1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Kıbrıs’ı Kıbrıslılara Bırakın
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Kıbrıs’ı Kıbrıslılara Bırakın

A+A-

      

İzmir büyükşehir belediye başkanı Tunç Soyer Haberci gazetesinden Gizem Özgeç’e verdiği mülakatta Kıbrıs konusunda “Kıbrıs’ı Kıbrıslılara bırakmak en doğrusu bu olacak. Ancak hiç bırakmıyoruz. Herkes adanın bir tarafından çekiştiriyor. Ben bunu doğru bulmuyorum. Kıbrıs’ın jeopolitik önemini falan bir tarafa koyup, adayı Kıbrıslılara bırakmak lazım. Kaderlerini kendileri belirlemeli. Ben iki halkın barış içinde yaşamasından, birlikte karar üretmesinden yanayım. Herkes çok fazla müdahil oluyor. Sadece Türkiye değil. Filler tepişir, çimenler ezilir. Onlar tepişiyor olan Kıbrıslılara oluyor” dedi.

Tunç Soyer’in bu mülakatı Haberci gazetesinde 14 Ekim 2019’da yayınlandı. Bu yayından tam bir hafta sonra Türkiye’deki bazı yayın organlarında yankı buldu. Bunun üzerine AKP’nin  genel başkan yardımcısı Hamza Dağ AA muhabirine yaptığı açıklamada "Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikasının kırmızı çizgisi olan bir konuda yaptığı açıklamayı düzeltmesi hem İzmirli hemşerilerimizin hem de 82 milyon vatandaşımızın hakkıdır" dedi.

Ben bu “kırmızıçizgi” nin ne olduğunu anlamadım. Yani AKP’nin başkan yardımcısı “Kıbrıs Kıbrıslıların değil, bizimdir mi demek istiyor?”

Aynı yönde AKP’den ve MHP’den başka milletvekilleri de tepkilerini dile getirince Tunç Soyer çark ederek “söz konusu açıklamayı yaklaşık iki yıl önce yaptığını, bunun şimdi söylenmiş gibi yayınlanmasına anlam veremediğini” söyledi.

Bunun üzerine mülakatı alan gazeteci Gizem Özgeç gazetesinin internet sitesinde mülakatın bant çözümlerini yayınlayarak kendisinin mülakatta söylenenleri yayınladığını gösterdi.

Bütün bunları neden anlattım. En başta Türkiye’den bakıldığında Kıbrıs’ın ve Kıbrıslıların nasıl göründüğünü daha iyi anlatabilmek için.

İzmir büyükşehir belediye başkanı mülakatta doğruları söyledi. Ama gelen tepkiler karşısında çark etmekle Türkiye’de milliyetçilik dalgasının ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

AKP ve MHP Kıbrıs’ın Kıbrıslılara bırakılmasından neden bu kadar rahatsız oldular?

Çünkü onlara göre Kıbrıs’ta sadece Kıbrıslıların değil, Türkiye’nin de milli çıkarları vardır. Zaten yıllar öncesinden aynı çevreler Türkiye’nin 1974 Kıbrıs Barış Harekatını Kıbrıs’ta tek Türk olmasa bile gerçekleştireceğini, bunun Türkiye’nin milli çıkarları gereği olduğunu iddia ediyorlardı.

Şimdilerde Doğu Akdeniz’de bulunan hidrokarbon yatakları bu çevrelerin iştahını çok daha fazla kabartıyor. Ama unutulmasın bu kaynaklar her şeyden önce Kıbrıslılarındır.

Tunç Soyer’in dediği gibi “Filler tepişir, çimenler ezilir. Onlar tepişiyor olan biz Kıbrıslılara oluyor”. Sömürge yıllarından bu yana biz Kıbrıslılar için İngilizlerin “Böl Yönet” taktiği uygulanıyor.

Bu amaçla birçok ülke Kıbrıs’tan ve Kıbrıs’ın çevresindeki zenginliklerden  yararlanmak için Kıbrıs’ın içinde sürekli karıştırıyor. Herkes bir tarafından çekiştiriyor.

Kıbrıslılar da bu çekiştirmelerden etkilenerek bir türlü kendi aralarındaki çözümsüzlüğü ortadan kaldıracak cesareti gösteremiyorlar.

Birbirlerine daha çok güven duyacaklarına cesaretsiz liderleri sayesinde birbirlerinden her geçen gün uzaklaşıyorlar.  

Kıbrıs Kıbrıslı Türklerle, Rumlarındır. Ama Kıbrıslı Türkler de, Kıbrıslı Rumlar da bunun farkında bile değil. Dahası gücü kim eline geçiriyorsa ötekinin aleyhine nasıl kullanırım da kendime daha fazla avantaj, ya da çıkar sağlarımın hesabını yapıyor.

Bütün bu jeopolitik öneminden dolayı bir biçimde Kıbrıs’a yerleşen hiç kimse bu ülkeyi terk etme ve gerçek sahiplerine, Kıbrıslılara bırakma niyetinde değil.

Hoş Kıbrıslılar da birleşerek kendi ülkelerine ortaklaşa sahip olma niyetinde görünmüyor. Üzücü olan da budur.

 

   

 

Bu yazı toplam 2704 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar