmeli, özgür ve refah içerisindeki bir Kıbrıs'ta barış içinde yaşamalıdır” diye konuşan Georgiou, bu nedenle Avrupa Parlamentosu'nda da çeşitli temaslarının ve çabalarının bulunduğunun altını çizdi. Georgiou, “BM’nin ilgili kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli, iki toplumlu federasyon çözümü için mücadele etmeye devam ediyoruz” dedi. Müzakerelerin Crans Montana’da kesintiye uğradığı yerden herhangi bir önkoşul ve şart öne sürülmeksizin yeniden başlatılması gerektiğini belirten Georgiou, mücadeleyi sürdürmenin bir görev olduğuna işaret etti.

 

“Geleceğimiz, duvarlarla, dikenli tellerle inşa edilemez”

“Geleceğimiz, duvarlarla, dikenli tellerle inşa edilemez. Birbirimize güvenmemiz ve birbirimizin gözlerinin içine bakıp bizi ayıranlar ve ülkemizin nihai olarak taksimi amacıyla milliyetçiliği geliştirmeye devam edenler hakkında gerçekleri söylememiz lazım” diye konuşan Georgiou, taksimle ve iki devletli çözümle asla uzlaşmayacaklarını net bir şekilde belirttiklerini vurguladı. Georgiou, “Çünkü böyle bir şey Kıbrıs'ın ve halkımızın temellerine saatli bir bombanın koyulması olur. Kıbrıs'ta ne iki devlet ne de iki halk var. Kıbrıs'ta barış içerisinde bir geleceğin özlemini çeken iki toplum, Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler var. Bizim amacımız Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs halkının tümünün sesinin hem Kıbrıs'ta hem de Avrupa'da duyulmasıdır” dedi. Avrupa Parlamentosu’ndaki AKEL temsilciliğinin sadece Kıbrıslı Rumlar için değil, tüm Kıbrıs halkı için mücadele ettiğini söyleyen Georgiou, “Yurdumuzun birleşik işçi sınıfının 1948’de madenlerde ve inşaatlarda verdiği mücadelelerin tarihinden, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum öncü yoldaşlarımızın fedakarlıklarından güç alarak, Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türklerin birlikteliğinin sadece gazete manşetlerindeki haber değil, günlük hayattaki bir gerçek olacağı yarın için mücadelemize devam ediyoruz” diye ekledi.

Bu haber toplam 1273 defa okunmuştur
Etiketler :