1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum emekçiler çoluk çocuk hep birlikte mücadeleye katılmaktaydı…”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum emekçiler çoluk çocuk hep birlikte mücadeleye katılmaktaydı…”

A+A-

TARİHTEN BİR RESİM…

 

res.jpg

Sosyal medyada arkadaşımız Angela Yuannu’nun paylaştığı bu tarihi resim, Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum emekçilerin bir zamanlar  çoluk çocuk hep birlikte aileleriyle mücadeleye katılmakta olduklarını gösteriyor…

Resim, ünlü sendikacı Pantelis Varnavas’ın kitabından alınmış… Kitap “Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırumlar’ın ortak emek mücadelesi (tarihten olaylar)” başlığını taşıyor ve 1934 yılından itibaren sendikal hareketin yakın geçmişine kadar ortak mücadeleler üzerinde duruyor… Resimden de görülebileceği gibi, Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’ın ortak bir grevinde, yalnızca emekçiler değil, aynı zamanda eşleri ve çocukları da grev yerinde bulunmaktaydı… Çünkü sorunları da, mücadeleleri de ortaktı: İnsanca bir yaşam…

Kitaptan bir pasaj da aktaran Angela Yuannu, Pantelis Varnavas’ın şu noktalara dikkat çektiğine işaret ediyor:

***  Kıbrıslırumlar’la Kıbrıslıtürkler birlikte yaşıyor, birlikte çalışıyordu ve her yerde aynı sorunları paylaşıyorlardı – bunlar ister çalışma saatlerinin uzunluğu, ister insanı açlığa mahkum eden düşük ücretler olsun, isterse hastalıklar karşısında kendileri ve aileleri için koruma, iş kazaları, işsizlik, yaşlılık, konut sorunu olsun, sorunlar ortaktı… Herkes aynı acıyı çekiyordu ve herkesin de aynı insanca muamele ve korumaya ihtiyacı vardı… İşte tam da bu nedenle mücadeleler kaçınılmaz biçimde ortaktı ve pek çok eyleme eşleri ve çocukları da katılmaktaydı…

***  1948 yılında Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum madenciler birlikte greve gittiklerinde, çocuklarının ekmeği için ortak bir kavga verdiklerinde polis kurşunlarıyla karşılaşmışlar veya mahkemelere sürüklenerek iki yıl hapislik cezalarıyla cezalandırılmışlardı…

 


Kayıplar Komitesi, Brüksel’de temaslarda bulunacak…

Kıbrıs Haber Ajansı’ndan Maria Koniotu’nun bildirdiğine göre bugün ve yarın, Kayıplar Komitesi üyeleri Brüksel’de Avrupa Komisyonu yetkililerinin yanısıra Avrupa Parlamentosu milletvekilleri nezdinde çeşitli temaslarda bulunacaklar.

Kıbrıs Haber Ajansı’nın Kayıplar Komitesi Üçüncü Üyesi Paul-Henri Arni’nin dünkü sosyal medya paylaşımına dayanarak verdiği haberde Arni’nin “Kayıplar Komitesi’nin giderek daha masraflı hale gelen operasyonları için fon sağlamak üzere” bu temasları yapacaklarını yazdığı belirtildi.

Paul-Henri Arni paylaşımında, “Geçmişte kayıp şahıslarla ilgili daha basit sayılabilecek konularla uğraşıyorduk. Ancak şimdi toplu mezarlardan çıkarılan çok daha karmaşık kalıntılarla karşı karşıyayız ve bu karmaşık kalıntıların kimliklendirilmesi ve ailelerine insani birer cenaze töreni için iade edilmesi de çok daha masraflı DNA analizleri gerektiriyor” diye yazdı.

Haberde, Kıbrıs Haber Ajansı’nın Kayıplar Komitesi üyeleri Paul Henri Arni, Gülden Plümer Küçük ve Nestoras Nestoros’un Avrupa Komisyonu Yapısal Reform Destek Hizmetleri Direktörü Mary McCarthy ve Kıbrıs’ta Çözüme Destek Ünitesi Başkanı Kjartan Bjornsson’la toplantı yapacaklarını öğrendiği belirtiliyor.

Haberde Kayıplar Komitesi yetkililerinin Kıbrıs’taki Kayıplar’la ilgili Raportör Juan Fernando Lopez Aguilar, LIBE Komitesi Başkanı Caude Moraes, Almanya’dan Avrupa Parlamentosu Milletvekili Reimer Boge ve Kıbrıs’ın Avrupa Parlamentosu’ndaki milletvekilleri Lefteris Hristoforu, Eleni Teoharus, Takis Hacıyeorgiu, Neoklis Silikiotis ve Kostas Mavridis’le de görüşecekleri belirtiliyor.


 

Kıbrıslırum Başkanlık Komiseri Fotis Fotiu:

“Uluslararası topluluk, 44 yıldır Türkiye’yi “kayıplar” konusunda işbirliği için ikna edemedi…”

Lefkoşa, 25 Haziran 2018 (T.A.K): Kıbrıslırum Başkanlık Komiseri Fotis Fotiu, dün bir kayıpla ilgili cenaze töreninde yaptığı konuşmada, kayıplar konusunda Türkiye’yle ilgili iddialarını sürdürdü.

Fileleftheros gazetesi, Fotiu’nun dün yaptığı konuşmada, Rum hükümetin, Türk tarafının kayıplar trajedisinin kapanmasıyla ilgili planlamaları ve yönlendirmelerine boyun eğmeyeceği ve bunları kabul etmeyeceği konusunda, tüm Rum kayıp yakınlarına güvence verdiğini yazdı.

“Türkiye’nin yarım yüzyıldır kayıplar trajedisini meydana getirme ve muhafaza etme konusundaki sorumluluğunun çok büyük ve ağır olduğunu” iddia eden Fotiu, “Türkiye’nin ve yoldaşlarının tutumu yüzünden, problemin çözümü çabalarının, tehlikeli bir kırılma noktasına ulaştığını” öne sürdü.

“Yaklaşık 850 kayıp ailesinin kayıplarının akıbeti hakkında yanıtlar beklediğini” ileri süren Fotiu, “Kayıp Şahıslar Komitesi verilerine göre, 2018 yılı içerisinde yalnızca birkaç kayıp kalıntısı tespit edilmesinin ise trajik olduğunu” söyledi.

“Türkiye’nin yaptığı şeyin hem insanlık dışı, hem de suç olduğu” iddiasında bulunan Fotiu, “Türkiye’nin insani bir konu için işbirliğinde bulunmayı reddettiğini” öne sürdü.

Fotiu, “44 yıldır Türkiye’yi işbirliğinde bulunma konusunda ikna etmeyi başaramamasının, uluslararası toplum için utanç olduğunu” da belirtti.

(TAK Ajansı Rumca Haber Bülteni’nden – 25.6.2018)

 

 

 

Bu yazı toplam 1662 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar