Bir deli kuyuya bir taş atmış, kırkı kişi çıkaramamış!

-*-*-

Ne demek?

“Kimi zaman bir kişi öyle delice bir iş yapar ki birçok akıllı kimseler bir araya gelerek düşünür, çalışırlar da durumu düzeltemezler…” demek…

-*-*-

Ama bu sözün farklı anlamları da çıkarılabilir…

Mesela, “bir delinin yaptığını, o delinin de mensubu olduğu gruba ya da topluma yüklememek” gibi…

-*-*-

Yunanistan’ın Panathinaikos basketbol takımı geçenlerde Kıbrıs Cumhuriyeti’nde özel bir turnuvaya katıldı…

-*-*-

Panathinakios’un antrenörü ya da basketboldaki deyişle “coach”u bir Türk!

Ergin Ataman…

-*-*-

Ataman aynı zamanda Türkiye Erkek Baketbol Milli Takımı’nın da koçu… (Coach, ‘koç’ diye okunur… ama bizim bildiğimiz koçlarla karıştırılmamalıdır…)

-*-*-

Lefkoşa’nın güney kesimindeki maçlardan birinde, tribünlere delinin biri veya birden çok deli, bir pankart astı…

Bu pankart, bilindik bir pankart!

-*-*-

Türkiye’ye hakaret ediliyor, işgal – mişgal işleri…

-*-*-

Ataman buna kişisel tepkisini gösterdi; kendi kendini oyundan attırdı ve salonu terk etti…

-*-*-

Hoooop, gerek Türkiye’de gerekse KKTC’de bir delinin yaptığını tüm Rum toplumuna mal eden yorumlar yapıldı!

“Gördünüz mü?” diye soruldu!

“Bunlarla asla bir arada yaşanmaz” dendi!

-*-*-

Spor siyaset karıştırılması doğru değildir…

Pankartta yazılanlar yüzde yüz doğru olsa bile, o salona asılması yanlıştır, ayıptır, hakarettir, saygısızlıktır falan ve de filan…

-*-*-

Ama bir delinin yaptığı üzerinden ırkçılıkla hareket edip anında meseleyi siyasete çekmek de sonsuz seviyede ayıptır ve yanlıştır!

-*-*-

Neden?

Nedeni, çok basit örneklerler açıklamaya çalışalım…

Şu anda Türkiye’de Narin olayı yaşanıyor…

-*-*-

8 yaşındaki bir çocuğun vahşi bir şekilde öldürülmüş olması, tabutuna gelinlik konulması, ailesi, şusu busu “ırkçılık”la yoğrularak eleştiriye çok açık konulardır…

-*-*-

KKTC’de daha geçen gün bir kişinin karısına şiddet uygulayıp tecavüz ettiği iddiası korkunçtur!

-*-*-

Yine KKTC’de, kız arkadaşının ve kendisinin dedikodusunu yaptığı iddiasıyla bir kişinin, başka bir kişiyi eviyle birlikte ateşe vererek öldürmesine ne demeli?

-*-*-

Bir delinin yaptığını, tüm topluma, tüm halka, tüm millete mal etmek kesinlikle ırkçılıktır!

-*-*-

Ama hepsinden öteye, bu delilerin bu tür davranışlarını “işimize geldiği gibi” kullanmak, ırkçılıktan bile daha ciddi bir “suçtur”…

-*-*-

Hipokrasi denir buna…

İki yüzlülük…

-*-*-

Tıpkı, Suriye ve Irak’ta şiddetle “toprak bütünlüğünü savunmak”; Türkiye’de “şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganını sık sık kullanmak; ama Kıbrıs’ta üstelik garantörü olduğunuz devleti ikiye bölmeye çalışmak gibi!

Asgari ücreti artırdınız ha!

UBP’nin adamcıkları övünüyor…

Asgari ücreti şöyle artırdık, böyle artırdık…

Rumları geçtik; Avrupa’yı geride bıraktık…

-*-*-

Bir arkadaşım dün mesaj attı…

Ve şunları anlattı:

-*-*-

Günaydın Serhat, çocuğum devlet okuluna gidiyor…

İlkokul 5’inci sınıf…

Sadece okul kıyafetlerine 10 bin TL harcadım…

Öğretmenleri ekstra kitap istedi… Kitaplarına 6 bin TL ödedim…

Bunun yanı sıra her ay 10 bin TL dershanesine gidecek…

Dershanenin kitapları da 5 bin TL…

Ve daha okul başlamadı…

-*-*-

Asgari ücretle övünmeyin!

Asgari insan yaşamını kaliteli hale getirdiğiniz gün birlikte övünürüz…

UBP’nin falı: İhanet bu kadar moda olmuşken, adamlık mücadelesi veren herkese selam olsun

UBP’nin falına baktım…

Bir vakte kadar bir toplanma görülüyor…

-*-*-

Sonra bu toplanmada bir gerginlik…

Toplanmacıların bazı toplamalarının bu toplanmada “karar” mekanizmasına rey vermeleri konusu gerginlik yaratabilir.

-*-*-

Diyelim ki yaratmadı…

-*-*-

Bu toplamalar, toplanmacılar, toplamacılar; birkaç hafta sonra Meclis Başkanı’nı seçemez…

-*-*-

O da nesi!

Toplama hükümeti anneleri bile kurtaramaz!

Küsenler, kızanlar, “ben oynamam”cılar, az yutanlar, daha az yutanlar falan…

Düşer!

-*-*-

Erken seçime gidilir…

Sonuç hüsran…

-*-*-

Ve yine bir vakte kadar belirlemeleri gereken cumhurun reisi adaylığı konusunda da 4 isim görüyorum; kavga bitmeyecek efendim!

Belirleyecekleri, aday ağzıyla kuş tutsa, yüzde 15’i zor görür!

Hayırlı kurultaylar!

-*-*-

Mert Özdağ müdürümüz, “yiyin bir birinizi” demişti!

-*-*-

Bu arada, fal yanında bazı atasözleri ve deyimler aklıma geldi…

Mesela, “Kızını dövemeyen dizini döver…”

“Son pişmanlık fayda etmez…”

“Atılan ok geri dönmez…”

-*-*-

“Sana bir kez ihanet eden kişinin sana tekrar ihanet edeceğinden emin ol.”

“Bak dostum, körden değil nankörden, yüzsüzden değil ikiyüzlüden, tipi bozuktan değil sütü bozuktan korkacaksın.”

-*-*-

“Bilmeden yapılan hata yanlışlıktır, bilerek yapılan hata ise ihanettir.”

“İhanetin mazereti olamaz.”

-*-*-

“İhanet bu kadar moda olmuşken, adamlık mücadelesi veren herkese selam olsun.”

KTÖS ve KTOEÖS… İyi ki varsınız… Ellerinizden öpüyorum…