DR. DERVİŞ ÖZER YAZDI:

***  Kıbrıs tarihinden dokuzuncu sayfa:

“Auxiliary, Oksidary, Oksilary…”

    Bugün açlığın, fakirliğin çaresizliğinden bahsetmeyeceğim. Çünkü bu yapılanlar açlığın etkisiyle değildi. Bu yapılanlar sadece İngiliz oyunu idi.
    “Auxiliary, Oksidary, Oksilary…” Bu sözcük Kıbrıs’ın tarihine yön veren bir sözcüktür. Anlamı yardımcıdır.

   Ama yardımcı sözcüğü dünyada hiç bu kadar faşist, korkutucu olmamıştı. 1950'lerde EOKA örgütü Enosis ve bağımsızlık için ayaklanmalara, İngilizlere karşı saldırılara geçince, İngilizler Kıbrıslı Türklerden destek asker alır. Binlerce Kıbrıslı Türk auxiliary yazılır. Kendi deyimleri ile oksidary, oksilari olurlar. Az bir silah eğitiminden sonra, İngiliz askerleri ile dağlara ve köylere çıkarlar. İngiliz askerleri Rumca bilmez ama oksilari bilir. İngiliz sörcentinin emri ile her eve girerler ve evlerde silah, mermi ve EOKAcı ararlar. EOKAcı ararken de evlerde ve köylerde İngiliz sörcentin emri ile de baskı ve korku uygularlar. Yağ damacanaları, pekmez ve şarap küpleri kırarlar.

EOKAcıları bulmak için köy ortasında gençlere yaşlılara ve kadınlara dayak atarlar. Köy kahvesinin önünde yaşlı adamları, çocuklarının gözü önünde döverler ve yerlerde sürüklerler. Köydeki kadınları evlerde döverler ve ellerinde ne varsa alırlar. Bazen, yatakların altına ceplerinde sakladıkları 4-5 mermiyi atıp arama sırasında ortaya çıkarırlar ve sörcenti çağırırlar, evde kurşun buldum diye. Bir evde mermi bulunması evin oğlunun ve erkeğinin hapse girmesine ve işkence görmesine sebeptir. Kadınlar bunun üzerine ellerinde ne varsa verirler, kolundan bileziğini çıkarıp veren dahi olur. Bunu bilen oksidari askerleri, ev halkını tehdit edip ellerindeki parayı ve altını almaktadırlar. Tabii bu olayları tüm oksidari askerleri yapmış değil ama birçoğu, bunu, yaptıklarını övünerek köy kahvelerinde anlatmışlardır. Bazılarının yaptıklarını da bu eziyeti gören kişiler anlatmıştır.

    İngilizlerin bu yapmış olduğu taktik ve oksilarinin açgözlü tavırları, iki halkın arasını tamamen açmış, iki halk arasında düşmanlığı artırmış ve Enosis istemeyen birçok kişiyi de Enosis ister duruma getirmiştir. Bu olayların ve Rum köylülere uygulanan şiddet ve baskı sonucunda birçok Rum’un EOKA'ya katıldığı bilinmektedir.

    Yıllar sonra İngilizler adada birbirine öfkeli iki toplum bırakıp çekip gitmişlerdir. Şimdi bu yazıyı okuyanlar,  “Zaten Rumlar bize düşmandı” diyecekler. Olabilir ama İngilizlerin ve oksidarilerin bu tavrı düşman olmayanı da düşman etmeye yetmiştir.

DEVAM EDECEK