KIBRISLI TÜRKLERDE GÜVENSİZLİK ARTIYOR
Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nin Ekim ayında 500 kişiyle yaptığı anket sonuçları, Kıbrıslı Türklerin kurumlarına güvensizliğinin arttığını ortaya çıkardı. Medya ve siyasi partiler hiç güvenilmeyenler listesinde ilk sıraları paylaşırken; or
Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nin Ekim ayında 500 kişiyle yaptığı anket sonuçları, Kıbrıslı Türklerin kurumlarına güvensizliğinin arttığını ortaya çıkardı. Medya ve siyasi partiler hiç güvenilmeyenler listesinde ilk sıraları paylaşırken; ordu en çok güvenilen kurum çıktı. Ülke yönetiminin puan ortalaması 5 üzerinden 2.70’e düştü. Merkezin şubat ayında yaptığı ankette ülke yönetimi 5 üzerinden 3 ortalama puan almıştı.
“Ülke yönetimi”, “insan hakları”, “kurumlara güven”, “rüşvet” konularında sorular içeren anketin sonuçları, ülke yönetimi başlığında ifade özgürlüğünün 5 üzerinden 3.21’le en yüksek; kamu ihalelerinde şeffaflığın da 2.19’la en düşük puanları aldığını ortaya koydu.
Ülkenin insan hakları karnesinde “evlenme ve aile kurma hakkı” 4.04 puanla ilk sırada; azınlık hakları ise yüzde 2.79’la en geri sırada yer aldı.
Ankette “kurumlara güven”le ilgili sonuçlar, hükümet, yargı, siyasi partiler, ordu, sivil toplum, Cumhurbaşkanı, Meclis, medya ve polise duyulan güvenin “çok, biraz, hiç” şeklinde oranlarını ortaya çıkardı. Hiç güvenilmeyenler listesinde yüzde 42.7 ile medya ilk sırayı alırken bunu yüzde 42 ile siyasi partiler; yüzde 32.5’le Meclis izledi.
Çok güvenilenler listesinde ilk sırayı yüzde 80.2 ile ordu alırken, orduyu yüzde 44.6’yla yargı ve yüzde 27.5’le sivil toplum izledi.
Ankette rüşvetle ilgili sorular da yer aldı ve rüşvet konusunda en az güven duyulan kurumların “kamuda işe alımlardan sorumlu olanlar, milletvekilleri ve bakanlar” olduğu sonucu çıktı. Yargı ise rüşvetten en uzak kurum olarak görülüyor.
YABANCILAR… ÜNİVERSİTELER İÇİN OLUMLU, SUÇ ORANLARINDA OLUMSUZ
Kültürel çeşitlilikle ilgili sorulara verilen yanıtlarda, yabancıların çeşitli konulara olumlu ve olumsuz ektileri ortaya konuldu. Buna göre, ankete katılanların yüzde 73.5’i yabancıların üniversitelere etkisini olumlu bulurken; yüzde 68.9’u suç oranlarında yabancıların olumsuz etkisi bulunduğu görüşünü taşıyor.
Anket sonuçlarına göre, halkın yüzde 67.2’si yabancıların eğitime; yüzde 62’si de hizmetlere olumlu etkisi olduğunu düşünüyor. Ankete katılanların yüzde 50.3’ü yabancıların sağlığa; yüzde 45.8’i de üretime olumsuz etki yaptığı görüşünde...
YÜCEL SONUÇLARI YORUMLADI
Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nin AB Sivil Toplum Destek Programı’nca desteklenen 2 yıllık projesi kapsamında Şubat 2010’da yapılan anketin benzeri geçtiğimiz ekim ayında da yapıldı ve sonuçlar bugün düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
500 Kıbrıslı Türk’le yüz yüze görüşme yöntemiyle yapılan ankette insan hakları, göç, yönetim, demokrasi ve kimlik konularında kamuoyu duyarlılıkları ölçülerek, bir buçuk yıllık süredeki değişimler irdelendi.
Anket sonuçları, Kıbrıslı Türklerin ankete konu tüm başlıklarda memnuniyetsizliklerini ortaya koydu.
Bu yıl haziran ayında bin kişiyle kimlik ve insan hakları konularında anket yapan merkez, tüm araştırmaların sonuçlarını bu ay sonunda 4 ayrı kitapçıkta toplayacak.
Merkez Direktörü Mine Yücel, ekim ayındaki anketin en önemli sonuçlarını yorumlarken, Kıbrıslı Türklerin hükümet, muhalefet, sendikalar, medya, polis ve yargı dahil tüm kurumlara karşı güvensizliğinin giderek arttığını söyledi.
Halkın toplumsal sorunları arasında suç oranlarının, sosyal sorunların ve yolsuzlukların artmasının ön plana çıktığını kaydeden Yücel, ekonomik sorunların ikinci planda kaldığını; Kıbrıs sorununun ise önemini korumayı sürdürdüğünü belirtti.
Yücel, iki anket arasında “halkın artan suç oranları ve yaygın yolsuzluk olduğu” inancını “en göze çarpan değişiklik” diye niteledi. Yücel, anket sonuçlarına göre halkın, sorunları çözecek kurumlara güvensizliğinin de arttığını ifade ederek, “İnsanlar bu sorunları kimsenin çözeceğine inanmıyor ve ciddi bir apolitikleşme var” dedi.
“İLK KEZ POLİSE VE YARGIYA DA GÜVENDE DÜŞÜŞ GÖZLEMLEDİK”
İlk kez bu çalışmada, polise ve yargıya da düşen güven oranı gözlemlediklerini açıklayan Mine Yücel, halkın kendine güveninin azaldığını; hiçbir politika üzerine ciddi etki yapabileceğine inanmadığını, özellikle Kıbrıs sorununu, üzerine en az etki edebilecekleri konu olarak gördüklerini anlattı.
Yücel, güvensizliğin nedenlerini değerlendirirken, “Vizyonsuz bir toplumuz. Ortak çıkarımızı henüz oluşturamadık” diye konuştu. Kıbrıslı Türkler arasında ortak vizyon ve kimlik değil, bireyselleşen bir toplum yapısının bulunduğunu kaydeden Mine Yücel, “Toplumsal çıkarlar yerine, bireysel ve ekonomik çıkarlar ön planda” diye konuştu.
Anket sonucunda, toplumsal değerlerin giderek yol olduğu sonucunun da çıktığını belirten Mine Yücel, Kıbrıslı Türklerin değerlerinin ne olduğuna yönelik sorulara verilen yanıtlarda, geçmişteki travmalardan etkilenildiğinin görüldüğünü; izolasyon ve tanınmamışlık gibi sorunların ifade edildiğini anlattı.
Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi Direktörü Mine Yücel, ülkede sosyal sorunların arttığını ve “yabancılaşma” ya da “yozlaşma” diye tanımlanabilecek bir durum söz konusu olduğunu belirterek, yargıya ve polise bile güvenin azaldığını, tüm bunların da insanlara ek travmalar getirdiğini söyledi.