8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde Kıbrıs Cumhuriyeti İnsani İşler komiserliği tarafından 15 Mart 2024 Cuma gecesi Lefkoşa’da Strovulo Belediyesi tiyatro salonunda düzenlenen etkinlikte, “Kıbrıs’ın kadın simgeleri”ne teşekkür edildi, “Her kadının bir öyküsü var” başlığı altında 11 Kıbrıslırum kadına ödül verildi. Ödül törenine Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis’in yanısıra Kıbrıs Cumhuriyeti İnsani İşler Komiserliği’nden İnsani İşler ve Kayıp Şahıslar Başkanı Anna Aristotelus da katıldı. Gecede ödülünü Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis’in elinden aldıktan sonra bir konuşma yapan kayıp yakını Hristina Pavlu Solomi Patça, “Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk kayıp yakınlarının acıları aynıdır” dedi.

STROVULO’DAKİ TÖREN...

Strovulo Belediyesi tiyatro salonunda yapılan törende ödüle layık görülen Kıbrıslırum kadınlar şöyleydi: 

Harita Mandoles, Eleni Foka, Mirofora Yeorgiu Loizu, Kiriaki Evgeniu, Maria Hristou Kesme, Hristina Pavlu Solomi Patça, halen hayatta olmayan Efrosini Proestu, Kaliopi Avraam, Froso Dimos, Eleni Vlahu, Tasoula Vasilou ve bir grup kayıp çocuk.

Etkinlikte Nikos Hristodulidis’in yanısıra, Strovulo Belediye Başkanı Andreas Papaharalambus ve İnsani İşler Komiserliği’nden İnsani İşler ve Kayıp Şahıslar Başkanı Anna Aristotelus birer konuşma yaptılar, onore edilen kadınların neden onore edilmekte olduğunu anlatan kısa birer de sunum yapıldı.

Etkinliği gazeteci Savva Koşaris sunarken, sanatçı Zoi Kiprianu da Athena Dimitriu’nun kaleme aldığı bir metni okudu. Etkinlikte ünlü müzisyen Yorgo Dalaras da sahne alarak Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’ın adada barış yapmaları gerektiğini vurguladı... Dalaras, Mihalis Hristodulidis, Mario Tokas, Dimitris Layu, Mikis Tehodorakis ve başka bestecilerden kısa bir konser sundu, kendine Dimitris Fani, Kullis Theodoru ve “Boyut/Dimension” Korosu eşlik etti. Dalaras, sahnede yaptığı konuşmada, “İnanıyorum ki artık geçmişin yaralarını iyileştirme zamanıdır... Gelecek yıl İki Toplumlu Koro’nun yanısıra iki veya üç Kıbrıslıtürk kadını da onore etmek iyi bir fikirdir... Ben de gelip şarkı söyleyeceğim böyle bir etkinlikte” diye konuştu...

HRİSTİNA PAVLU SOLOMİ PATÇA...

Hristina Pavlu Solomi Patça’nın 1974’te babası ve kardeşi Komikebir’den esir olarak alınarak Galatya’ya götürülmüş ve Galatya’da öldürüldükten sonra Galatya gölünde öldürülen başka Kıbrıslırumlar’la birlikte bir toplu mezara gömülmüştü. Hristina Pavlu Solomi Patça’nın ve rahmetlik anneciği Panayota Hanım’ın öykülerini bu sayfalarda pek çok kez kaleme almıştık. Hristina, kendi “kayıpları”nın acısına gömülüp gözü başka bir şey görmeyen bir insan olmadı, acısını başka “kayıplar”ın da bulunması için uğraşmaya dönüştürdü ve İki Toplumlu Kayıp Yakınları ve Savaş Mağdurları örgütü BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ’in liderlerinden biri olarak sayısız etkinlikte yer aldı. Gerek Kıbrıslırum, gerekse Kıbrıslıtürk “kayıplar”ın gömü yerlerinin bulunması ve ailelerin acılarının bir nebze de olsa hafifletilmesi için yoğun çaba harcayan Hristina Pavlu Solomi Patça, Strovulo Belediyesi tiyatro salonunda yaptığı konuşmayla da farkını gösterdi ve Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’ın “kayıp” yakınlarının acılarının aynı acılar olduğunun altını çizdi, barış mesajı verdi.

Anna Aristotelus, Hristina Pavlu Solomi Patça hakkındaki sunuşunda, özetle şöyle dedi gecede:

“Hristina Pavlu’yu onore ederken, işgalin trajik sonuçlarının yanısıra daha da ağır yükleri ilerleyen yıllarda taşımak zorunda kalan kızları ve kadınları onore etmekteyiz. Hristina babasını ve erkek kardeşini savaşta kaybetmişti, uzun kayıplar listesindeydi onların isimleri, ta ki kalıntıları bulunup kimliklendirilinceye kadar...

Komikebir’den annesiyle birlikte ayrılan Hristina, Leymosun’a gitti. Geçen yıllar onlar için çok zor yıllardı. Kayıplarının acısını her gün hissediyorlardı. Yaşadığı zorluklara ve sorunlara karşın – ki bunlar hiç eksilmedi – bugün aramızdadır, gururla bu noktaya ulaşmış durumdadır...”

HRİSTİNA’NIN KONUŞMASI...

Hristina Pavlu Solomi Patça, ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada şöyle dedi:

“Bu akşam beni onore etmenize çok teşekkür ediyorum...

Kıbrıs’ta son 50-60 yıllık huzursuzluk, hem Kıbrıslırumlar, hem de Kıbrıslıtürklerde çok büyük acılara yol açtı.

Bilmeniz gerektiği gibi 1960’lı yıllardan başlayarak ne yazık ki hem Kıbrıslırum, hem de Kıbrıslıtürk kayıplar vardır.

Benim kişsel deneyimlerim ve temaslarıma göre, Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum kayıp yakınlarının acısı aynıdır, bunu biliyorum.

Kadınlar eşlerini veya evlatlarını kaybettikleri için en büyük acıları ve zorukları yaşadılar.

Ancak yaşadığımız tüm zoruklara karşın, devletten bile herhangi somut bir desteğe sahip olmamış olsak dahi umuyorum ki çocuklarımızın ve torunlarımızın iyiliği için yurdumuza barış geleceğini ve ülkemizin yeniden birleşeceğini umuyor ve istiyorum, böylece hiç kimse bir daha “kayıp” edilmesin...

Bunu gerçekleştirmek için de barış ve yeniden birleşme için yapılar kurmalıyız, ne yazık ki halen devam etmekte olan ve tam ters sonuçlar ve yeni trajedilere yol açabilecek olan nefret söylemine son vermeliyiz.

Umarım ki hiçbir arkadaşım veya düşmanımız hiçbir zaman biz kayıp şahısların yakınları olarak yaşadığımız şeyleri yaşamasınlar... Çünkü günün sonunda ateş düştüğü yeri yakar... Kapalı kapılar ardındaki acılar, dıştan görüldüğünden çok daha derindir...

Teşekkür ederim...”

Hristina Pavlu Solomi Patça ödülünü Kıbrıslırum lider Nikos Hristodulidis'in elinden alırken...

Hristina Pavlu Solomi Patça konuşmasını yaparken (ortada), sahnede Kıbrıslırum lider Hristodilidis ve İnsani İşler Komiserliği Başkanı Anna Aristotelus bulunuyor...

Ödül alan Kıbrıslırum kadınlar, sahnede...

(Fotoğraflar, Petros Petridis’in çektiği videolardan alınmıştır...)