1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Kıbrıs tarihinden yapraklar… 8
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Kıbrıs tarihinden yapraklar… 8

A+A-

DR. DERVİŞ ÖZER YAZDI:

 


***  Kıbrıs tarihinden onikinci sayfa:

“Mağusa’da sefalet çeken, çektirilen İkinci Dünya Savaşı’ndan sağ kurtulan Yahudiler: Exodus…”

Yıl 1947, savaş yeni bitmiş, katırcı askerlerden sağ kalanlar, esir düşenler adaya dönüyor ve katırcıların getirdiği para adada biraz ekonomik canlılığa neden oluyor. Adada her şey güzel bir şekilde yürümektedir. İnsanlar savaşın ölümcül nefesinden kurtulup binlerce evladına kavuşmuştur. Ölenler de vardır ama dönenler adayı mutlu etmiştir,  vergiler de azaldığı içi mutludurlar.

Mağusa’da ticaret normale dönmüş ve işçiler limanda harıl harıl çalışmakta, Değirmenlik’ten kireci, Omorfo’dan portakalı, Karpaz’dan gelen tütünü gemilere yüklemeye başlarlar, iş vardır, huzur yeni gelmiştir. Ölen ölmüş, kızlar Araplar’a verilmiş,  savaşa giden yiğitler İngiliz için kan dökmüş ama yine de adaya parayla dönmüştür.  Adaya dönen sıcak para adalıyı biraz olsun rahatlatmış esareti sömürüyü unutturmuştur.

İkinci Dünya Savaşı biter. İngiliz ordusu adına çarpışan binlerce Yahudi askeri vardır. Toplama kamplarından kurtulan milyonlarca Yahudi vardır. İngiliz ve Amerikan ordusundaki bu binlerce asker, İsrail devletini kurmak için yeminlidirler. İsrail devleti için her şeyi yaparlar. Kamplardan kurtulan babasız anasız çocukları, kadınları, yaşlıları toplayıp parmaklarından çıkardıkları yüzüklerle satın aldıkları gemiyle her şeyi göze alarak Akdeniz’e açılırlar. Gemilerinin adını EXODUS (Kutsal Kitap) koyarlar. Yeterli erzak ve su ile İngiliz ordusunda kaptanlık yapan bir askerin rehberliğinde Filistin’e gitmek için yola çıkarlar ama Filistin’e varamazlar. İngiliz gemileri tarafından durdurulur ve ilk önce Fransa’ya, oradan da Kıbrıs’a doğru yönlendirilirler. EXODUS Mağusa limanına demirler ama gemideki binlerce yolcunun limana çıkmalarına izin verilmez. Gemi açıkta bekletilir. Gemideki çocuklar, kadınlar, yaşlılar aç ve susuzdur. Alman zulmünden, toplama kamplarından kurtulan binlerce kadın ve çocuk şimdi İngiliz zulmü altındadır.

Geminin limanda olduğunu duyan Kıbrıslılar, hemen limana doluşur ve kendi açlığına bakmaksızın eline ne geçirirse gemiye sandallarla ulaştırır. Kıbrıslılar, ne din dinler, ne milliyet, Türkü Rumu bir testi su,  bir testi pekmez, portakal, ekmek, tavuk ne bulurlarsa sandallarla “Exodus”a taşırlar ve günlerce gemidekileri beslerler. Daha sonra gemidekiler şimdiki Gülseren olan kampta aylarca bekletilir. Yahudi mülteciler sıcakta lamarina barakaların içinde ölüm kalım savaşı verir. Alman kamplarından İngiliz kamplarına. Yahudiler aylar sonra Birleşmiş Milletlerin Filistin’e mülteci kabul etmesiyle özgürlüklerine kavuşup Filistin topraklarında İsrail devleti kurmaya giderler.

Kıbrıs halkı bu olay karşısında, hep beraber bu muhtaç insanlara yardımı esirgememiştir.  Bu fedakârlık filmlere konu olmuş ve yıllarca dillerde söylenmiştir.

Paul Newman’ın  “Exodus” filmi seyretmeye değer bir filmdir. Ayrıca Mağusa’nın 1961’deki görüntüleri büyüleyicidir.

NOT: “Exodus”la ilgili pek fazla bilgi bulamadım,  bilgi kirliliği mevcuttur. Örneğin gemideki kişi sayısı 600,  başka bir kaynakta 4000 olarak verilir.

(DR. DERVİŞ ÖZER – Ağustos 2015)

 

--------------------------------------------------


KISA BİR ARA

Yıllık iznimin bir bölümünü kullanacağımdan yazı dizimize kısa bir ara veriyoruz… Bir hafta sonra bu sayfada yeni yazılarla buluşalım…

Bu yazı toplam 3174 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar