Kıbrıslı Türklere su haram olmasın!
Kıbrıs Adası Osmanlı yönetimindeyken, Müslüman ve de Türk adamın biri çeşme yaptırmış…
O zaman Ada’da su bol…
Pınar çok…
Ama çeşme yok…
Veya suyu kuyudan çıkaracak “teknik açı” çok dar!
-*-*-
Neyse çeşmeyi yaptıran zengin Kıbrıslı Türk efendi; üzerine, “herkese helal Kıbrıslı Müslüman Türklere haram” diye yazdırmış…
-*-*-
Osmanlı’nın Ada’daki valisinin çok dikkatini çekmiş bu yazı!
İstanbul’daki sultana kadar gitmiş çeşme üzerindeki yazının dedikodusu!
-*-*-
Osmanlı Sultanı da çok meraklanmış!
Vali aracılığıyla çeşmeyi yaptıran efendiye haber salınmış; “tez İstanbul’a Padişah’ın huzuruna bekleniyorsunuz” denmiş…
-*-*-
Efendi gemiye binmiş; neredeyse bir ay sonra İstanbul’a varmış…
Padişah’ın huzuruna çıkarmışlar!
“Neden Müslüman ahaliye suyu haram ettin?” diye kızgın bir sesle sormuş Padişah!
-*-*-
Efendi, tereddüt etmeden, sakince şöyle yanıtlamış:
“… Sultanım; geçenlerde bir Ortodoks papaz yanlışlıkla tutuklandı… Ortodoks ahali hemen bir araya geldi… Yürüyüş düzenledi… Papazın suçsuz olduğunu haykırdı… Vali’ye baskı yapıp, papazın salıverilmesini sağladı…”
-*-*-
“Aynı günlerde, bir de Ermeni esnaf tutuklandı… Ermeni cemaati, esnafın masum olduğundan emindi… Hemen toplandılar, esnafın serbest bırakılması için kadıyla, valiyle görüşmeler yaptılar ve onları ikna edip, cemaatlerinden bir kişinin haksız yere hapse girmesine engel oldular…”
-*-*-
Rastlantı bu ya, Maronit ahaliden bir nalbant da benzer şekilde tutuklandı, sonra ahalinin neredeyse ayaklanması ile O da serbest bırakıldı…”
-*-*-
“Bu esnada, yine masum bir Müslüman, caminin duvarına işediği iddiasıyla yakalandı ve içeri tıkıldı…
Adam işemediğini söylüyor…
Şahit falan da yok…
Hala tutukludur Sultanım”…
-*-*-
“Peki” demiş Padişah ve “bizim Müslüman ahali, suçu ispat edilemez bu masum için ayaklanmadı mı?” diye sormuş!
Efendi yanıtlamış; “… Sultanım, bizim Müslüman ahali, kahvehanede oturup, caminin duvarına işediği iddia edilen masumla ilgili olarak, “sadece işemedi, tükürdü de; üstelik zengin biridir ama parayı hırsızlıktan kazandı; hem de karısını aldatıyor” gibi dedikodu yapıyorlar! Bu yüzden onlara suyu helal etmiyorum”…
-*-*-
Bunu neden yazdım?
Efendim, herkes gibi benim de siyasi görüşlerim var…
AKEL’in eleştirilecek yanları veya duruşları olmadığı iddiasında da değilim… Ama şu anda Kıbrıs genelinde oy kullanma hakkım olsa, tereddütsüz oy vereceğim parti AKEL’dir…
Oturup sabaha kadar bunun gerekçelerini anlatacak değilim…
-*-*-
9 Haziran Pazar günü; yani tam bir hafta sonra; o oy hakkımı gidip kullanacağım ve “tik” atacağım iki kişiden biri de Niyazi Kızılyürek olacak…
-*-*-
Neden?
Efendim, tabii ki toplumuma sahip çıkmak için…
-*-*-
Haaa Volt da bana çok uygun bir çizgidedir…
Ama en çok kazanma şansı olanı tercih etme gibi bir görevim olduğu inancındayım…
Kaldı ki, Volt kurulduğu zaman, hem kuruluşunu hem de hedeflerini ilk selamlayanlardan biri Niyazi Kızılyürek’ti ki o meseleye de girmeyelim…
-*-*-
Haaa siz mi?
Paşa gönlünüz bilir!
Saygı duyarım!
Kesinlikle sandığa gidelim!
Ülkemize, Ada’mıza, vatandaşlığımıza, hakkımıza ve bundan sonraki haklarımıza sahip çıkalım…
Lütfen!
Yeter artık!
Elektriğe yüzde 13 zam gelmiş!
Oh oh oh ne güzel!
Tecavüze engel olamıyorsak, ki olmuyoruz; o zaman “oh oh oh” deyip en azından zevk alalım!
-*-*-
Kıb – Tek’e hala, yasadışı olarak doğrudan akaryakıt alınıyor…
Kimden alındığı belli değil!
Alınan yakıtın kalitesi hiç belli değil!
-*-*-
Çevre örgütleri yanında, kanserle mücadele eden dernek ve şahısları da bu konunun araştırılması gerektiği konusunda ses vermeye davet ediyorum!
-*-*-
Kıb – Tek’e alınan akaryakıt, tam bir mafya örgütlenmesidir…
Hala yasal ihaleye çıkılmamaktadır…
Kim ya da kimlerin bu alış verişten komisyon aldığı, ne kadar aldığı deidkoduları ortalığı kasıp kavurmaktadır…
-*-*-
Neden derhal yasal ihale uygulamasına geçilmediği konusu ciddi bir spekülasyondur!
Bu konuda hükümetin de Kıb – Tek yönetiminin de açıklama yapması zorunluluktur!
-*-*-
Zam gelmiş!
Elektriği yüzde 13 daha pahalıya tüketeceğiz!
Üstelik de hava sıcaklıklarının 40 dereceyi bulduğu bir dönemde!
Ve mafya ile bazı kişiler ensemizden zengin olmayı sürdürecek!
-*-*-
Ve anlı şanlı yüce devletimizin hükümeti tasarruf tedbiri alacakmış!
Yüce cumhurbaşkanımız da gezmeye devam edecekmiş!
Ayıptır, utançtır be gavollem!
Yeter artık!
Kadın futbolu tüm Dünya’da hızlı bir gelişme gösteriyor… Ülkemizde de Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu, kadın futboluna ciddi değer veriyor ve gözle görülür gelişmeler kaydediliyor… Ve kadın futbol milli takımımıza; yurt dışında bir turnuvaya katılma şansı doğuyor… Tabii ki takımda, “Kıbrıs Cumhuriyeti Pasaportu bulunmayan” oyuncular da var… TC’den yardım isteniyor… Sporculara, kolayca yurt dışına gidebilecekleri pasaport sağlanması talep ediliyor… Ve TC, bu talebi yanıtlamıyor bile… Ambargo, izolasyon diye bağırıp çağırarak TC’ye yalakalık eden herkese önemle duyurulur… Yağcı, yalaka, utanmazlar sizi! Çıkın ve deyin ki, “Rum bize ambargo koyuyor!”