“Kıbrıs Türk basını çok ciddi riskler altında"
Özuslu, bu yıl ilk kez Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü daha geniş bir etkinlikler dizisiyle ele alarak, bir haftalık süreye yaydıklarını söyledi.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Sami Özuslu, Basın Özgürlüğü Endeksiyle ilgili raporda KKTC’nin 2018’e göre 3 sıra yükselmesinin sevindirici bir gelişme olduğunu vurguladı; ancak raporda “Kıbrıs Türk basınının Türkiye’nin gölgesi altında olduğuna” vurgu yapılmasından ise herkesin gerekli mesajı alması gerektiğini söyledi.
Basın Özgürlüğü Endeksindeki yükselmenin, 2018’e damgasını vuran Afrika gazetesine saldırı, Afrika yöneticilerine açılan davalar, kitap ve müzik CD’leryle ilgili tutuklamalara rağmen sağlandığını belirten Özuslu, bunun özgür basına sahip çıkan basın mensuplarının, basın örgütlerinin ve özgürlüğüne düşkün toplumun başarısı olduğunu ifade etti.
Kıbrıs Türk basınının çok ciddi riskler altında olduğunu söyleyen Özuslu, finansal sorunların gazeteciliği tehdit eder durumda olduğunu; işsizlik, düşük ücret ve sosyal güvenlikten mahrum olma gibi basın emekçilerinin yaşadığı sorunlara acilen çözüm üretilmesi gerektiğini belirtti.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Sami Özuslu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü dolayısıyla gerçekleştirilecek etkinliklerle ilgili bilgi vermek, yakın geçmişte çıkan Basın Özgürlüğü Endeksiyle ilgili düşüncelerini ifade etmek ve “topluma, meslektaşlarına ve ülkeyi yönetenlere yönelik mesajlarını” iletmek amacıyla basın toplantısı düzenledi.
3 Mayıs tarihinin 1993’ten bu yana bütün dünyada Basın Özgürlüğü Günü olarak anıldığını ve daha özgür bir basın için çeşitli etkinlikler, eylemler düzenlendiğini kaydeden Özuslu, 3 Mayıs’a BM tarafından yüklenen anlamın, “Basın özgürlüğünün temel ilkelerini hatırlatmak ve selamlamak”, “Dünyanın her ülkesinde basın özgürlüğüne ilişkin durumu değerlendirmek”, “Basını, bağımsızlığına karşı girişilen saldırılara karşı savunmak” ve “Görevleri başında hayatını kaybeden gazetecilere saygı sunmak” olarak sıralandığını söyledi.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin de yıllardır 3 Mayıs’ı genellikle bir resepsiyon düzenleyerek kutladığını, basın özgürlüğüne dair mesajlar verdiğini ifade eden Özuslu, bu yıl ilk kez Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü daha geniş bir etkinlikler dizisiyle ele alarak, bir haftalık süreye yaydıklarını söyledi.
Özuslu, “Bu kararımızdaki en önemli unsur, basın özgürlüğünün tek bir gün değil, her gün ve sadece basın camiası tarafından değil, tek tek her birey tarafından akılda tutulması, savunulması ve geliştirilmesi gerektiğine inancımızdır” diye konuştu.
BU YILKİ TEMA: “DEMOKRASİ İÇİN MEDYA: DEZENFORMASYON ÇAĞINDA GAZETECİLİK VE SEÇİMLER”
BM ve UNESCO’nun 3 Mayıs’ın 26’ncı yıldönümü için ‘Demokrasi İçin Medya: Dezenformasyon Çağında Gazetecilik ve Seçimler’ temasını ele almaya karar verdiğini dile getiren KTGB Başkanı Özuslu, Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da 1-3 Mayıs arasından yapılacak toplantılarda bu konu başlığının ele alınacağını söyledi.
“DEZENFORMASYON’, ‘SAHTE -YA DA YALAN- HABER’, ‘PROVOKASYON’…”
Özuslu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dezenformasyon’, ‘sahte -ya da yalan- haber’, ‘provokasyon’ gibi kavramlar bizim coğrafyamız için yabancı değildir. Kıbrıs gibi ‘sorunlu’ bir adada gazetecilik mesleği de kuşkusuz bölünmüşlük ve çatışmanın gölgesinden nasibini almıştır, almaya devam etmektedir. İletişim imkanları, teknoloji ne denli gelişse de, dezenformasyon bugün de ciddi bir sorun olmaya devam etmektedir ve bununla baş etmenin yollarını bulmak sadece basının değil, siyasetçinin ve de toplumların da görevidir”.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Basın Özgürlüğü Ofisi ile Kıbrıs’taki basın örgütlerinin işbirliği içerisinde geçen yıl hazırlanan ve basında alternatif kelimeler kullanılmasını tavsiye eden “Sözlükçe/Glossary”nin tam da bu noktada ve 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde selamlanması gerektiği kanaatinde olduklarını söyleyen Özuslu, “Nitekim ‘Sözlükçe’ gerek BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’la ilgili raporlarında, gerekse Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün ‘Basın Özgürlüğü Endeksi’nde de yerini almıştır” diye konuştu.
