Tıpkı Türkiye’deki gibi, toplumu germeyi hedefliyorlar.

Kıbrıslı’nın şakalaşmalarından, yıkılmaz dostluklarından “hoşnut” değiller…

-*-*-

Daha önce de defalarca yazdım…

Mesela Türkiye’ye vatandaşlarımızın sokulmamasının tek bir hedefi vardır, Türkiye ile Kıbrıslı Türk toplumunun arasını açmak.

Germek…

-*-*-

Değişiklik yapmak istedikleri yasalarla hedefledikleri de kesinlikle toplumu germektir.

Üç beş kişi, Ersin Tatar’ın saçma sapan davranışlarıyla dalga geçti diye onları içeri tıkmışsınız falan değil hedef…

-*-*-

Ve nedenini anlamak için henüz erken ama bir “tahmin” yürütmek gerekecekse; “Kıbrıslı – Türkiyeli” gerginliği üzerinden, Ak Parti veya Tayyip Erdoğan’a “oy kazandırma” diyebiliriz…

-*-*-

Ve son bir haber vereyim sizlere…

Hayırlı ve de uğurlu olsun diyerek…

UBP, DP ve YDP hiç ses çıkarmayacak buna da eminim…

İyi dinleyin; Lefkoşa’daki Mücahitler Sitesi, Türkiye’den gönderilecek 200 kişilik “Çevik Kuvvet Polisine” verildi…

Yanlış okumadınız…

-*-*-

Bu 200 çevik kuvvet ekibi, KKTC Polis Genel Müdürlüğü’ne ait üniformalardan giyecek ve olası bazı sokak eylemlerinde, topluma karşı kullanılacak…

-*-*-

Bu konuda yorum mu yapalım?

Ne yorumu?

Ersin Tatar yapsın, eşit – egemen bir adet yorum!

O yapamazsa, Tahsin Ertuğruloğlu yapsın!

O da yapamazsa, Başbakan, toplasın ortaklarını da durumu değerlendirsin!

-*-*-

Rum bizi kesecek!

Doğru, doğru, kesecek!

EOKA C’yi kurmuşlar; Akritas Planı’na benzer bir de plan hazırlamışlar…

Kesecekler!

Bizi kesecekler!

Bir gecede hem de!

EOKA hortladı!

-*-*-

ELAM tehlikeli değil mi?

Onların yaratacağı tehlikeye hiç gerek kalmayacak!

Hayırlı ve de uğurlu olsun!

-*-*-

Sahi, neden Polis Genel Müdürü “Kıbrıslı” polisler içerisinden atanıyor?

GKK’ya, Sivil İşler’e, Sivil Savunma’ya, Kurmay Başkanlığı’na, Merkez Bankası’na atadığınız gibi, neden Polis Genel Müdürü’nü “işe yaramayanlar”ın içinden seçiyorsunuz ki?

Göndersenize kardeşim Türkiye’den bir polis müdürü!

-*-*-

Kıbrıslı – Türkiyeli gerginliğine izin vermemek lazım…

Daha çok gerecekler…

İşlerine öyle geliyor çünkü!

Ve bu konuda, herkese ciddi görev düşüyor…

Önümüzdeki siyasi oyundan bir komplo teorili kesit!

UBP’de Ak Parti’ciler ve ötekiler kavgası ya da çekişmesi inceden inceden başladı…

Nasıl mı?

-*-*-

Çok dalga geçilen Kıbrıs ağzı ile değil, mesela Anadolu ağzıyla bir adet “Khomplo teorisi yazakh mı?

Yazakh gardaşım!

-*-*-

O zaman “Yaz bir komplo teorisi Serhat”..

Yazıyorum…

-*-*-

Meclis’te Kudret hocadan boşalan sandalyenin bu yıl Kasım ayında, yerel seçimlerle birlikte yapılacak bir ara seçimle doldurulması gündeme gelebilir.

Değilse, önümüzdeki sene Haziran…

-*-*-

Ama, “Kasım 2022” yani bu yıl seçim olasılığı çok yüksek…

UBP’nin adayı kim mi?

Bir aday var; Tahsin abi…

-*-*-

Ak Parti’nin Kıbrıs meselesinde çok etkili bir ekibinin planlarına göre Tahsin abi ara seçimde UBP’nin adayı olacak…

Kazanması için, elden gelen arda konmayacak!

Geçmişte Tayyip Erdoğan’a çok yakın, hatta O’nun “kasası” olduğu söylenen isim ve çevresi “paraya acımayacak”…

-*-*-

Tahsin abi vekil seçilirse, olağanüstü kurultaya gidilecek.

UBP’ye de başkan yapılacak.

Akabinde de ilk cumhurbaşkanlığı şeyisinde, şey olacak.

Yani şu andaki şey, bir daha şey olamayacak.

Anladınız siiiiiz!

Cin gibisiniz!

-*-*-

Peki bir adet komplo teorisi daha yazar mısın Serhat?

Yes b’annem!

Yazalım:

-*-*-

Bu plandan haberdar olan ve alttan alttan zaten tüm yaşananlar nedeniyle kaynayan  ve “şu ana kadar gık dememiş” UBP’li kesim; yine gık demeyecek ama CTP, Tahsin abinin karşısına değil her hangi bir kişiyi, “odun” koysa, gidip oduna oy verecek!

Hatta bizzat Faiz Sucuoğlu ve hatta ve hatta önümüzdeki şeyde, şey olma şeyisi elinden alınacağı kesinleşen şey bile, Tahsin abiye oy vermeyecek!

İzliyoruz…

Heyecanla…

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Müdürü Meryem Çavuşoğlu Özkurt, çıkarıldığı mahkemece seçim yasaklarına uymaması gerekçesiyle 2 ay hapse mahkum edildi. Özkurt, 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde Türkiye - KKTC su iletim hattındaki onarım çalışmasının ardından törenle suyun yeniden baraja akması törenini seçim yasakları olmasına rağmen canlı yayında verdiği ve uyarılara rağmen yayını kesmediği gerekçesiyle mahkemeye çıkarıldı. Mahkeme, Özkurt’u 2 ay hapse mahkum etti. Özkurt ise yaptığının bir kamu yayıncılığı olduğunu ve görüntünün Türkiye Cumhurbaşkanlığı üzerinden geldiğini ifade ederek, kamu yayıncılığı noktasında hatalı bir şey yapmadığını ifade etti… Yorum mu? Ak Parti ve Tayyip Erdoğan’ın yasa tanımazlığı, eşit egemenlik tanımazlığı ve buradaki yalakalarının benzer tutumu, belki de hiç suçu olmayan “emir kulu” Özkurt’u yaktı… Yasa tanımaz olanlar biliniyor haliyle Meryem hanım kesinlikle hapse girmemelidir…