
"Kıbrıs Türk halkının arzu ettiği siyaseti destekleyeceğiz"
“Biz, Kıbrıs Türk halkının arzu ettiği, isteği olan siyaseti destekleyeceğiz” diyen Namık Tan, bu istikamette ilerleyeceklerini belirtti. Tan, “Çözüm yolunda kimsenin bir tereddüdü yok ama çözümün nasıl olacağı konusunda bazı fikir ayrılıkları var” dedi.
Tünay MERTEKÇİ
Türkiye Cumhuriyeti Ana Muhalefet Partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili ve Türkiye’nin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) eski Büyükelçisi Namık Tan, Ankara’da YENİDÜZEN’e özel açıklamalarda bulunarak Kıbrıs sorununun çözüleceğinden çok ümitli olduğuna dikkat çekti. Çözümün peşinde ne yapılması gerekiyorsa yapacaklarının altını çizen Tan, geçmiş müzakere süreçleriyle ilgili de konuştu ve bugüne kadarki müzakerelerin hepsinde Türkiye’nin çok iyi niyetle davrandığını vurguladı. Namık Tan, Kıbrıs’taki çözümsüzlük ortamından rahatsız olduklarını ifade etti ve “Adil bir barışa varılması ve Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliğinin kabul edildiği bir anlaşmanın olması, bizim için hayati önemde” dedi. Namık Tan, “Kıbrıs Türk halkının arzu ettiği, isteği olan siyaseti destekleyeceğiz” diye konuştu.
“Türkiye’nin hassas karnı Kıbrıs”
“Türkiye’nin hassas karnı Kıbrıs” ifadelerini kullanan Tan, Kıbrıs’ın Türkiye için hayati önemde bir ada olduğunu vurguladı. Türkiye’nin, Kıbrıs Türk halkının hak ve hukukunu korumak durumunda olduğuna işaret eden Tan, “Aynı zamanda Türkiye, genel olarak kendi çıkarlar çerçevesinde adayla ilişkilerini sağlıklı tutmak durumunda” diye konuştu. Tan, “Kıbrıs sorunun çözüleceğinden ben çok ümitliyim” ifadelerini kullandı. Özellikle son zamanlarda bu ümidinin daha da arttığına dikkat çeken Tan, “Mevcut hükümetin politikalarını bir muhalefet partisi milletvekili olarak tasvip etmiyorum. Sadece Kıbrıs konusunda değil, genel olarak bütün konularda yanlış yapıldığı kanaatindeyiz. Ama son dönemde bir konfederal yapı konusunda zemin yokladıkları, bu hususta Birleşmiş Milletler (BM) ile temas halinde olduklarına ilişkin birtakım haberler alıyoruz” diye konuştu. Müzakerelerin yeniden başlayacağına dair kuvvetli duyumlar aldıklarını ifade eden Tan, Türkiye’deki hükümetin Kıbrıs sürecini şeffaf bir şekilde yürütmediğini söyledi.
“Müzakerelerin hepsinde Türkiye çok iyi niyetli davrandı”
Namık Tan, sürecin açıklıkla yürütülmediği için net bilgi sahibi olamadıklarını kaydetti. Dışarıdan yapılan söylemlerin ise bu şekilde olmadığına vurgu yapan Tan, “Hem Türkiye’de hem de Kıbrıs’taki yetkililer tarafından söylenen, iki devletli çözüm. Bekleyip görmek lazım” dedi. Aldıkları duyumların “konfederal yapıya” yönelik olduğunun altını çizen Tan, “Gevşek bir federasyon mu demek? Kanatları güçlü bir federasyon mu olacak? Bekleyip göreceğiz” dedi. Çözümsüzlüğün temel nedeninin büyük ölçüde Kıbrıs Rum tarafı olduğuna işaret eden Tan, Annan Planı dönemindeki görüşmelere de katıldığını, Crans-Montana’yı da yakından takip ettiğini belirterek, “Burada son dakikalarda çekilen Kıbrıs Rum tarafıdır. Türkiye’de her zaman bir çözüm arzusu olmuştur. Bu çözüm arzusu olması, her konuda evet diyeceği anlamına da gelmez” dedi. Bugüne kadarki müzakerelerin hepsinde Türkiye’nin çok iyi niyetle davrandığını kaydeden Tan, Annan Planı sırasında AB’nin dürüst davranmadığını dile getirdi.
