1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Kıbrıs sorununun çözümünü kara kedilerle engelleyebilir misiniz?
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Kıbrıs sorununun çözümünü kara kedilerle engelleyebilir misiniz?

A+A-

Batıl inançlarınız var mı?

Benim var!

Özellikle merdiven altından geçmemeye çok dikkat ederim!

Hatta geçmem!

-*-*-

Bir de önümden kara kedi geçerse, kesinlikle geri dönerim!

Diyeceksiniz ki “delisin!”...

Olabilir!

-*-*-

Pazar günü iki kez önümden kara kedi geçti!

Birinde geri dönmeyi başardım, ötekinde de dönmeye çalıştım ama mümkün olmadı, mecburen sürdüm!

-*-*-

Neyse ki Pazar’ı atlattık!

Pazartesi sabahı yani dün sabah, Kıbrıslı deyişiyle “hava şafkarmadan” evin kapısını çektim, tam iki basamak merdiveni inip, bir metrelik mesafedeki gancelliyi açacaktım ki, ayaklarımın içinden kaçan ova tavşanı gibi, koskocaman bir kara kedi fırlamasın mı?

-*-*-

İşe gitmem lazım!

Mecburen yürüdüm!

Ama “bu kedi önümden geçmedi, çapraz kaçtı” gibi düşünceye daldım...

-*-*-

Babamdan kalan, annemin eski arabasına bindim, çünkü benim arabam, Londra’dan gelen kızımın kullanımında; çalışmadı!

-*-*-

Hade oğlum!

Evet araba eski, hava çok soğuk, pek de alışık olmadığım bir model ama suçlu hazır!

Kara kediler!

Aha beni buldular!

-*-*-

Tam başka çözüm arayacaktım ki araba çalıştı!

Kedilere af!

-*-*-

Derken stüdyoya gittim, yüce liderimiz Ersin Tatar’ın geleneksel sporumuz okçuluk federasyonu kurulmasının şart olduğu açıklamasıyla karşılaştım!

Kediler!

Hep o kara kediler!

-*-*-

Neyse, bir buçuk saat kadar süren program hazırlığı, Con kahve içme ritüeli, Pazartesi papyon takma meselesi derken, “computer says noooo!” şakası karşımıza çıkıverdi!

-*-*-

İngiliz televizyonlarındaki komedi programlarından aklımda kalan bir espridir bu...

İngiliz görevli, bir şey için kendisine başvuran kişiye, “Bilgisayar hayır diyor” şeklinde yanıt verirdi...

Çok gülerdim...

Dün sabah bizim de stüdyodaki bilgisayarımız “no” dedi!

Peygamber demedi!

Yoksa o Nuh dedi miydi?

-*-*-

Neyse!

Kara kedi önünüzden geçerse; kesinlikle geri dönün!

Hatta Kıbrıs sorununda olası bir çözüm iddiası konuşuluyor ya; çözüm düşmanlarına şu tavsiyeyi de yapmak istiyorum; Ersin Tatar Cenevre’ye gitmek için yola çıktığında, önüne beş – on tane siyah kedi atmak için organize olun!

Kediler Tatar’ın önünden endamlı ve yavaş bir şekilde geçsin, Donald Trump ağzıyla kuş tutup, osuruğuyla ördek düşürse, çözüme mözüme müdahale edemez!

-*-*-

Çok ciddiyim!

Hem de geleneksel okçuluk federasyonu kurulmasının şart olduğu kadar ciddiyim!


Kıbrıs Türk Yağcılık Federasyonu’muz hayırlı olsun!

Siz şakaya vurup gülüyor olabilirsiniz!

Çok alkol alıp da bu şekilde konuştuğunu da iddia edebilirsiniz!

-*-*-

Ama bence değil!

Ersin Tatar son derece ciddidir!

Dedesinin dedesi Tataristan’dayken, Dünya Okçuluk Şampiyonu’ydu...

-*-*-

Yani şu andaki en ünlü Türk Okçusu Mete Gazoz’dan çok önceleri, Kutatgu Süyünbike Tatar  yani Ersin abimin dedesinin dedesi, Yunaniastan’daki bir turnuvada, 12 atıştan 12’sini de göbeğe nişanlamıştı!

Ve Yunan tanrıları, o günden sonra, oldum olası “Türk” ve “Tatar” keslimesinden ürkmeye başlamıştı!

-*-*-

Hatta Türk – Yunan ebedi çekişmesinin ilk sebebinin bu olay olduğu iddia edilir!

Yunan ırkı, 12 oku birbirinin üstüne çakan efsane okçumuzu öyle bir kıskanmıştı ki, o kıskançlık taaaa “yoğurt, baklava, dolma” gibi kavgalara kadar gelmişti...

-*-*-

Hatta Kıbrıs sorunun sebebi bile Kıbrıslı Türklerin liderinin geleneksel okçuluk başarısıdır!

Ersin Bey askere gittiği zaman da G3 kullanmayı reddetmiş, MG3 önermişler, “hayır” demiş ve dönemin komutanından ok ve yay istemiştir diye rivayet edilir!

-*-*-

Ayrıca hep anlatılır, Cüneyt Arkın bir filminde Ersin abimin dedesinin dedesine ait rekoru kırmayı denemiş...

Cüneyt Arkın, gözleri görmeksizin, aynı yayla üç oku – üç farklı Bizanslıya saplayabiliyordu ama Kutatgu Süyünbike Tatar dedemizin 12 oku arka arkaya hep birbirilerinin üzerine çaktığı o muhteşem rekoru kıramamıştı...

-*-*-

Güzel olur!

KKTC’de okçuluk federasyonu fikrini destekliyorum...

-*-*-

Sadece geleneksel öteki Türk sporlarını unutmayalım...

Mesela en heyecanlılardan bir tanesi; Kökbörü!

Düşünün Kıbrıs Türk Kökbörü Federasyonu!

Tanınmadan öteye bir başarı olur yani!

Kıbrıs Gazetesi kesin manşetten duyurur!

KKTC’de Dünya’yı kıskandıran gelişme; Kıbrıs Türk Kökbörü Federasyonu kuruldu!

Sen de kork İsrail mesela!

-*-*-

Hani ölü bir oğlak var...

Çeşitli erkekler at üzerinde dıgı dık dıgı dık gidiyor, oğlağı kapan, karşı kaleye ölü hayvanı sokmaya çalışıyor, rakip defans da bunu at üstünde engellemeye çalışıyor!

Kökbörü’den bahsediyorum...

Futbolu düşünün; evet burada da iki kale var ama sporcular at üzerindedir, top yerine de ölü oğlak kullanılıyor!

Çok geleneksel!

-*-*-

Atlı okçuluk, rahvan binicilik, atlı cirit, aba güreşi, şalvar güreşi, yağlı güreş, kuşak güreşi gibi geleneksel sporlarımız da unutulmamalı!

-*-*-

Hatta şöyle bir önerim olacak; Türkiye’ye ama özellikle de Sayın Erdoğan’ın oğlu okçuluğun piri Sayın Bilal beye yağcılık maksadıyla gibi görülse de; hepsini toplayıp, ortak bir federasyon kurabiliriz...

-*-*-

Şöyle ki; “Kıbrıs Türk Okçuluk, Kökbörü, Cirit, Şalvar Güreşi, Yağlı Güreş, Aba Güreşi, Kuşak güreşi, Atlı Okçuluk, Atlı Kızak, Rahvan Binicilik, Geleneksel Kızak Federasyonu...”

-*-*-

Kısa ismi bile çok uzun olacağından, mesela sadece “Yağcılık Federasyonu” da diyebiliriz... Emrine de bir mehteran bölüğü kurduk muydu; Lingiriciler düşünsün gayrı!

-*-*-

Hayır, yani “Kıbrıslı” olarak sanırım tek ata sporumuz Lingiri’dir de ondan diyorum!


tatar-ok.jpg

Karikatür sanatçısı Utku Karsu’nun eseri... Dev – İş başkanlarından Bayram Çelik abim bu fotoğrafı gördüğü zaman bence şu yorumu yapar; “Seçin genni gurtarsın bizi...” UBP’lileredir bu mesaj...

Bu yazı toplam 1937 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar