'Kıbrıs yeniden ön planda olacak'
Hristodulidis “Kıbrıs sorunu açısından gelecekteki durumun, çözüm olmadan durağan olmayacağını” söyledi.
Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis “Kıbrıs sorunu açısından gelecekteki durumun, çözüm olmadan durağan olmayacağını” söyledi.
Politis gazetesinde yer alan habere göre, dün sabah “Politis 107.6’ya” konuşan Hristodulidis, Kıbrıs Rum tarafının UNFICYP meselesi de dahil olmak üzere bazı olguların değişmesi konusunda endişeli olup olmadığı veya bunun gözdağı verme çabasından ibaret olduğunu düşünüp düşünmediği sorusuna yanıtında “müzakere masasında gerçekleştirilen görüşmelerin, zamanın geçmesinden etkilenmekte olduğunu” ifade etti.
Sözlerinin devamında “mevcut durumun tehlikeli olmadığını anlamayan biri var mı” sorusunu soran Hristodulidis, “durumun 10 yıl veya 20 yıl önce aynı olmadığını” savundu.
Açıklamasında, kritik anlara gönderme yapılmasının Kıbrıs sorununda klişe haline geldiğine dair eleştirileri de yorumlayan Hristodulidis “kritikliğin bu kez elle tutulur verilere dayanmakta olduğunu” dile getirdi.
“1976’dan bu yana ilk kez bu kadar yaklaştıklarını ve tarafların bu kez anlaşmazlıkların nerede olduğunu bildiklerini” ifade eden Hristodulidis, “önceki aşamalarda müzakerelerin yeniden başlaması için çalıştıkları zaman, sıfırdan başladıklarını” kaydetti.
Hristodulidis “yeniden başlamanın bu kez belirli anlaşmazlıklarla birlikte Crans Montana’da kaldığı yerden başlama anlamına geldiğini” de söyledi.
Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının zaman takvimi gerektiği konusundaki tezini de yorumlayan Hristodulidis, “siyasi irade varsa böyle bir şeye gerek olmadığını ifade ederek, belirli bir iyimserliğe izin veren bazı veriler olduğunu” savundu.
Türkiye ile ABD arasındaki krizin, geçmişte Kıbrıs sorununun çözümüne açık olmayan Rusya’yla daha yakın ilişkilere yol açıp açmayacağı konusundaki soruya karşılık ise, Moskova’yla ilgili yanıt vermemeyi tercih eden Hristodulidis, “Ankara’nın son dönemde hem iletişim aşamasında, hem de özde Brüksel’le yeniden iletişim köprüleri inşa etmeye çabaladığını” sözlerine ekledi.
ÇELEPİS: “KIBRIS SORUNU UNUTULMUŞ GİBİ GÖRÜNSEDE, ÖN PLANA GERİ DÖNECEK”
Gazeteye göre “Politis 107.6’ya” konuşan AKEL’in Kıbrıs Sorunu Ofisi Başkanı Tumazos Çelepis ise açıklamasında, “Kıbrıs sorunundaki sürecin yeniden başlaması durumunda, birkaç hafta içerisinde umut olup olmadığını öğreneceklerini” dile getirdi.
“Şu an Kıbrıs sorununun nereye gittiğinin artık tamamen tehlikede olabileceğini” ifade eden Çelepis, “Eylül ve Ekim aylarının çok kritik aylar olacağını savunarak, her ne kadar şu an kendilerini başka meseleler meşgul etse ve Kıbrıs sorunu güncel değil gibi görünse de, bunu bir iki haftaya önlerinde bulacaklarını” söyledi.
Kıbrıs Türk tarafının zaman takvimleriyle ilgili tezi konusunda ise Çelepis “müzakerelerin yeniden başlamasının en nihayetinde mümkün olmaması halinde, sebebin zaman takvimleri olmayacağını” ifade etti.
“BM Genel Sekreterinin Kıbrıs sorunu konusunda harekette bulunmaması olasılığının, bütününde Kıbrıs halkı için olumlu olmayan etkilere sahip olacağını” savunan Çelepis, “mevcut durumun on yıllardır üzerinde hem fikir olunmuş olan iki kesimli iki toplumlu federasyon çözümü yönünde değişemeyeceğinin tespit edilmesi halinde, bugünkü durumda kalmayacaklarını, ancak çok daha acı çözümler aranacağını” ileri sürdü.
“Bunun direkt etkilerden birinin Kıbrıs’taki BM Barış Gücüyle (UNFICYP) alakalı olabileceğini” ifade eden Çelepis, çünkü BM Genel Sekreterinin Ekim ayı ortasına kadar BM Güvenlik Konseyine ilgili bir rapor sunması gerektiğini anımsattı.
“BM Genel Sekreterinin sürecin yeniden başlamasının mümkün olmadığını tespit etmesi durumunda, UNFICYP’le ilgili değişiklikler konusunun Ocak ayında daha güçlü bir şekilde ortaya konacağını” öne süren Çelepis, “Kıbrıs sorunundaki süreç olmadan, UNFICYP’in adadan ayrılması veya görev yetkileri ile sayısal gücünün köklü bir şekilde değişmesinin artık an meselesi olacağını” öne sürdü.
“Bunun Kıbrıs Rum tarafının aleyhine işlediğinin anlaşılması gerektiğini” de ifade eden Çelepis, “yeni bir başarısızlık durumunda, Kuzey Kıbrıs’ın geriye kalan dünyayla doğrudan ticaretinin meşrulaştırılmasına ilişkin çabaların canlanmasını beklemeleri gerektiğini” de söyledi.
Çelepis “2004 yılında, Annan Planı’nın başarısız olmasının akabinde olduğu gibi, KKTC’nin düzeyinin yükseltilmesine çalışılacağını” sözlerine ekledi.