Kıbrıslılara mesaj: Değişiklik için ayağa kalkın
“Değişiklik için ayağa kalkmalısınız, oturup da başkalarının sizin için değişim yapmasını bekleyemezsiniz”
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Kıbrıslıların çözüm sürecini liderlerin eline biraz fazla bıraktığını, bunun üzerinde düşünülmesi gerektiğini belirterek “Değişiklik için ayağa kalkmalısınız, oturup da başkalarının sizin için değişim yapmasını bekleyemezsiniz” dedi.
Eide, Kıbrıs müzakere sürecinin tarafların vermeye hazır olduğu tavizlerin, karşı tarafınki ortaya çıkınca tam anlatılabileceği gerekçesiyle gizli tutulduğunu ancak müzakere sürecinde, sivil toplumun daha çok müdahil edilmesi gerektiği dersini aldıklarını ifade etti.
“Sonuçların paylaşılmadığı uzun gizli süreçler muhtemelen iyi bir fikir değildir” diyen Eide, şeffaflık olabileceğini kaydetti.
Espen Barth Eide, Kıbrıs’ta bulunabilecek en iyi çözümün “Birleşik Federal Kıbrıs” temelinde olması gerektiğini belirterek “Bu süreçte, farklı bir şeyler olabileceğini gösteren herhangi bir şey göremedim” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, görev süresinin sonlarına gelen BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’yi kabul etti.
Eide, görüşme çıkışında yapığı konuşmada, süreçle ilgili raporun iki haftaya kadar hazır olacağını söyledi.
Eide, Akıncı ile görüşmesinde, Akıncı ile çalıştıkları 27 aylık süreci değerlendirme fırsatı bulduklarını, müzakerelerdeki esas hareketlenmenin Akıncı’nın Cumhurbaşkanı olmasıyla yaşandığını, her iki tarafta da atmosferin değiştiğini kaydetti.
Kıbrıs müzakerelerinde gelinen aşamada toplumlara bir anlaşmanın “neye benzeyeceğini göstermeyi başardıklarını” ifade eden Eide, Avrupa değerlerine bağlı, demokratik, ekonomik sürdürülebilirliği olan, “tüm toplumları koruyup güvende tutan aynı zamanda karşı tarafta tedirginlik yaratmayan, modern bir güvenlik rejimi” olan “Birleşik Federal Kıbrıs” yaratılması için çabaların devam etmesi gerektiğini dile getirdi.
“ÇOK YAKLAŞTIK ANCAK SONUCA ULAŞAMADIK... KARIŞIK DUYGULARLA AYRILIYORUM”
“Çok yaklaştık. Ancak sonuca ulaşamadık” diyen Eide, adadan “karışık duygularla” ayrılacağını söyledi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sunulmak üzere müzakerelerin bu aşamasıyla ilgili rapor hazırlama görevinin bulunduğunu, adaya resmi başka bir ziyaret daha gerçekleştirmeyeceğini hatırlatan Eide, raporlarını bir iki haftada tamamlayacağını tahmin ettiğini dile getirdi.
LİDERLERLE 70, MÜZAKERE HEYETLERİYLE 156 TOPLANTI
Adada kurduğu arkadaşlıkları unutamayacağını, Müzakereciler Özdil Nami ve Andreas Mavroyannis ve müzakere heyetlerinin gerçek bir arkadaşlık gösterdiklerini ifade eden Eide, müzakere heyetleri ile 156, Liderlerle 70 toplantı gerçekleştirdiklerini açıkladı.
Bugüne kadar yapılan çalışmaların bazı konularda derin bilgi sahibi olunmasını sağladığını kaydeden Eide, yeni bir çaba ortaya konması halinde, müzakere sürecinde oluşturulan bu platform üzerinden devam edilmesi gerektiğini belirtti.
“EN İYİ ÇÖZÜM BİRLEŞİK FEDERAL KIBRIS”
Adada bulunabilecek en iyi çözümün “Birleşik Federal Kıbrıs” temelinde olması gerektiğini söyleyen Eide, “Bu süreçte, farklı bir şeyler olabileceğini gösteren herhangi bir şey göremedim” dedi.
“BM YARDIMA HAZIR AMA İNİSİYATİF ALMASI BEKLENMEMELİ”
Çözümü getirecek çabaların Kıbrıslı olmasının da önemini vurgulayan Eide, BM’nin taraflara yardımcı olmaya hazır olduğunu, ancak BM’den inisiyatif almasının beklenmemesi gerektiğini söyledi.
“HERKES NELERİ FARKLI YAPABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMELİ”
Kıbrıs sorunu üzerindeki müzakerelerin olumlu sonuçlanmamasının nedeninin “güven, istek, irade, son düzlüğe yürüme kararlığı” ile alakalı olduğunu ifade eden Eide, tarafları, karşı tarafın neleri farklı yapabileceğini değil de kendi tarafının neleri farklı yapabileceğini düşünmeye çağırdı.
“SİVİL TOPLUM DAHA ÇOK DAHİL EDİLMELİYDİ… GİZLİ SÜREÇLER MUHTEMELEN İYİ FİKİR DEĞİLDİ”
Müzakere sürecine sivil toplumun daha çok müdahil edilmesi gerektiğini belirten Eide, “aldığımız derslerden biri de şudur: Bu süreçler bu kadar gizli tutulmayabilirdi. Kısa süreli gizli süreçler de, uzun vadeli süreçler de daha şeffaf olabilir. Sonuçların paylaşılmadığı uzun gizli süreçler muhtemelen iyi bir fikir değildir” dedi.
Bir tarafın vermeye hazır olduğu tavizlerin karşı tarafın vermeye hazır olduğu tavizler ortaya çıkınca tam olarak anlatılabileceğini, bu yüzden de sürecin gizli tutulduğunu anlatan Eide, “Yeni bir fırsat doğması halinde toplumun daha geniş kesiminin sürece dahil edilmesi gerekir. Kıbrıslılar süreci biraz fazla liderlerin eline bıraktı. Bunun üzerinde düşünülmesi gerekiyor. Değişiklik için ayağa kalkmalısınız, oturup da başkalarının sizin için değişim yapmasını bekleyemezsiniz” dedi.