“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ENDEKSİ”
“Basın Özgürlüğü Endeksi”yle ilgili saptamalarını da aktaran Sami Özuslu, şunları dile getirdi:
“Raporda ‘Kıbrıs’ın Kuzeyi’ 2018’e göre 3 sıra yükselerek, 77’nci sıradan 74’üncü sıraya çıkmıştır. Bu sevindirici bir gelişmedir. Üstelik bu yükselme, 2018’e damgasını vuran Afrika gazetesine saldırı, Türkiye yöneticilerinin talebiyle Afrika yöneticilerine açılan davalar, kitap ve müzik CD’leri bahane edilerek yapılan tutuklamalar, Kıbrıs Türk medyasının finansal sorunlarla boğuştuğu ve çeşitli çıkar grupları tarafından kuşatıldığı gerçeklerine rağmen sağlanmıştır. Burada şu gerçeğin altını kalın şekilde çizmek gerekmektedir. Kuzey Kıbrıs’ın basın özgürlüğü endeksinde –her şeye rağmen- yükselmesinin nedeni –her şeye rağmen- özgür basına sahip çıkan basın mensuplarının, basın örgütlerinin ve özgürlüğüne düşkün toplumun başarısıdır.”
“HERKES GEREKLİ MESAJLARI ALMALI… KIBRIS TÜRK BASINI CİDDİ RİSKLER ALTINDA…”
Özuslu, raporda “Kıbrıs Türk basınının Türkiye’nin gölgesi altında olduğuna” vurgu yapılmasından ise herkesin gerekli mesajı alması gerektiğini söyledi.
Kıbrıs Türk basınının çok ciddi riskler altında olduğunu söyleyen Özuslu, “Hepinizin yakından bildiği ve mağdur olduğu gibi, finansal sorunlar mesleğimizi tehdit eder durumdadır. İşsizlik, düşük ücret ve sosyal güvenlikten mahrum olma gibi basın emekçilerinin yaşadığı sorunlara acilen çözüm üretilmelidir. Basın-yayın kuruluşlarımızın ayakta kalabilmesi sağlanmalı, gelişen teknolojiye uyum sağlayabilecek yatırım yapabilmesinin önü açılmalıdır” dedi.
“TÜRKİYE ÇOK KÖTÜ BİR NOKTADA…”
Özuslu, Türkiye’nin 180 ülke içinde 157’nci sıra gibi çok kötü bir noktada bulunduğu, Kıbrıs Rum basının da Kıbrıs Türk basınından çok daha yukarılarda olmasına rağmen, bu yıl 3 basamak gerilediği bir ortamda, Kıbrıs Türk basınının bu perişan haliyle bile demokrasinin ve özgürlüklerin sigortası olduğunun ortada olduğunu kaydetti.
BASINA SAHİP ÇIKMA ÇAĞRISI
Özuslu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü vesilesiyle devlet ve hükümet yetkilileriyle topluma basına sahip çıkma çağrısı da yaptı ve “Elbette bu çağrıyı yaparken, basın emekçileri ve basın örgütleri olarak da basınımıza sonuna kadar sahip çıkacağımızı, meydanı özgürlüklerimize göz koyanlara bırakmayacağımızın da altını çiziyorum. Lütfen unutmayalım, basın özgürlüğü sadece gazetecinin özgürlüğü değildir. Basın özgürlüğü hayatın özgürlüğüdür” şeklinde konuştu.
ETKİNLİKLER
Özuslu, basın toplantısında, Dünya Basın Özgürlüğü Günü çerçevesinde düzenlenecek etkinliklerin programını açıkladı.
Buna göre, Gazeteciler Birliği’nin Dünya Basın Özgürlüğü Günü çerçevesindeki ilk etkinliği “Günümüz Türkiyesinde Gazeteci Olmak” başlıklı söyleşi olacak. 3 Mayıs Cuma günü saat 20.00’de KTGB Konferans Salonu’nda yer alacak etkinliğin konuğu Gazeteci-Yazar İsmail Saymaz.
6 Mayıs Pazartesi günü saat 20.00’de KTGB Konferans Salonu’nda yer alacak ikinci etkinlikte, “Kuzey Kıbrıs’ta Basın Özgürlüğü” konulu panel düzenlenecek. Panelde, İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, Akademisyen İbrahim Özejder ve Gazeteci Ali Baturay konuşacak.
7 Mayıs Salı günü, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı işbirliğiyle, “Genç Bakış Açısıyla Basın Özgürlüğü” konulu kompozisyon yarışmasındaki kompozisyonlar paylaşılacak. Etkinlik, saat 10.00’da Lefkoşa AKM’de yer alacak.
7 Mayıs’ta ayrıca, “Kayıpların İzinde Nobel’e Doğru” başlıklı söyleşi gerçekleştirilecek. KTGB Konferans Salonu’nda saat 20.00’de yer alacak etkinlikte, Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen Gazeteci Sevgül Uludağ, Kıbrıs’taki kayıpların araştırılması sürecini paylaşacak.
Dünya Basın Özgürlüğü Günü çerçevesindeki son etkinlik, AB tarafından finanse edilen ve KTGB tarafından uygulanan projenin açılışı olacak. “Mümkün”, 8 Mayıs Çarşamba günü saat 19.00’da KTGB Kompleksi havuz başında açılacak.