“Kıbrıs Türk halkının arzu ettiği, isteği olan siyaseti destekleyeceğiz”
“Türkiye ve Kıbrıs Türk halkı, iyi niyetle hem müzakereleri desteklemiş hem de varılan anlaşmaya evet denmiştir” diyen Tan, bunun karşılığında hiçbir şey verilmediğini söyledi. Tan, tam tersine Annan Planı’nı reddeden tarafın “ödüllendirildiğini” belirtti. Müzakerelerde iyi niyetle ve barışı arzulayan bir anlayışla hareket etmenin önemine işaret eden Tan, kurulacak yapının, iki tarafın içişlerinde daha bağımsız ama dışişlerinde biraz daha söz sahibi bir merkezi otorite şeklinde olabileceğini kaydetti. “Biz, Kıbrıs Türk halkının arzu ettiği, isteği olan siyaseti destekleyeceğiz” diyen Tan, bu istikamette ilerleyeceklerini belirtti. “Kıbrıs Türk halkının istediği nedir? Bugüne kadarki temaslarımızdan edindiğimiz izlenim; refah içerisinde, siyasi yaptırımlardan arınmış bir Kıbrıs’a kavuşmaktır. Biz de bu arzuyu destekliyoruz. Bu arzunun yerine gelmesi için her şeyi yapacağız. Bundan hiç şüphe olmasın” diyen Tan, konuyla ilgili tüm partilerle görüşmeler yaptıklarını vurguladı. Namık Tan, “Çözüm yolunda kimsenin bir tereddüdü yok ama çözümün nasıl olacağı konusunda bazı fikir ayrılıkları var” dedi.
“Çözümün peşinde ne yapılması gerekiyorsa yapacağız”
Tan, “Sadece sizin kabul edeceğiniz bir çözümün anlamı yok” ifadelerini kullandı ve bütün uluslararası camianın da bu çözümün arkasında durması ve desteklemesi gerektiğine işaret etti. Uluslararası camianın, varılacak çözümü meşru kabul etmesi gerektiğine dikkat çeken Tan, “Çözümün peşinde ne yapılması gerekiyorsa yapacağız” dedi. Türkiye ve Yunanistan olmadan, Kıbrıs sorununun çözümünün mümkün olmadığına dikkat çeken Tan, Türkiye ve Yunanistan’ın, Kıbrıs konusunda öncelikle mutabık kalması gereken iki ülke olması gerektiğini vurguladı. Son zamanlarda Yunanistan ile özellikle Türkiye hükümetinin arasının gayet iyi olduğuna işaret eden Tan, “Bir sorun işitmiyoruz. Bundan memnunuz. Biz de iktidara geldiğimizde Yunanistan ile ilişkilerimizi sıcak tutacağız. Sadece Kıbrıs değil, bizim Yunanistan ile yaşadığımız Ege meselesi de var. Birinin çözümü diğerini de olumlu etkileyecektir. Bölgede muazzam bir sinerji yaratacaktır. Enerji kaynakları bakımından, Doğu Akdeniz sorunları bakımından, bölge barışı bakımından, bu sorunların çözümü hayati önemde. Refahın artması bakımından da önemli. Kıbrıs çok büyük bir cazibe merkezi olacaktır” diye konuştu.
“Çözümsüzlük ortamından rahatsızız”
Kıbrıs meselesinin, bir anlamda partiler üstü bir mesele olduğunu vurgulayan Tan, “Bunu da bilmek lazım. Biz ne kadar muhalefet ediyorsak da bu meselenin, partiler üstü bir mesele olduğunu da anlamamız lazım” dedi. İsteklerinin, Kıbrıs’taki insanların mutlu, huzuru ve güven içerisinde yaşaması olduğuna dikkat çeken Tan, “Bu bakımdan biz CHP olarak, bunu gönülden arzuluyoruz. Çözümsüzlük ortamından rahatsız olduğumuzu da ifade etmeliyim. Adil bir barışa varılması ve Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliğinin kabul edildiği bir anlaşmanın olması, bizim için hayati önemde. Bunlara ulaşmak için Kıbrıs’taki siyasi yetkililerle elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Onlarla birlikte çalışacağız” diye ekledi.