Hasan Karlıtaş

Kıbrıs’ta, son yılların en yağışlı kış mevsimini yaşadık. Yağan yağmur sonrasında,  bir cevher niteliğindeki doğa, bu verimliliğe kayıtsız kalmayıp, sunumlarını cömerçe bize sundu. Her yerde, insan ruhuna iyi gelen doğal renklerin yarattığı tazelik ve huzur bize tabiat ananın selamını veriyor. İnsanoğlunun çevreye karşı tüm ihanetine rağmen, doğa bize eşine az rastlanır renklerin harmonisini, üretimini ve masumiyetini, masmavi gökyüzü altında şairane bir güzellikle sundu...

Kıbrıs, doğadaki çeşitlilik anlamında da, bu sene en verimli dönemlerinden birini yaşıyor. Kıbrıslı Türklerin, doğada yetişen türlerden istifade etmesini ve bu anlamda doğadan kopuk olmayışını, oldukça önemli buluyorum. Doğal beslenme yolu ile doğanın keşfi,  birbirine çok yakışıyor.

Yılın belirli dönemlerinde, doğanın en etkili sunumlarından olan, yenilebilir doğal otların, belirli bir bilinç ve doğaya saygı çerçevesinde toplanması, doğanın rahatlatıcı gücünün ve doğa-insan ilişkisinin en güzel örneklerinden biri olduğuna inanıyorum...

Kıbrıs mutfak kültürünün, en önemli renklerinden birisi de hiç kuşkusuz yenilebilir doğal otlardır. Kıbrıs mutfağı, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle, farklı mutfak alışkanlıklarından etkilenerek, tarih sürecinde kendi özgü Adalı karakterini yaratmıştır. Sırf doğal otlar yüzünden bile,  Kıbrıs mutfağı, başlı başına çok büyük bir zenginliktir.

DOĞAL MUCİZELER

Tabiat Ananın Kıbrıs insanına sunduğu zenginliklerden Ada halkı farklı şekillerde istifade ediyor. Her biri farklı şekillerde, haşlanarak, yumurta ile pişirilerek, turşu yapılarak, meze olarak hazırlanarak, vb. tüketilen doğal otlar adeta birer doğal besin kaynağı. Yapmış olduğum araştırma neticesinde, tespit ettiğim bazı doğal mucizeleri paylaşmak istiyorum.

Kıbrıs doğasında görülen başlıca yenilebilir veya kullanılabilir doğal türler şunlardır;  Ayrelli, Gömeç, Gappar (Kapari), Yumurta otu, Mangallo, Luvana, kara ot (gara tiken - sahura), Hosdez, Gaz Ayağı, Kekik, Gavulya, Dirigungullo (ince yapraklı bir bitki), Lapsana, Girdama (Kıyı Koruğu), Şinya, Ada çayı, Tülümbe (çay olarak), Gafgarıt ( bir tür yabani enginar ), Yabani Ispanak, Alçacık, Mantar (Kırmızı, Burudi, Gavcar )

İhtiyaçtan doğup, geçmişten günümüze gelen bir kültürün devamı olan, yenilebilir doğal otları, gelecek nesillere de aktarmak kültürel sorumluluğumuz olmalıdır. Her mevsim, farklı renkleri ile sunumlarını zenginleştiren Kıbrıs’ın doğasını koruyarak, habitatın dengesine saygı ile yaklaşmak, Akdenizli Ada Kıbrıs’a yapacağımız en büyük iyiliktir.

Eskiye özlem duyup, yeniye sitem etmeyenimiz yok gibidir. Bizi BİZ yapan, tarihi, kültürel değerleri, koruyarak yaşatmak, özlenen Kıbrıs’ı yaşatmanın anahtarıdır... Godot’yu beklemek bize birşey kazandırmaz. Çünkü bunu bizden başkası yapamaz...