Kıbrıs Üniversitesi Psikoloji Profesörü Harris Psaltis: “Kıbrıslı Türklerin % 50’sinin güneyde en az bir arkadaşı var”
Psaltis'in anketine göre Kıbrıslı Rumların % 18-20'sinin, adanın kuzeyinde en az bir arkadaşı var. Kıbrıslı Türkler açısından ise bu oran çok daha yüksek...
Kıbrıs Üniversitesi Psikoloji Profesörü Harris Psaltis, kontrollü geçişlerin 15’inci yılında, Kıbrıslı Türklerin neredeyse yarısının adanın güneyinde bir arkadaşı olduğunu söyledi.
Profesör Psaltis, Kıbrıs’taki karşılıklı geçişlerle ilgili yaptığı bir araştırma ve anketin sonuçlarını açıkladı.
Geçişlere dair davranışlar
Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türklerin “diğer taraf”a geçişlerine yönelik davranışlarını inceleyen Kıbrıs Üniversitesi Psikoloji Profesörü Harris Psaltis, araştırmasını Politis’te Marilena Evangelou’ya yorumladı.
“Kıbrıslı Türkler kontrol noktalarında çok daha hevesli ve bu geçişleri daha fazla kullanıyor” diyen Profesör Psaltis, bu yöndeki verilerin dikkat çekici olduğunu belirtti.
Kıbrıs Üniversitesi Psikoloji Profesörü Yardımcısı Harris Psaltis'e göre, Kıbrıslı Rumların 1 / 3'ü kontrol noktalarından sistematik olarak kuzeye geçiyor.
Üçte bir oranında bir nüfus ise savaştan sonra hiçbir koşulda adanın kuzeyine geçmedi. Adanın kuzeyini çok sık ziyaret eden Kıbrıslı Rumların oranı da 1/3’ü aşmıyor.
Psaltis'in anketine göre Kıbrıslı Rumların % 18-20'sinin, adanın kuzeyinde en az bir arkadaşı var. Kıbrıslı Türkler açısından ise bu oran çok daha yüksek... Kıbrıslı Türklerin neredeyse yarısı yani % 50’sinin “diğer taraf”ta en az bir arkadaşı yer alıyor.
Çok sayıda Kıbrıslı Türkün adanın güneyinde birden daha fazla arkadaşı var.
Kıbrıslı Türklerin adanın güneyine daha fazla geçişinde, “Avrupalı kimlik ve pasaport alma istemi”nin ilk başta etkili olduğunu anlatan profesör, Kıbrıslı Rumların ise güneye geçerek evlerini gördükten sonra “kaybetme” duygusu ya da “hayal kırıklığı” yaşadığını vurguladı.
İletişim önemli
Kıbrıs Üniversitesi Psikoloji Profesörü Harris Psaltis değerlendirmesini şöyle tamamladı:
“Psikoloji teorisine göre, geçmişte farklılıkları olan kişiler arasında iletişim başladığında, bu birbirilerine karşı duyulan güvenin inşa edilmesine yardımcı olur. Kıbrıs’ta, diğer çatışma bölgelerine kıyasla iletişim süreci iki kat başarılı olmuştur. Bunun sebebi adada tam bir bölünme yaşanması ve bölünme sırasında oluşan olumsuzluklar. Geçiş noktaları açıldıktan sonra, her iki taraftan kişilerin bir birileri ile buluşması, ortak yönleri olduğunu görmeleri kolaylaştı, olumlu düşünceler böylece arttı.”