Fikirler ancak tarihi bir perspektiften bakılarak mı "doğru" veya "yanlış" olarak değerlendirilebilir?
Öyleyse, fikirler göreli mi?

Mannheim diyor ki:
"Fikirler tümü göreli değildir (relativism), ancak fikirler tarihi bir perspektiften "doğru" veya "yanlış" olarak değerlendirilebilir (relationism)".

O halde,
elemeyi "zaman" mı yapıyor?!
Bir fikir "fikir" ise bu zamanla mı anlaşılıyor?

Evet, belli ki, ortak bir insanlık değerini yakalayabilen fikirler, zamana direnebiliyorlar...
Çünkü bu fikirler, gelecek nesillere de hitap edebiliyorlar.

Bugün bizler, insanlık idealimizi ne ile gerçekleştirmeye çabalıyoruz?
Siyasetle ...
Parlamenter demokrasi ile...
O halde, parlamentoda yasalar ile temellenen insani eylemler,
Gelecek nesillere de hitap edebilen bir fikri yapıt, bir toplum bilimi durumunda olmalıdır...

YENİ DÜŞÜNCELER ÜRETMEK
Çünkü zamanla insanlar bu üretilen fikirlerle, daha iyiye gidebilmeli,
medeniyet seviyeleri yükselmeli,
bu da toplumu "ilerletmelidir" ...

Kısacası, ancak sizin ortaya çıkaracağınız yeni düşünce sistemi "eski rejim"i yıkabilir!
O zaman, yeni bir düşünce sistematiği kurarken, hareket noktanız ne olmalı?
Kavramlar...

Seçtiğiniz kavramlar, gelecek nesillere de hitap edebilen içerikler ve kabuller ile ilişkili olmalıdır...
Çünkü siz düşünürken, ilkeleriniz kadar, kabulleriniz kadar özgür düşünürsünüz.
Bir sisteme katı bir biçimde bağlı kalırsanız, asla yeni düşünceler üretemezsiniz...

Aslında "statüko" dediğimiz şey de budur:
Bizim şu anda ülkemizde karşı karşıya kaldığımız sorunlardan kurtulmak için, sistem içerisinde ürettiğimiz mantıktır...
En iyi ihtimalle, hataları düzeltmemize ve onları stabil hale getirmemize yarar!
Bu yüzdendir ki,
şu anda sorunları çözecek beklentisi ile kullanılan bu mantığın,
her zaman, bize iyilikten çok kötülüğü dokunmuştur...

KKTC'NİN ZİHİN HARİTASI
Özgür irade istemek "muktedir" olma istenci demektir!!!.
Bir sisteme bağlı kalarak,
sonuç üretmeyen bir düşünme sistemi, eylemi içinde kalarak nasıl muktedir olunur ?
Bu durumda, KKTC hakkındaki zihin haritasını değiştirmekten vazgeçmiş olursun...
Vazgeçtiğin vakit de birileri seni değiştirir...
Ankaralılaşırsın!
KKTC hakkındaki zihin haritası, Ankara'nın zihin haritasına benzeştirilir...
Ankara'da ne varsa, sende de aynısı olur...

İşte bu yüzden:
Düzenin dışına çıkmamız ve yeni bir düzen kurmaya çalışmamız lâzımdır!

Marx da,
200 yıl önce, 11. tezinde şunu öne sürer:
"Dünyayı yeteri kadar anladık, şimdi onu değiştirmemiz lâzım" ...

Constantine ve Jefferson da,
kendi İncil'lerini yazarak gerçekliğe uyum sağlamak yerine onu tasarlamışlardı...

Peki, öyleyse ne yapmamız gerekiyor?
Önce bu düzenin dışına çıkmamız, sonra da kendi düzenimizi kurmak için fikir örgütlememiz gerekir!
Çünkü düzen kurmak isteyen, düzenin dışına çıkar.
Ve yeni bir düzen kurmaya çalışır...