1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Kıbrıs sorununun çözümü konusunda T.C. Devleti’nin çıkarları ile Kıbrıs Türk toplumunun çıkarları hiç örtüşmüyor
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Kıbrıs sorununun çözümü konusunda T.C. Devleti’nin çıkarları ile Kıbrıs Türk toplumunun çıkarları hiç örtüşmüyor

A+A-

Bir internet haber sitesinde, “Fuat Oktay KKTC’ye ayrılan kaynağı açıkladı” başlıklı bir haber yayınlandı...

Altında, bu yazıyı yazdığım 14 Nisan 2022- Perşembe günü saat 16.30 sularına kadar 8 tane yorum vardı...

-*-*-

Yorumlar mı?

Tam bir cehalet!

Mesela bir tanesi aynen şöyle:

“...Vermeyin şu hainlere para mara”...

Bayıldım bu yoruma!

“Ersin Tatar da hain mi? Yoksa O sizden mi canım?” diye altına yazasım vardı!

-*-*-

Bir yorum daha:

“... Kıbrıslılar nankördür bir tane tanıdığım düzgün insan çıkmadı...”

Buna yürekten hayran oldum!

Yine sorasım geldi; “Mesela Zorlu Töre de mi nankör?”

Altına bir başkası da şunu eklemiş:

“... Zamanında sürgüne gönderilenlerin memleketi”...

-*-*-

Ve bir mesajda, duygular dışa vurulmuş:

“... Bakanım (Fuat Oktay’a bakanım diyor) iyi güzel de Kıbrıs’ı artık bize dahil etsek... Oradakiler bizi hiç sevmiyor ama Rum tarafı onlara daha cazip geliyor...”

Bunu fazlasıyla ilginç buldum!

“Oradakiler bizi hiç sevmiyor!”...

-*-*-

Sırala git!

Meraklısı için söyleyeyim, bir daha baksınlar, belki mesajlar artmıştır...

Sitenin adı; haber7.com...

-*-*-

Cehaletin dibi!

Irkçılık kokan, ön yargı yüklü, fetihçi ve dışlayıcı bir zihniyet...

-*-*-

Ama bir anlamda da haksız değil yani insanlar...

Çünkü, mesela ben diyorum ki; şu anda Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çıkarları ile Kıbrıs Türk toplumunun çıkarları hiç örtüşmüyor.

Sadece “şu anda” da değil!

1974’ten beridir, Türkiye’nin çıkarları ile bizim çıkarlarımız aslında hiç örtüşmüyor.

-*-*-

Kıbrıs Türk toplumu, çözümle ayağa kalkar, şahlanır, Dünya vatandaşı olur, AB seviyesinde bir yaşam kalitesine kavuşur.

Türkiye’yi yönetenler bunu bilmiyor mu?

Biliyor!

Ama fetihçi zihniyet buna müsaade ettiği anda, Türkiye Devleti’nin Kıbrıs adası ile organik veya hukuki hiç bir bağı kalmaz.

“Çözüm, Türkiye’nin zerre kadar işine gelmez” diye düşünülüyor ki bu düşüncenin de son derece sığ ve ilkel olduğundan eminim!

-*-*-

Bu yüzden yönetenler sürekli yalan söylüyor...

Ve Türkiye’deki halklar, aşırı bilgisizlik çerçevesinde, Kıbrıs’ın en azından yarısının “Türk malı” olduğunu sanıyor.

Meral Akşener gibi önde gelen siyasiler bile olayı öyle sanıyor...

-*-*-

Mesela son derece ırkçı bir tavırla Profesör Ümit Özdağ (Kendisi küçük bir partinin genel başkanıdır, eski MHP vekilidir ve aynı zamanda üniversiteden hocamdır), “bizim iktidarımızda Afganlar Afganistan’a, Suriyeliler Suriye’ye gönderilecek” diyor. Kendisine, “Kıbrıs’ta Türkiyeliler Türkiye’ye gönderilsin mi?” diye aynı faşist seviyede soru sorsanız, inanın afallar!

Afalladıktan sonra da size öyle laflar sokar ki; ne Türk düşmanlığınız kalır ne hainliğiniz!

-*-*-

Hatay’da her 3 kişiden biri Suriyeliymiş ve belediye başkanı rahatsızmış!

Neden?

Hatay’ın nüfusunun önemli bir kısmı zaten Arap kökenli değil mi?

-*-*-

Neyse!

Fuat Oktay dün protokolü imzaladıktan sonra Faiz Sucuoğlu ile ortak basın toplantısı düzenledi.

“Türkiye’nin Kıbrıs sorunu ile ilgili görüşleri değişmedi” dedi...

Bu konuyu da ele almışlar!

Neydi bu görüş?

“Ada’da iki eşit halk, iki eşit egemen devlet vardır. Bu nedenle Cenevre’de sunulan adadaki iki tarafın egemen eşitliğine ve eşit uluslararası statüsüne dayalı çözüm, sahadaki gerçekleri tam olarak yansıtan en gerçekçi öneridir...”

Bunun Türkçesi nedir?

“Çözüm mözüm yoktur”dur!

-*-*-

İşte bütün mesele buradadır!

İçinde bulunduğumuz süreç, Kıbrıs Türk toplumunun mutluluğu için çözümü; Fuat Oktay’ın belirttiği “Kıbrıs Türkü” ve tabii ki Türkiye için ise çözümsüzlüğü gerektiriyor...

Kaybeden?

Kaybeden Kıbrıs Türk toplumu...

-*-*-

“Çok nankörsün Serhat, bak bize 4 milyar 250 milyon TL veriyorlar!”

Daha önce verdikleri gibi olmasın!

Verirmiş gibi yapıyorlar sadece!

Öyle bir para gelmiyor!

Gelse bile, askeri harcamalara gidiyor!

Üstelik, Türkiye’nin Kıbrıs ya da KKTC üzerinden elde ettikleri, paha biçilmezdir ki o da ayrı bir mesele!


Umudumuz protokoller değil gençlerdir

Protokolün içeriğini tam olarak bilmiyorum...

İlgilenmiyorum da!

Tavır bana çok aksi geliyor...

“Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz...” diye başlayan cümlelerden huylanıyorum artık...

-*-*-

Bir tavır, bir tavır!

“Size biz bakıyoruz, işte projelerinizi de biz yapıyoruz, sizi aç bırakmıyoruz” tavrı!

İğrenç!

Aşağılayıcı!

Küçük gören!

“Lefke – Doğancı yolunu bitiremediniz, Lefkoşa Çevre Yolu yarım kaldı, Ercan hala bitmedi” ya neyse!

-*-*-

Bu iğrenç tavırla moralimizin bozulduğu, protokol dayatmasının dev yardım olarak anlatılmaya çalışıldığı atmosferde,  üç gün Sim Tv’deki programa Direniş Nöbeti’nden gençleri konuk ettim...

-*-*-

Gün geçtikçe iğrençleşen karanlık sömürge atmosferinde, tek umudum, tek ışığım gençlerin kararlılığı ve donanımlı olmasıdır.

-*-*-

“Kantarın topuzu kaçtı” dedi bir dostum dün!

Nerede mi?

Türkiye – KKTC ilişkilerinde tabii ki!

Daha fazla talimat, daha fazla buyruk, daha fazla biat ve itaat talebinden başka bir şey yok!

-*-*-

Ancak unutulmamalıdır!

Bu memleket bizimdir!

Dayatma protokoller, “sömürgeci tavır”, içeriği ne olursa olsun, mide bulandırıcıdır...

Ve gençler, umarım kararlılıkla direnişlerini devam ettirip, midemizin daha da bulanmasını engelleyecektir...


2018-laser-men-worlds-feat.jpg

Kıbrıslı yelkenci Pavlos Kontides, geçtiğimiz hafta içinde yapılan yarışmalardan sonra, Laser sınıfı yelken yarışında Dünya birinciliğini korudu... 32 yaşındaki sporcu, son dokuz yılın yedisinde, Kıbrıs’ta yılın sporcusu seçiliyor... Bir Kıbrıslı olarak gurur duyuyorum...

Bu yazı toplam 1840 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar