
Kıbrıs’ın Metal Üstatları: The Unreal
Rock ve metal müzik, oldukça zor ve geniş kitlelere hitap etmeyen bir tür ve kültürdür. Pek çok insanın dinlemediği, belirli bir kitleye seslenen ve maddi getirisi sınırlı olan bu müziğe yönelmek, özellikle bizim ülkemizde oldukça zor.
Rock ve metal müzik, oldukça zor ve geniş kitlelere hitap etmeyen bir tür ve kültürdür.
Pek çok insanın dinlemediği, belirli bir kitleye seslenen ve maddi getirisi sınırlı olan bu müziğe yönelmek, özellikle bizim ülkemizde oldukça zor.
Ama bazı kahramanlar pelerin takmaz.
Bu kahramanlar progresif ve klasik heavy metali inanılmaz bir şekilde harmanlayarak Unreal grubunu kurdular.
Unreal grubunu öğrenmem, bana gitarı sevdiren ve dinlediğim müzik türünü her zaman destekleyen, ömür boyunca asla bırakmamamı söyleyen gitar hocam Onur Kasapoğlu sayesinde oldu.
Lise yıllarında bu grubu dinlediğimde inanılmaz etkilenmiştim.
Unreal’ın özellikle bizim ülkemizden çıkması bana bazı şeylerin imkansız olmadığını göstermişti
“Mücadeleye Devam!”
Yıllar sonra bu değerli grubun yetenekli bateristi Mert Damla Güçlü’yle karşılaştık ve Unreal hakkında keyifli sohbetler yaptık.
Unreal’ın kurulma hikayesini paylaşabilir misiniz?
“Unreal ilk olarak doksanlı yılların sonunda Lefkoşa’da dönemin bilinen barlarından birinde, özellikle yabancı Rock ve Blues şarkılardan oluşan program yapmak için ilgili dönemde ve halen popüler bilinen müzisyen olup da aynı zamanda yakın arkadaş olan kişilerce kurulan ve zaman içinde tarz ve elemanlar anlamında kısmi değişikliklerle evrilerek mevcut halini alan bir gruptur. Albümde çalan müzisyenler içinden ilk kurucuların İlhan Erbil ve Hüseyin Kırmızı olduğunu söyleyebiliriz. Kuruluşun ne zaman ve kimler tarafından, nasıl olduğu, kimin ne şekilde katıldığı konularında albüm kapağına ufak bir tarihçe koyduk. Bunu internetten de bulabilirsiniz”
Albümü yayınladıktan sonra nasıl dönüşler aldınız?
“Albüm konusunda çok pozitif dönüşler aldık ve halen 15 sene geçmiş olmasına rağmen yankılanmalar devam ediyor. Albümün dinleyicileri tarafından dinlenmesi yanında albüm, grubun ve bu grubun bu tarz müziği bizim ülkemizde desteklediği konusunda da epeyce bir tanıtıcı rol oynamıştır. Aslında yakın arkadaşların birlikte ortak bir amaç için hareket etmesinden çıkan bir ürün olarak da önemli role sahip olduğunu düşünüyorum. Nereden baksanız belli grup elemanları başka proje isimleri altında olup da aslında köken Unreal’dır bilinci ile 30 seneye yakın bir süredir ayni amaç için beraberler ve hareket ediyorlar. Bunun da benim açımdan ayrı, özel bir anlamı var”
Oldukça başarılı bir albüme imza attınız. Başka albüm veya tekli (single) yayınlamayı düşündünüz mü?
“Başka single yayınlamayı hiç düşünmedik. Başka albüm yapma için uygun ortam olması halinde yapılması mümkün. Uzun bir birliktelik var. Bence yeterince malzeme var. Albümü başarılı bulanlara buradan teşekkürlerimi sunarım”
Kendi sanatçısına değer vermeyen ve tanınmayan bu ülkenin şartlar sizleri etkiledi mi? “Tanınmamışlık engel değil; globalleşen dünyada istek ve çabayla her yere ulaşmak mümkün. Sanatçılara değer verilmeyen bir ülkede olmak zor, ancak işine inanan grup üyeleri ve sadık fanlar her zorluğu aşmak için en büyük teşvik. Bu açıdan kendimizi şanslı hissediyoruz. Kalabalık kitleler “Unreal” kökenini bilerek konserlere geliyor ve gelmeye devam ediyorlar. Bu tarz müziği yapmaya ve temsil etmeye, fan ve müzisyen arkadaşlarımızca canı gönülden teşvik edilmemiz çok gururlandırıyor bizi. Mücadeleye devam!”
Son olarak eklemek istedikleriniz?
“Biz hep buradayız hep burada olacağız ve siz istedikçe sizin desteğinizle var olacak ve bu tarz müziği sevenler olarak sevdirmeye paylaşmaya devam edeceğiz. Kısmi grup elemanlarından oluşan yeni konserler çok yakında. Bizi izlemeye devam edin. Keep on rocking!”