1. YAZARLAR

  2. Erdinç Gündüz

  3. Kıbrıs’ın hali.....
Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Kıbrıs’ın hali.....

A+A-

Müzakereler için hazırlıklar devam ediyor.  Yeni bir ‘film’ mi çıkacak karşımıza ? Yoksa  eski filmlerden kırpıntılarla mı karşılaşacağız yine ?

“The End” yazısını bir türlü göremediğimiz bu garip filmde aktör kadrosu kalabalık. Başrolleri paylaşanlar kimler ?  Bu bahtsız adanın gerçek sahipleri olan Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türkler,  gerçekte,  bu uzun filmin baş aktörleri mi yoksa figüranları mı ?

Soru üstüne soru... Bitmiyor da bitmiyor...  Bitemiyor...
Yarım yüzyıldan fazla süredir devam eden bir sorun var bu küçücük adada.  Ve bu sorunla, her iki halkta da değişen nesiller var... 58’leri, 63’leri yaşayanlar tükenmekte hızla. 74’leri yaşayanlar için ise ‘son perde’ dönemi...

Kuzeydeki yeni kuşaklar için  Baf, Leymosun, Larnaka, sadece, büyüklerin anlattıkları bir masal gibi... Güneydeki yeni kuşaklar için ise,  Mağusa, Karpaz, Girne, Omorfo aynı şey...  Turist gibi gidip gezilecek herhangi birkaç yer işte...  Kim nasıl anlattıysa o kadar biliyorlar. Onlar için, kendilerine anlatılanlar  ötesinde herşey, sadece ‘binbir gece masalı’ gibi....
Kıbrıs için bulunan çözüm bu mu acaba ? Çözümün formülü,  geçen veya geçecek olan ‘zaman’ mı ? Zaman içinde herşeyin unutulup gitmesi mi bekleniyor ?

***

Hiç kuşkunuz olmasın, müzakereler başlayacak.  Toprak, güvenlik, garantiler konuları, hatta yerleşikler, hatta ve hatta Maraş konusu da olacak gündemde. Nasıl bir sonuç çıkacağı ise belli değil.  Çünkü Kıbrıslı Türklerin ‘doğruları’ ile Kıbrıslı Rumların ‘doğruları arasında önemli farklar var. 
Masada ‘al-ver’ pazarlığı olacak mı ? Kim neyi alacak ? Kim neyi verecek ?
Rum kendini,  ‘kaybeden’ taraf olarak görüyor. Genel manzarada da görüntü bu...
Türk ise, Garanti Anlaşması’nı da bir kenara iterek, elde ettiklerini geri vermek istemiyor....
Rum “Benim muhatabım Kıbrıslı Türkler değil, Türkiye” diyor...Doğrusunu söylemek gerekirse,  pek de haksız değil....
Asıl muhatap Türkiye, Kıbrıslı Türk’e “Sen ne istiyorsun ?” sorusunu bile sormuyor...
Kıbrıslı Türk, biraz şaşkın,  biraz kararsız ama umutsuz... Bir sonraki gün başına neler geleceğinden kuşkulu...Hala K.K.T.C. gerçekten var mı yok mu  ?‘yu tartışıyor...
Rum,  tüm dünyanın tanıdığı ve kabul ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti şemsiyesi altında “Topraklarım işgal altında” diye bağırıyor.
Dünya Türkiye’yi kırmamak için ‘işgal’ sözcüğünü kullanmaktan kaçınıyor ama Kuzey Kıbrıs’ta tek hakimin Türkiye olduğunu ‘saklanmış’ sözcüklerle  hep ifade ediyor, biliyor ve kabul ediyor...

***

Tam bir çorba... Ne çorbası olduğunun ismini siz koyun... Ve bilin ki  ‘görüşmeler’ işte bu gerçekler gölgesinde başlayacak.
Çözüm mü ?
Çözüm, gerçek başrol oyuncuları karar verdiklerinde......

Bu yazı toplam 2298 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar