1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. Kıbrıs’a Avustralya toprağı
Sami Özuslu

Sami Özuslu

Kıbrıs’a Avustralya toprağı

A+A-

 

Mont Pelerin’de liderler ve ekipleri bütün başlıkları tekrardan ele alıyor. Kıbrıs Türk liderliği “5’li konferans tarihi belli olsun, toprağı konuşalım” diyor. Kıbrıslı Rumlar ise Mont Pelerin’de mutlaka harita üzerinde çalışmak istiyor.
Yani toprak konusunun İsviçre’de açılıp açılamayacağı henüz belli değil.
Ancak açılırsa, en zor konulardan biri olacağı kesin…
Kime ne kadar toprak kalacak?
Kıbrıs adasında 1974 sonrası oluşan bölünmüşlük ortadan kalkarken Kıbrıslı Türkler ne kadar, Kıbrıslı Rumlar ne kadar dönüm arazide söz sahibi olacak?
9 bin 251 kilometre karelik Kıbrıs adasının 3 bin 355 kilometre karesini, yani yüzde 36’sını elinde bulunduran Kıbrıs Türk tarafı, bundan ne kadar feragat edecek?
Ya da tersi: Akdeniz’in üçüncü büyük adasında Kıbrıslı Rumlar, 1974’ten beri Türk kontrolündeki toprakların ne kadarını geri alacaklar?
‘Toprak’ denilen mevzu bu…

*  *  *

Adanın yüzölçümü belli… Yani 9 bin 251 kilometreyi genişletmek mümkün değil. Olsaydı, Kıbrıs sorunu çözülürdü.
Sahi, çözülür müydü?
Samimi olalım: Kıbrıs’ta taraflara daha fazla toprak verme imkanı olsaydı, sorun ortadan kalkar mıydı?
Kalkmazdı.
Demek ki mesele ‘yorgan’da değil!..
Gitse, kavga bitecek, hikayedeki gibi…
Lakin öyle değil.
Kıbrıs sorunu ‘toprak’ meselesi değil.
‘Güç paylaşımı’ meselesi de değil.
‘Garantiler’ hiç değil.
Kıbrıs sorunu bir oyun.
Soru, bu oyunu bitirmeye niyet var mı, yok mu?
Koşullar oyunu sonlandırmak için uygun mu, değil mi?
Ama en kritik soru bunlar değil.
En kritik olanı şu: Üzerinde oyun oynanan bu adanın sahipleri oyunu bitirmeye hazır mı, yoksa değil mi?

* *  *

Şöyle bir simülasyon yapalım:
Bütün Kıbrıs’ı ev Kıbrıslıları uçaklara doldurup Avustralya’ya götürüyorlar. Evleri, yolları, işyerlerini, kentleri, caddeleri… Ve insanları da…
9 bin 251 kilometrelik Kıbrıs’ı dünyanın en az nüfus yoğunluğuna sahip kıtalarından ve ülkelerinden birine bırakıyorlar.
Ve sonra diyorlar ki, “Bakın, etrafınızda bol bol arazi var. İstediğiniz kadarı sizin. Keyfinize bakın…”
Kıbrıs sorunu çözülür müydü Avustralya toprağı katkısıyla?
Toprak önemli evet… Lakin bu kadar fetişleştirip ezberletilince, bir tabu halinde insan hayatının ve nesillerin önüne geçiyor.

*  *  *

Liderler İsviçre soğuğunda ‘bildik Kıbrıs retoriği’ yerine ‘insan odaklı yaklaşımlar’la uzlaşma arayışına girerse eğer, umutlanmak için daha fazla nedenimiz olacak.
‘Ekonomik gelişim, gelişmiş demokrasi, gençlere iş imkanı, sürdürülebilir bir çevre, sağlık ve daha yaşanabilir bir ülke’ gibi hedefler, yaşadığımız tarihsel dönemin en önemli değerleri değil midir?
O zaman niye soğuk savaş dönemlerinden kalmış politik argümanlar yerine hayatın gerçeğinde ‘insanlara ne verebiliriz’ sorusuna yanıt aranmasın?
Etnik milliyetçilik, bölgesel ve uluslararası çıkarlar dengesi ve kalıplaşmış çözüm teorileri ile gidilebilecek köyün minareleri bellidir.
O köy, bizim istediğimiz köy değil…

Bu yazı toplam 1906 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar