Kıbrıs’ta şarkı söylerken felç oldu, Türkiye’de iyileşti
Beyin kanaması geçirdiği 15 gün geç fark edilen 33 yaşındaki Eser Küçük,fizik tedaviyle yeniden yürümeye başladı
Kıbrıs'ın kuzeyinde yaşayan iş adamı 33 yaşındaki Eser Küçük, bir yandan iş hayatını sürdürüyor bir yandan da hobi olarak müzik yapıyordu. 4 ay önce sahibi olduğu kafeteryada canlı müzik yayınında şarkı söylerken fenalaşarak baygınlık geçirdi. Hemen hastaneye kaldırılan Küçük’ün tansiyonunun çok yüksek olduğu saptandı ve düşürmek için çeşitli tedaviler yapılarak taburcu edildi. Baş ağrısı ve tansiyon yüksekliği bir türlü geçmeyen Küçük, 20 gün sonra evinde tekrar bayılarak bilinci kapandı.
Yapılan tetkiklerde beyin kanaması (anevrizma) geçirdiği tespit edilerek acilen ameliyata alındı. Sonrasında Kıbrıs’taki hastanede yaklaşık 1.5 ay yoğun bakım ve klinikte yaşam mücadelesi veren Küçük’e uygulanan tedavilerden hiçbir sonuç alınamayınca ailesinin isteği ile ambulans uçakla İstanbul’a sevk edildi. Vücudunun tamamı felç ve bilinci kapalı olarak Memorial Şişli Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon – İnme/Beyin Hasarı Rehabilitasyon Merkezi’nde tedaviye alınan Küçük, uzun bir tedavinin ardından sağlıklı günlerine dönmeye başladı.
Futbolu ve müziği hayatından eksik etmiyordu
Kuzey Kıbrıs vatandaşı olan Eser Küçük’ün annesi ve erkek kardeşi yüksek tansiyon hastası olmasına rağmen kendisinde bilinen bir tansiyon hastalığı yoktu. Kendisi de ailesel yatkınlık olmasına rağmen herhangi bir kontrol
yaptırmıyordu. Bir yandan işlerini yapıyor bir yandan da fırsat buldukça futbol oynuyor, gitar ve davul çalarak şarkı söylüyordu. Evinde, iş yerinde her fırsat bulduğunda gitar ya da davul çalarak arkadaşlarına şarkı söyleyen Küçük, 4 ay önce iş yerinde şarkı söylerken birden bire fenalaşarak baygınlık geçirdi.
Akrabaları ve çalışanlar tarafından hemen hastaneye kaldırılan Küçük’ün tansiyonu 20’nin üzerine çıkmıştı. Serum ve tansiyon düşürücü ilaçlar verilen Küçük, taburcu edilerek evine gönderildi. 15 gün beyin kanaması ile yaşadı
Hastanede uygulanan tedavi ile tansiyonu normal seviyeye yaklaşan Küçük, geçmeyen baş ağrısı için ilaç kullanıyordu. Ancak bir türlü baş ağrısından kurtulamıyordu. Küçük, bir yandan işlerini sürdürmeye çalışıyor bir yandan da doktorlara kontrole giderek baş ağrısı sebebini öğrenmeye çalışıyordu. Tam 20
gün teşhis konulamayan Küçük, evinde tekrar fenalaşarak bayıldı. Hemen hastaneye götürülen Küçük, bir türlü kendisine gelemedi. Doktorlar, bilinci tamamen kapalı olan Küçük’ün beyin kanaması geçirdiğini belirtti.
Yoğun bakımda 45 gün yaşam mücadelesi verdi
Beyin kanaması nedeniyle hemen ameliyat edilerek kanaması durdurulan Küçük, yoğun bakım servisine alındı. Tam 45 gün yoğun bakımda kalan Eser Küçük, ne kendisine gelebildi ne de bilinci açıldı. Çocuklarının bir türlü
iyileşemediğinin farkında olan Küçük’ün ailesi, Türkiye’de hastane araştırmaya başladı.
İki ay sonra Türkiye’de yemek yiyebildi Beyin kanaması nedeniyle bilinci tamamen kapalı ve vücudunun tamamına
yakını felç olan Küçük, Kıbrıs’taki yoğun bakım ünitesinde ve sonra klinikte de beyindeki hasardan dolayı yutma fonksiyonunu kaybetmişti. Ailesi yaptığı araştırma sonucu çocuklarını İstanbul’daki Memorial Şişli Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, İnme- Beyin Hasarı Rehabilitasyon Merkezi’ne getirmeye karar verdi. 3 ay önce ambulans uçak ile Kıbrıs’tan İstanbul’a getirilerek hastaneye yatırıldı.
Beyin anevrizma tanısı konulan ancak tedavi sonrası kısıtlı imkanlar nedeniyle etkin bir inme rehabilitasyonu yapılamayan Küçük, bölüm başkanı Prof. Dr. Engin Çakar tarafından detaylı bir şekilde muayene edildi.
Uzun yıllardır beyin kanması, beyin damar tıkanıklığı ve pıhtı atması gibi sorunlara bağlı beyin ödemi, inme, beyin hasarı ve felç hastalıklarının tedavi ve rehabilitasyonu ile uğraşan Prof. Dr. Engin Çakar, Eser Küçük’ün iyileşme
potansiyelinin olduğunu belirledi. Bilinci yarı açık, burnundan tüple beslenen ve soluk almasına yardımcı bir tüp daha kullanılan Eser Küçük’ e uygun fizik tedavi ve robotik rehabilitasyon sürecini planlayarak ekibiyle birlikte uygulamaya
başladı.
Önce akciğer solunum rehabilitasyonu yapıldı, akciğerinin fonksiyonel çalışması sağlandı. Daha sonra yutma terapisi uygulanarak yutma fonksiyonlarının normale dönmesi sağlandı. Boğazındaki trakeostomi adındaki solunum tüpleri çıkartıldı. Hastalığı boyunca yani yaklaşık 2 aydır yemek yiyemeyen Eser Küçük, ilk defa İstanbul’da yemek yedi.
Uygulanan tedavilerle bilinci tamamen açılan, ayakları ve kollarını hareket ettirmeye başlayan Küçük, “2 ay önce yarı koma halinde geldiğim hastanede şimdi çok sevdiğim şarkıları söyleyebiliyorum, yardımsız rahatlıkla yürüyebiliyorum. Tamamen iyileşip Kıbrıs’taki işlerimin başına döneceğim” dedi.
9 haftada yürüyebilecek duruma geldi
Tedaviyi ekibiyle birlikte başarılı bir şekilde sürdüren Prof. Dr. Engin Çakar, “Eser geldiğinde ilk olarak yutma ve soluk alma fonksiyonlarını tüpler yardımı ile yapıyordu. Yutma terapisi ile uygun beslenmesini sağladık. Akciğer kapasitesi
ve solunum fonksiyonları için akciğer solunum rehabilitasyonu yaparak normal nefes almasını sağladık. Robotik yatakla dik durması ve pasif yürüme çalışmalarına başladık. Klasik fizik tedavi yöntemleriyle ve elektrik akımıyla
uyarılarak bütün eklemler açılmaya başladı. Gövdesini dik tutmaya başlayınca sanal gerçeklik destekli robotik yürümeye geçildi. Aynı zamanda el- kol robotuyla elleri çalıştırılmaya başlandı. Süreci hastanın gelişimi göz önüne
alarak basamak basamak uygulandı. 9 haftada bağımsız yürüyebilecek hale geldi. Eser’i tedavi sonunda tamamen normal hale gelmiş bir şekilde Kıbrıs’a göndereceğiz. Eser Küçük ve ailesi 2 ay sonra ekibimizi Kıbrıs’ta kendi işletmelerinde vereceği canlı yayındaki şarkıları dinlemeye davet etti” dedi.