1. YAZARLAR

  2. Derya Beyatlı

  3. Kıbrıslı Türkler Nereye?
Derya Beyatlı

Derya Beyatlı

Kıbrıslı Türkler Nereye?

A+A-

Havalar birden soğudu. Kar yağmış Türkiye’de soğuğu bize geldi dedik, yarı şaka, yarı ciddi. Kar muhabbeti yaptık bugün biraz, çocukluğumuzda yağan karları konuştuk. Küresel ısınmayı, betonlaşmayı, çevreye verdiğimiz zararı, ekonomik, yapısal sorunlarımızı, sosyal sorunlarımızı. Siyasi soruna geldik, durduk.

Her konu Kıbrıs sorununa geliyor ya, dönüp dolaşıp, geliyor illa ki. Tüm sorunlarımızın ana kaynağı bu çünkü. Kendi ayaklarımız üzerinde durmayı bir becersek, paketlerden medet ummadan sürdürülebilir bir ekonomi kurabilsek Kıbrıslı Türkler adına. Eğitim sistemimizi, kültürümüzü, özgün, çağdaş boyutlarda yeniden kurgulayabilsek adamızda, adadaşlarımız ile birlikte. Uluslararası sistem dışında kalmasak, her türlü hukuksuzluğun, adaletsizliğin üzerine gidebilsek, çözebilirdik belki sorunlarımızı.

Olmuyor, planlamayı beceremiyoruz, kendi kararlarımızı üretemiyoruz, siyasi, ekonomik ya da sosyal çıkmazlarımıza çare bulmaktan aciziz. Çıkışı görmek şurada dursun, bir çıkış olmadığını bile bile kafamızı vurup duruyoruz labirentin duvarlarına.

Kayıbız.

Hayat pahalılığı açıklandığı zaman gülüyoruz, günlük gerçeklerimiz ile siyasi masallarımız birbirini tutmuyor çünkü. Devletin zirvesi selfielerde gülümserken Trafalgar Square’da, gelişmiş ülke başkanlarının anlatıp anlatıp bitiremediği icraatlarını dinliyor, yutkunuyoruz. Biz nerede, siz nerede diye iç çekiyoruz…

Yıllar önce karda yuvarlanmaya başlayan bir çakıl tanesi, şimdi kocaman bir heyelana dönüşmüş. Kaçıp kendini başka ülkelere atanlar kurtulmuşlar, kalanlar haritayı açmış gidecek yer arıyorlar, çocuklarının geleceği kaygısı ile.

Berlin zirvesi sonrası BM Genel Sekreteri António Guterres’in açıklaması ‘Liderlerin aciliyeti hissettikleri’ yönünde. Aciliyeti tarafların fazlaca hissettiklerini umuyorum, çünkü heyelanı durdurmak önümüzdeki birkaç yıl sonunda artık imkânsız hale gelecek. Kimi Kıbrıslı Türkler yüreklerinin bir parçasını burada bırakıp gidecekler, baştan başlayacaklar gelecek arayışına başka diyarlarda. Gidemeyenler çığ altında kalacak. Kıbrıslı Rumlar ise bir adanın yarısı ile kala kalacaklar. Paylaşmaya karar verseler bile bir gün, paylaşacak Kıbrıslı Türk bulamayacaklar.

Benim baktığım noktadan gördüğüm bu. Statükonun sürdülebilir olmadığını, Federal Çözümden başka çaremiz bulunmadığını, gelen çığın her gün daha da büyüdüğünü hissediyorum. Bu görüşümü ben yaşadıklarıma, duyduklarıma, okuduklarıma, araştırmalara dayandırıyorum.

Avrupa Parlamentosu Üyesi Niyazi Kızılyürek’in başlattığı Yurttaşlar İnisiyatifi çerçevesinde çok değerli Bilim İnsanları, Aktivistler, sahada çalışan Profesyoneller kendi bakış açılarını, çalışmalarını, tecrübelerini paylaşıyorlar.

‘Kıbrıslı Türklerin Nereye’ doğru yol aldığını, buyurun uzmanlar ile birlikte tartışalım. Ekonomik, Sosyal, Kültürel ve elbette Siyasi olarak neredeyiz, Türkiye ile Avrupa Birliği ile, Kıbrıslı Rumlar ile ilişkilerimiz ne boyutta ortaya koyalım. Dilimizi konuşan, derdimizi dinleyen bir AP Milletvekili bulmuşuz ilk kez, biz konuşalım Niyazi Kızılyürek konferanstan çıkacak sonuçları Avrupa Parlamentosu’na taşısın.

14 Aralık Cumartesi günü 9:30-17:30 arası organizasyona destek veren 8 Sivil Toplum Örgütü ile birlikte Merit Lefkoşa Hotel’deyiz. ‘Kıbrıslı Türkler Nereye’ gidiyor tartışıyoruz.

Bekleriz.  

Bu yazı toplam 4465 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar