KIBRISLI KİTAPLAR
2025 yılında da zaman zaman sizlere KIBRISLI KİTAPLAR başlığı altında ülkemizde yayınlanan ve Kıbrıslı yazarlara ait olan kitaplar hakkında kısaca bilgiler aktarmaya devam edeceğim. Elbette ulaşabildiğim veya bana ulaştırılan kitaplarla bu yolu yürümeye, daha önce de olduğu gibi sürdüreceğim. Diyeceğim o ki, sizlere tanıtacağım kitaplar dışında daha çok kitabımızın yazarlarımız tarafından yayınlanmakta olduğu notunu da düşmek gerek.
Daha önce detaylı olarak Yenidüzen gazetemizde yer verdiğim, “monografik” çalışma babında önemli bir kaynak-kitap olan “1974 Öncesi LEYMOSUN”a KIBRISLI KİTAPLARDA daha öz bir şekilde yer vererek sayfamızdaki tanıtımlara söz konusu kitabın ön sözüyle başlıyoruz.
Özay Akif Elder “1974 Öncesi LEYMOSUN”
Ekim 2024, 256 syf.
“Bu kitap; Leymosun’da doğmuş, büyümüş, meslek sahibi olmuş, zanaat icra etmiş ve yine orada vefat etmiş birçok hemşehrimizin geride bıraktığı kütürel mirasın bir ifadesidir. Toplumsal hafızaya bir katkımız olur inancıyla; Leymosun’un yakın geçmişini herşeyiyle paylaşmaya çalıştık. Burada anlatılanlar, nesilden nesile aktarılan ve unutulması mümkün olmayan bir kent yaşamının yansımasıdır. Hafızalarımızda yer eden tarihi, sosyal, kültürel, medeni olaylar, gelenek ve görenekler, sanat ve ticaret kabiliyetleri toplumumuzun en büyük zenginliğidir. Leymosun; dünyaya açık limanıyla bu zengin hafızaya yenilikçi katkılar sağlamıştır. Orada yaşayan Kıbrıslı Türkler, Osmanlı zamanından itibaren kentin tüm yaşam alanlarında kendini göstermiştir. Orada, yüzyıllara yayılan bir toplumsal hafıza oluşmuştur. Bu zenginlik aslında büyük ve kapsamlı bir müzesidir. Müzelerin amacı ve fonksiyonu tarihimizi, kültür mirasımızı korumak ve yansıtmak olduğuna göre, Leymosun’da yaşayan Türkler böylesine bir sürecin içinde yer almışlardır. Hafızalarımızda yer edinen tarihimiz, sosyal hayatımız, kültürümüz, yaşantı ve eserlerimiz kayıt altına alınarak kalıcılaştırılmalıdır. Bu noktadan hareketle biz de kitabımızda, çok anlamlı bulduğumuz tarih ve olayları yazıya dökerek anlatmaya çalışmakla yetinmedik. Kasabamızdaki yaşam tarzlarını, kente unutulmayan hizmetler veren herkesi anmayı görev bildik. Leymosun’la ilgili geniş çaplı bir sözlü yakın tarih araştırması olan bu kitabımızı; hemşehrilerimize ve okullarımıza bir tahattür (hatırlatma) ve bir tahassür (özlem) vesilesi olacağı inancı ile takdirlerinize sunarım.”
Dr. Mete Özsezer “TEŞKİLAT”
Şubat 2025, 414 syf.
Çok değerli ve peşi sıra araştırma kitaplarıyla toplumsal belleğe önemli katkı sağlayacak kitaplar yayınlayan Dr. Mete Özsezer, yine önemli ve birçoğumuzun ilk kez göreceği belgelerle kaleme aldığı “(TMT’nin Kamufle Edilmiş Arşivlerinden İlk Kez Yayımlanan Belgelerle) TEŞKİLÂT”, özellikle TMT’nin kurulma aşaması sürecinde ilk kez bilgileneceğimiz detaylara sahip. İleriki günlerde kitabı daha detaylı bir şekilde siz okurlarla paylaşacağım. Ve kitabın Ön Söz’ünden bir alıntı yapıyoruz...
“Altmış altı yıl öncesine ait arşiv belgeleri ışığında TMT’nin Kıbrıs’ta örgütlenmesi, faaliyeti ve kullandığı yöntemler gün yüzüne çıkarılmaktadır. Ulaşılan evraklara göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Ekim 1956 tarihinden itibaren Kıbrıs’ta gizli bir örgütün hazırlığı için Şevket Gedikoğlu ve Kemal Tanrısevdi’yi Ada’ya gönderir. Kitapta, bu kişilerin Kıbrıs’ta yapmış oldukları çalışmaları ele alınmıştır.
Araştırmada esas olarak Türk Mukavemet Teşkilâtı’nın ilk Bayraktarı Yarbay Rıza Vuruşkan’ın birinci yardımcısı Binbaşı Necmettin Erce ve ona bağlı ekibin “Halk Eğitimi Öğretmeni” ve “Gezici Vaiz” maskesi altında Kıbrıs’a ne zaman ve nasıl geldikleri, Ada’da ne çekilde bir örgütlenme ağı kurdukları, hangi köylerde kimlerin örgütlenme içinde görev aldığı ve örgütlenirken kullanılan yöntemler konu edilmektedir.
Oluşturulan “Halk Eğitimi Merkezi”’nin gerçekte “TMT’nin Merkez Karargâhı” şeklinde işlev gördüğü anlaşılmaktadır. Ayrıca çalışma kapsamında TMT ile Celal Hordan bağlantısı da belgeler ışığında ortaya konulmaktadır.
Kitabın yazılmasındaki önemli amaç, TMT ile ilgili tarih yazımında doğru olarak kabul edilen bazı yanlışları belgelerin destekleriyle düzeltmek ve boşlukları tamamlamaktır. Araştırmamın, genelde Kıbrıs tarihine, özelde ise TMT’ye ilişkin başkaca araştırmalara kaynak kitap olacağı inancındayım...”
Dr. Turgül Tomgüsehan “Ada Karanlığı’ndan Kaçış 2½”
Işık Kitabevi Yayını, 2024, 203 syf
“Sırlar Adası”yla ilk kez 2019 yılında roman yolculuğuna başlayan Tomgüsehan, bir güvenlik mensubu olması hasebiyle ele aldığı özellikle kriminal olaylar, romanın gerçekçi bir yol alışında, bu meslekte olmasının büyük yansımaları ve katkısı olduğunu söyleyebilirim. 2021 yılında “Ada Karanlığı”, 2022’de “Ada Karanlığı-2” ve 2024 yılında ise “Ada Karanlığı’ndan Kaçış ½” isimli kitaplarıyla, yaşadığımız bu küçücük adanın müthiş çalkantılı ve şaibeli yaşamını roman tadında ortaya koyuyor. Kitabın ön sözü olmadığından kitaptan bir alıntı yaparak fikir edinmenize çalışacağım...
Alıntı:
“... “KKTC’nin en önemli giriş-çıkış kapılarından biridir Girne Limanı. Hale bak! Bir kilometre dahi olmayan Liman yolunu iki buçuk saatte geçebildik. İş mi be bu? Tüm bu insanlara yaşatılan eziyeti anlamak kolay değil. Bir de turizm ülkesi olacağız”. Fatma bu kez kaşlarını çatarak “Haklısın ama sen de bileti tırların çıkış yapacağı güne almışsın. Gördün; onlarca tır ancak bindirildi gemiye.” Turgut hafif hızlanan geminin esintisini hissederek Girne’nin ışıklı yamaçlarına bakıp; “Sen de haklısın ama bu böyle olmamalı. Biliyorsun ben Liman Güvenlik Amirliğinde de çalışmıştım. O zaman da söyledim her toplantıda. Limanın kocaman bir alanı var. Tek yapılması gereken düzgün bir mimari çalışma. Topla tüm ofisleri dikey bir binaya, koskoca yer çıkar. Al tırları o bölgeye. Bitti gitti. Nedir yani bu! Tüm tırlar ayni saatte, ayni yola yığılır. Ne trafik kalır, ne de buna can dayanır.” Fatma; Turgut’un söylediklerinin yapılabilecek çok basit şeyler olduğunu düşünerek “Bilmez miyim? O zaman Liman inşaat halindeydi, Liman’a gönderecek subay bulamamışlardı ve seni buraya göndermişlerdi.”
M. KANSU “Ağaçkakanlar” (oyun)
K.T. Yazarlar Birliği Yayını, 2024, 40.syf
Şiir ve öykü dünyamızın duayenlerinden olan ve hiçbir zaman üretimden kopmayan değerli hocamız KANSU’nun, tozlu arşivinde yer alan, deyimi yerindeyse “unutulmuş” bir çalışması KT Yazarlar Birliği tarafından vücut bularak okura ulaştırıldı. Bu çalışması ne şiir, ne de öyküdür. Bir tiyatro OYUN’u...
Ve “Ağaçkakanlar İçin” başlıklı yazısını paylaşıyoruz sizlerle...
“Limasol 19 Mayıs Lisesi’nde (1961-1964) yazmaya başladığım bir perdelik fantastik, sürreal oyun “Ağaçkakanlar”ı; 1963’te tamamlamış ve aynı yıl, çoğunlukla lise son sınıf öğrencilerinin rol aldığı bir etkinlikte, şair arkadaşım Fikret Demirağ ile birlikte yöneterek, öğrenci ve velilere sahnelemiştik.
Yer değişme nedeniyle, “Ağaçkakanlar” dosyasını kaybettim. Yıllar sonra, her nasılsa, 2024 Mart ayında diğer dosyalar arasında buldum. Oyunun, 1964 toplumlararası gerilimlerin, şiddet olaylarının giderek tırmandırıldığının işaret ve duyumlarını sezinlettiği söylenebilir. Elbette, hazin bir aşk öyküsü meltemlerinde. “Ağaçkakanlar”ı yeniden okudum. Yazıldığı dönemin hışırtılarını anımsadım. Düzeltme yapmadan yayınlamaya karar verdim. Öylece, otantik.”