Kıbrıslı Maronitler’in saklı tarihine yolculuk 6
“Eğer bir köyde hem çok esmer tenli, hem çok beyaz tenli mavi gözlü yeşil gözlü insanlar varsa, bil ki orası Maronit-Venedik köyü idi..."
Josef Solomo Andreu, Aya Marina (şimdiki adıyla Gürpınar) doğumlu Kıbrıslı bir Maronit… Onunla aslında 1963’te Aya Marina’da Kıbrıslıtürkler’in hayatını kurtaran amcası Maronit papaz Andreas Frangu’yla ilgili bilgi almak için buluşmuştum. Ancak Josef Solomo Andreu bana bu olayı anlatmakla kalmadı, aynı zamanda Kıbrıslı Maronitler’in saklı tarihine ilişkin çok geniş bilgiler de verdi… Josef Solomo Andreu’yla röportajımızın devamı şöyle:
SORU: Bana Geronimo adlı bir şahsiyetin Papa tarafından görevlendirildiğini, Kıbrıs’a geldiğini ve sonuçta bir rapor yazarak tüm bunlardan söz ettiğini anlatmıştınız…
JOSEF SOLOMO ANDREU: Şimdi size okuyacağım Maronit köyleri, Geronimos Kandini tarafından kaydedilmişti – Papa’nın Elçisi’ydi – Papa, kendisini Lübnan topraklarına göndermişti, Maronitler’in inançlarını araştırmak üzere. Leymosun’da durmuştu gemisi çünkü Tripoli’ye (Trablus) seyahat mümkün değildi – gemi İskenderun’a gidecekti… Böylece Leymosun’da mola verdi Papa’nın Elçisi Geronimos – oralarda kilise bulamadığı için gemiyle Salamina’ya gitmişti. Salamina’dan da Larnaka’ya gitti – burada Frenkler’in bir kilisesi vardı çünkü… Kıbrıs’tayken kendisini tüccar olarak takdim etmişti, Papa’nın Elçisi olarak değil. Çünkü Kıbrıs’a bir papaz olarak giriş yapmasını sağlayacak belgeleri yoktu. 1596 yılıydı bu… Larnaka’dan Lefkoşa’ya geldi – bir İtalyan tüccar onu Larnaka’dan alıp Lefkoşa’ya getirdi ve Geranimos Kandini, Maronitler’le ilgili birşeyler yazdı bu seyahatinde.
“Lefkoşa’da pek az Maronit var ama 19 köyde pek çok Maronit vardır” diye yazdı. Geranimos Kandini, “19 köy tümüyle Maronit’tir, bunlar Lübnan Patriği’ne bağlıdır. Bu köyler şöyledir: Medohi, Fludi, Aya Marina (şimdiki adı Gürpınar), Asomatos (şimdiki adı Özhan), Kambilli (şimdiki adı Hisarköy), Karpasia (şimdiki adı Karpaşa), Trimitya , Afanya (şimdiki adı Gaziköy), Klipirion, Piskopya, Yeri, Kitrea (şimdiki adı Değirmenlik), Hrisida, Kefalovriso, Kormacit (şimdiki adı Koruçam), Kazafana (şimdiki adı Ozanköy), Vuno (şimdiki adı Taşkent), Kiipo ve Kastria (şimdiki adı Kalecik)… Her köyde iki veya üç kilise vardır, köylülere yardımcı olan papazlar da vardır bu kiliselerde.”
SORU: Papa neden Maronitler’e ilgi duyuyordu?
JOSEF SOLOMO ANDREU: Çünkü Maronitler Katoliktirler de ondan… Papa’ya aittir Katolik dini de ondan… Papa’nın bu elçisi aslında Kıbrıs’a gönderilmemişti, Lübnan topraklarına gönderilmişti Maronit Patriği’yle buluşup görüşmeye fakat gemisi Lübnan’a gitmediği için Leymosun’da durmak zorunda kalmıştı. Böylece Kıbrıs’taki Maronitler’i de ziyaret etme fırsatı bulmuştu. Geri döndüğünde de Kıbrıs’taki Maronitler’le ilgili bir mektup yazmıştı Papa’ya. İşte o dönem yazdıklarından bir belgedir bu size okuduğum. Tabii Geranimos’un bu mektupta bahsetmediği başka Maronit köyleri de vardır.
SORU: Bana Vadili’nin bir Maronit köyü olduğunu söylemiştiniz…
JOSEF SOLOMO ANDREU: Evet, Vadili… “Bayt İli” – Arapça’da “Bayt” ev demektir, “İlias’ın Evi” demektir “Vadili”… Pano Pirgos’ta (Yukarı Pirgo) – onlar da Maronit’ti elbette…Pirgos… Mesela Pano Pirgos’ta (Yukarı Pirgo) hep esmerdir tenleri – Kato Pirgos’taysa (Aşağı Pirgos), beyazdır tenleri… Kato Pirgos’takilerin Yunanistan’daki Pirgos’tan geldikleri söylenir. Ancak Pano Pirgos – Piyenya, bunlar Maronit’ti, esmerdiler… Doğu’dan geldilerdi…
SORU: Bana şöyle demiştiniz: “Eğer bir köyde hem çok esmer tenli, hem çok beyaz tenli mavi gözlü yeşil gözlü insanlar varsa, bil ki o Katolik köyüydü – hem Maronitler’in, hem Lüzinyan-Venedikliler’in yaşadığı köydü…” Bu mesela en çarpıcı biçimde Afanya’da (Gaziköy) görülebilir…
JOSEF SOLOMO ANDREU: Yalnızca Maronit değildi bu esmer tenliler, Araplar da vardı… Mesela Baf’ta vardır Araplar, bunlar Mısır’dan gelmişlerdir, Mısırlıdırlar, ten renkleri, özellikleri vardır Mısırlılar’la ortak… Kıptiler’dir bunlar veya Nestorianlar’dır… Irak’ta iki nehir arasından, Mezopotamya’dan gelenlerdir, bunlar Baf’a gelip yerleşmişlerdir. Nestorianlar Jakopistler’dir – bu bir dindir. Bu bölgeden gelmişlerdir – onlar tek Tanrı’nın İsa olduğuna inanıyorlardı… Suriye yöresinden pek çok Jakopist, Kıbrıs’a gelip yerleşmiştir, Antakya’dan, Suriye’den… Nestoryanlar da Mezopotamya’dan ve Doğu’dan başka bölgelerden gelmişlerdir. Tüm bunlar daha sonra dönüşüme uğramışlardır, değişmişlerdir. Kıbrıs’ta Venedik idaresi döneminde bunlar Katolik olmuşlardır. Aynı şekilde Kıbrıs’a Osmanlılar geldiği zaman, Türkler geldiği zaman ve Kıbrıs’ı aldıkları zaman, Katolik dinini yasaklamışlardır. Neden?
SORU: Savaştıkları için miydi?
JOSEF SOLOMO ANDREU: Hayır, savaştıkları için değil. Çünkü Osmanlılar Kıbrıs’ı işgal etmeden önce Ortodoks papazlar Osmanlı Sultanı’yla İstanbul’da buluşmuşlardı, İstanbul Fener Patriği de onlara yardım etmişti – İstanbul Fener Patriği’ne kimsecikler dokanamazdı çünkü Sultan’dan bir Fermanı vardı… Onlara 13 ferman vermişlerdi – bu fermanlardan birisinde Ortodoks Kilisesi Başpiskobosu’nun o cemaatin lideri olacağı, sahip olduğu mallar üzerinden vergi ödemeyeceği, kendi cemaatinden Sultan için vergi toplayacağı yazıyordu. Katolikler’in mülkiyet hakkı yasaklanıyordu – neden? Çünkü eğer Katolikler’e Kıbrıs’ta bazı haklar verecek olurlarsaydı, bu Batı’ya Osmanlı Sultanı’nın içişlerine karışma hakkı verecekti. Kıbrıs’a karışma hakkı olacaktı Batı’nın. Ortodoks Kilisesi, Katolikler’in elinden çok çekmişti.