1. YAZARLAR

  2. Niyazi Kızılyürek

  3. Kıbrıs’ın “Freud”undan Bir Makarios Eleştirisi
Niyazi Kızılyürek

Niyazi Kızılyürek

Kıbrıs’ın “Freud”undan Bir Makarios Eleştirisi

A+A-

“Kıbrıslı Türklerle eşit ve samimi olarak birlikte yaşamak en temel sorunlardandır. Kıbrıs Sorununun anahtarı veya yanıtı belki de burada gizlidir. Başarıyla işleyen bir bağımsızlığa kavuşamadığımız 1974 işgali öncesi dönemi kast ediyorum... Kıbrıslı Türklerle uyum için yaşamayı başarabilseydik ve kendilerini Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıslı Rumlarla eşit yurttaşları olarak görselerdi, Kıbrıslı özellikleri baskın olacaktı ve Türkiye ile yaşamak istemeyeceklerdi. Onları elbette Elen yapmayacaktık ama belki Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşları yapmayı başaracaktık. Kıbrıslı Türkler Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşları olduklarını söyleyecek ve bunu hissedeceklerdi. Makarios bu vizyonu kavrayamadı. Madem bağımsızlığı kabul etmişti, milli özlemlerin tamamlanması gibi gelgitler yerine, cumhuriyetin kökleşmesi için samimi olarak çalışmalıydı. En güzel ve en değerli hülyası Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklerin birlikte yaşaması olmalıydı. Fakat bu doğrultuda hiç bir çaba sarf etmedi. Oysa Makarios, müthiş halk desteği ve ağırlığıyla, halkın ona beslediği hayranlıkla, halktan ne isterse halk kabul etmeye hazırdı. Uyum içinde yaşamak doğrultusunda sürekli bir çaba içinde olunması gerektiğine dair bir sinyal verseydi ve hükümet hem Kıbrıslı Türklere, hem de Kıbrıslı Rumlara karşı adil davransaydı, bugün Kıbrıs’ta durum bambaşka olurdu. Belki de işgal ve istila olmazdı.”

Yukarıdaki sözler Kıbrıs’ta psikanalizin kurucularından psikiyatr Takis Evdokas’a aittir. Evdokas’ın 1968 yılında cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Makarios’a karşı Enonisçi milliyetçilerin desteği ile aday olmuştu ve seçim kampanyası boyunca Makarios’un polisleri tarafından epeyce hırpalanmıştı. Bu yüzden, yaptığı Makarios eleştirisini ihtiyatla karşılayabiliriz. Fakat benim kanaatim odur ki, Takis Evdokas son derece isabetli noktaların altını çiziyor. Aktarmaya devam edelim: “Kıbrıs Cumhuriyeti kurulur kurulmaz yukarıdan aşağıya doğru yaygınlaştırılan güvensizliği ve kuşkuculuğu hepimiz yaşadık. Güven eksikliğine karşı toplumsal ve ekonomik önlemler almak gerekiyordu. Oysa tam tersi yapıldı. Yukarıdan verilen emirlerle Kıbrıslı Türklerle ortak işler yapılmasına karşı çıkıldı. Kıbrıslı Türklerden toprak almak kabul ediliyordu ama Kıbrıslı Türklere toprak satmak veya onlarla ortak işler yapmaya karşı çıkılıyordu. Bu anlayış, güçlü içişleri bakanı Polikarpos Yorgacis’in öncülüğünde devam etti.”

Takis Evdokas, Enosis için mücadele eden Makarios’un Kıbrıs antlaşmalarını imzaladıktan sonra tarihsel sorumluluğunun bilincine varıp özeleştiri yapması ve antlaşmaları uygulamaya koyması gerektiğini ileri sürüyor ve Makarios’un yapması gereken özeleştiriyi Makarios’un ağzından kendisi kaleme alıyor. Şöyle: “Bu vakte kadar Enosis için mücadele ettim. Gücüm bu kadarın yetti. Artık durmak lazım. Yunanistan hükümeti ve Grivas benimle aynı fikirdedir. Tarih, beni mümkün olan her şeyi yaparak Türklerle birlikte yaşamaya davet ediyor. Buradaki komşularla uyum içinde yaşamaya davet ediliyorum. Onları ikinci sınıf vatandaş olarak görmekten vazgeçeceğim. Onları kucaklayıp güçlenmelerini sağlayacağım. Burada kilit sözcük ekonomidir. Kıbrıslı Türkler Türkiye nezdinde de ikinci sınıf vatandaştırlar. Korkunç bir kompleks içinde yaşıyorlar. Onları bu kompleksten kurtaracağım. Bu uğurda samimiyetle bütün halkın desteğini arayacağım.”

Takis Evdokas, Makarios’un böyle bir çizgi izlemesi halinde Kıbrıs Rum sağının büyük çoğunluğunun peşinden gideceğini, solun ise kendisi ile hemfikir olacağını ileri sürüyor ve Makarios’u buna yapmamakla suçluyor. Makarios, Takis Evdokas’ın dediği gibi yapsaydı, bugün başka bir Kıbrıs’ta yaşamış olacağımız kesin gibidir. Fakat sorulması gereken soru şudur: Makarios’un Evdokas’ın dediğini yapmasının tarihsel, kültürle ve siyasi koşulları var mıydı? Bu sorunun yanıtının hiç de kolay olmadığını biliyorum. Buraya zaten yanıtlansın diye değil,  üzerinde düşünülsün diye koyuyorum. Makarios’u Kıbrıslı Türklerle uyum içinde bağımsızlığa sarılmadığı için eleştiren Takis Evdokas, 1968 seçimlerinde Makarios bağımsızlığı savunurken Enosisi savunuyordu... Bu bile meselenin ne kadar çetrefil,  karmaşık ve zor olduğunu gösteriyor.

Bu yazı toplam 3084 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar